100 ÇOCUKTAN 7'SİNDE BULUNUYOR!
100 çocuktan 7’sinde gecikmiş dil ve konuşma sorunu bulunuyor

01 Ekim 2021 Cuma 20:19
Doğum öncesi, doğum anı ya da doğum sonrası nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan anatomik, nörolojik, fizyolojik özellikli durumlar, bebeğin iletişim-dil-konuşma becerilerinin gelişmesini de olumsuz yönde etkileyebiliyor. Erken çocukluk döneminde ülkemizde ortalama 100 çocuktan en az 7’sinde gecikmiş dil ve konuşma sorunu olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Konrot, erken teşhisin önemine dikkat çekiyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dil ve Konuşma Terapisi Bölüm Başkanı ve Üsküdar Üniversitesi Dil ve Konuşma Terapisi Araştırma ve Uygulama Merkezi (ÜSESKOM) Müdürü Prof. Dr. Ahmet Konrot, gecikmiş konuşmaya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Çocuklar konuşmayı dinleyerek öğreniyor
Konuşma denildiğinde aklımıza ilk gelen şeyin, insanların doğal olarak üretebildikleri kimi seslerin dilin sistematiğine uygun olarak kullanılması olduğunu kaydeden Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Bir başka ifade ile konuşma, sözel dilin seslerle ifade edilmesidir. Çocuklar dili ve konuşmayı, çevrelerinde konuşulan dili dinleyerek ve işittiklerini uygulayarak öğrenirler. Bu yol, dil kodunun kurallarını edinmelerini sağlar. Konuşma yoluyla ifade edilen dil hemen öğrenilmez, zaman içinde yerleşir, edinilir.” dedi.
1 yaşındaki çocuk bir-iki kelime kullanmalı
Konuşmanın yaşa göre gelişim gösterdiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Farklı yaşlarda farklı davranışlar beklenir. Örneğin 1 yaşında çocuk bir-iki kelime kullanmalı, ‘Buraya gel’ gibi basit istekleri takip edebilmeli ve ‘Ayakkabıların nerede?’ gibi basit soruları anlayabilmelidir. 2-3 yaşlarında, iki ya da üç kelimelik cümleleri konuşurken veya bir şeyler sorarken dilini kullanmalı ve iki isteği aynı anda yerine getirebilmelidir. Örneğin ‘Topunu getir ve masanın üstüne koy’ gibi. Ayrıca çocuğun konuşması hem aileye hem de onu tanımayanlara anlaşılır olmalıdır. Her çocuğun kendine özgü gelişimi vardır.” diye konuştu.
İşitme kayıpları, konuşmayı geciktirebilir
Konuşmayı geciktiren bazı etkenler olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Doğum öncesi, doğum anı ya da doğum sonrası nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan anatomik, nörolojik, fizyolojik özellikli durumlar, bebeğin iletişim-dil-konuşma becerilerinin gelişmesini de olumsuz yönde etkileyebilir. Örneğin işitme ve görme özellikle yaşamın ilk yıllarında dil ve konuşmanın öğrenilmesi için çok önemlidir. Görme, seslerin kaynağını keşfetmemize yardımcı olur. İşitme, sesler arasındaki farklılıkları ayırt etmemizi, konuşma seslerini tanımamızı, onların akustik özelliklerine ait bilgileri edinmemizi sağlar. Hafif işitme kayıpları bile çevrelerindeki dil ve konuşma girdilerini kaçırmalarına sebep olabilir ve önemli gelişimsel gecikmelerle sonuçlanabilir.” uyarısında bulundu.
Zihinsel gelişim sürecindeki olumsuzluklar da konuşmayı geciktirebilir
“Duyu organlarından gelen uyaranların ilişkilendirilmesi bilişsel, zihinsel bir süreçtir” diyen Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Bir bebek işitiyor ama bunları anlamlandırmada sorunlar yaşıyorsa, buna bağlı olarak dil ve konuşma gelişiminde de sorunlar yaşayabilir. Dolayısıyla dil ve konuşma gelişimin nedenlerinden birisi de zihinsel gelişim sürecinde ortaya çıkan olumsuzluklardır. Bazen çocuklar dilin kurallarını öğrenebilmek için yeterli dil girdisine maruz kalmayabilirler. Çocuk konuşmaya ihtiyaç duymayabilir çünkü aileler konuşmadan ziyade, çocuğun işaretlerine ve jestlerine hemen karşılık verirler. Ayrıca birçok dil özrünün tanımlanabilen bir nedeni yoktur.” diye konuştu.
100 çocuktan 7’sinde gecikme sorunu var
Uluslararası literatüre bakıldığında çeşitli nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan gecikmiş dil ve konuşma bozuklukları oranının % 3-15 arasında değişkenlik gösterdiğini kaydeden Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Ülkemizde yapılan çalışmalarda da benzer oranlar elde edilmiştir. Erken çocukluk döneminde Türkiye’de ortalama 100 çocuktan en az 7’sinde gecikmiş dil ve konuşma sorunu vardır demek yanlış olmaz.” dedi.
Erken müdahale çok önemli
Ailelerin çocuklarının dil ve konuşma sorunu olduğundan şüphelendikleri anda uzmana başvurması gerektiğini belirten Prof. Dr. Ahmet Konrot, “Aileler kaygı duymaya başladıkları zaman ve gecikmeden uzmana başvurmalıdır. Hiçbir çocuk yardım almak için küçük değildir. Eğer bir sorun varsa, erken müdahale önemlidir. Eğer sorun yoksa içleri rahat eder. Bu amaçla çocuklarda iletişim-dil-konuşma gelişimi konusunda bilgi ve beceriye sahip, alanında yetkin bir dil ve konuşma terapistine başvurmalarını öneririm. Dil ve Konuşma Terapistleri Derneği sitesinden (www.dktd.org) derneğe üye ve kendilerine en yakın DKT’lerin iletişim bilgilerine ulaşabilirler.” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Anne sütünün 10 faydasıTarih boyunca anne sütü, bebekler için...20 Ağustos 2025 Çarşamba 15:20YAŞAM
Nasır deyip geçmeyin!Ayağa tam oturan, yumuşak ve nefes alabilen ayakkabılar tercih edin!20 Ağustos 2025 Çarşamba 15:17YAŞAM
Eklem kireçlenmesi gitgide artıyorEklem kireçlenmesi görülme sıklığı artıyor20 Ağustos 2025 Çarşamba 15:03YAŞAM
Bitkisel yağ koruyor, hayvansal yağ bozuyorHayvansal yağlar kanserle savaşan hücrelerin fonksiyonlarını bozarken bitkisel yağlar bu hücreleri koruyor20 Ağustos 2025 Çarşamba 15:00YAŞAM
Kaza riskini 23 kat arttırıyor!Direksiyonda mesaj kaza riskini 23 kat artırıyor!20 Ağustos 2025 Çarşamba 14:56YAŞAM
Bitki çayı tüketirken dikkatBitki çaylarında yanlış tüketim sağlığı tehdit ediyor20 Ağustos 2025 Çarşamba 14:49YAŞAM
Yürürken aksıyorsa dikkatAksama sandığınız önemli bir hastalığın habercisi olabilir20 Ağustos 2025 Çarşamba 14:44YAŞAM
Sıvı ihtiyacını ihmal etmeyinBursa Şehir Hastanesinde görevli Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Emre Erkuş...20 Ağustos 2025 Çarşamba 14:34YAŞAM
Alzheimer kadınları daha çok etkiliyorAlzheimer'ın kadınları neden daha çok 'vurduğunun' arkasındaki 4 neden!20 Ağustos 2025 Çarşamba 14:27YAŞAM
Tiroit hastalıkları çocuklarda da yaygınlaşıyor!Sinsice seyrediyor, ciddi tehlikelere yol açabiliyor!20 Ağustos 2025 Çarşamba 14:19YAŞAM
''İdeal ağırlık 5 kilo, üst sınır 8 kilo''8 kiloyu aşan çantalar tehlike saçıyor.20 Ağustos 2025 Çarşamba 13:12YAŞAM
Deprem korkusu kronikleşebilir!Deprem sonrası beyin 'sürekli tehlike' modunda kalabilir!20 Ağustos 2025 Çarşamba 12:50YAŞAM
Erkeklerde daha çok görülüyor... Öksürürken kasıkta beliren şişliğe dikkat!Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Özgen Işık, kasık fıtığının tüm fıtıkların yüzde 75’ini oluşturduğunu belirterek, özellikle erkeklerde görülme oranının kadınlara göre 25 kat fazla olduğunu ifade ediyor.20 Ağustos 2025 Çarşamba 12:22YAŞAM
Türklerde kutsal sayılan anne sütünün 10 faydasıTarih boyunca anne sütü, bebekler için en doğal ve vazgeçilmez besin olarak görülmüştür. Eski Mısır’dan kalma papirüslerde bile, bebeklerin yalnızca anne sütüyle beslenmesi ve üç yaşına kadar emzirilmesi gerektiği belirtilir.20 Ağustos 2025 Çarşamba 12:16YAŞAM
Yaz aylarında ıslak mayo tehlikesiYaz aylarında deniz ve havuz keyfi yaparken en sık yapılan hatalardan biri olan ıslak mayo ile uzun süre kalmak, kadın sağlığı açısından ciddi riskler taşıyor.20 Ağustos 2025 Çarşamba 10:16YAŞAM
Çocuğun önünde tartışmayınEvlilikle birlikte artık çift olarak devam ettiğiniz hayatınıza...18 Ağustos 2025 Pazartesi 10:08YAŞAM
Gizli yaz riski: Apandisit!Karın ağrınızın nedeni basit de olabilir, apandisit de!18 Ağustos 2025 Pazartesi 10:04YAŞAM
Spor yaparken sağlığınızdan olmayınOrtopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Serdar Söylev, spor sakatlanmalarını önlemek için dikkat edilmesi gerekenler hakkında önemli ipuçları paylaştı.18 Ağustos 2025 Pazartesi 09:57YAŞAM
%67’si 8 yaş öncesi İngilizceye başlıyorAvrupa’da çocukların yabancı dil öğrenme yaşı giderek düşüyor...16 Ağustos 2025 Cumartesi 22:05YAŞAM
Susuzluk hissi olmasa da su içinSıvı kaybı fark edilmeden ilerleyebilir!16 Ağustos 2025 Cumartesi 21:49YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış