0-3 YAŞ BEBEĞİNİZİ EKRANDAN UZAK TUTUN!
Bebeğiniz kelime yerine işaret dili kullanıyorsa dikkat!

23 Ağustos 2021 Pazartesi 11:28
Bebeklerde dil gelişiminin önemine işaret eden uzmanlar, bebeklerin özellikle 12-18 ayda ortalama 5-20 kelime bilmeleri gerektiğini ve basit iki kelimelik cümleler kurması beklendiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, “Eğer kelimeleri kullanmak yerine işaret dilini kullanıyorsa, sizin isteklerinize tepki vermiyorsa, birtakım sesleri çıkarmıyorsa bir uzmanla görüşmek gerekmektedir.” uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, 0-12 ay arasında dil gelişimi için mutlaka bebeklerle konuşmak gerektiğini, cevap vermese bile kelimeleri tekrar etmenin önemli olduğunu vurguluyor. Ebeveynlere, 0-3 yaş arası ekrandan uzak tutulması tavsiyesinde de bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi Bölümü Öğretim Görevlisi Merve Yüksel, çocuklarda dil gelişiminin süreçlerine ilişkin bilgi verdi.
Bebekler yüz ifadesi ve sesle iletişim kurabiliyor
Kişiler arası iletişimin sağlanmasının en önemli yolunun sözel dil kullanımı olduğunu kaydeden Öğretim Görevlisi Merve Yüksel, “Fakat bebekler, doğdukları andan itibaren konuşamasalar bile yüz ifadeleri, ağlamalar ve seslerle iletişim kurarlar ve aslında bu iletişimin temel amacı ihtiyaçları duyurmaktır. Çocuklar ise kelimelerle kendini ifade etmeye başlar ve aynı zamanda özerkliklerinin de farkına varmış olurlar. Kelimeler, kavramlar ve en nihayetinde sözlü dilin ortaya çıkışı çocuğun bilişsel gelişimi ile paralel olarak gelişir ve birbirinden bağımsız değildir.” dedi.
Bebeklik ve erken çocukluk dönemi önemli
Dilin gelişebilmesi için düşüncenin oluşmaya başlamış olması gerektiğini ifade eden Yüksel, “Aslında düşünce gelişimi, dil tarafından belirlenir de denebilir. Dil sayesinde düşünce gelişir ve yine dil sayesinde aktarılmış olur ve bu süreç de çocuğun çevresine, en nihayetinde de topluma uyumunu sağlamış olur. Bu, pek tabii çocuğun içinde bulunduğu kültürün ana dili ile gerçekleşir. Özellikle bebeklik ve erken çocukluk dönemi, dilin kazanılmasında önemlidir ve herhangi bir nedenle dil gelişiminde geri kalınması topluma uyumu ve tüm yaşamı etkileyebilecek nitelikte olabilmektedir.” diye konuştu.
Her bebek dil yeteneği ile doğar
Her bebeğin eğer fiziksel olarak önemli bir problemi yoksa dil yeteneği ile doğduğunu belirten Öğretim Görevlisi Merve Yüksel, “Yaşamın ilk yılı dil öncesi dönem, okul öncesi yıllar ise temel dil yeteneklerinin kazanıldığı dönem olarak tanımlanır. Dil öncesi dönemde bebek, konuşmasa bile sesleri duyabilir. Hatta doğumdan sonraki birkaç gün içinde sesler arasından annelerinin sesini ayırt edebilirler. İsteklerini çeşitli sesler çıkararak ve ağlayarak bildirir. Genel olarak 6. Aydan itibaren “ba-ba”, “de-de” gibi çeşitli heceleri çıkarmaya başlar. 12. Aya doğru ise ilk kelimeler çıkmaya başlar.” dedi.
Dil gelişiminin evreleri nasıl olmalı?
Öğretim Görevlisi Merve Yüksel, dil gelişim dönemlerini şöyle sıraladı:
1-2 Ay: İnsan sesine ve özellikle annenin sesine tepki verir. Herhangi bir ihtiyaç ya da problem olduğunda bunu ağlayarak belirtir. Değişik sesleri ayırt etmeye başlar.
İlk 4 Ay: Farklı sesleri ayırt edebilir.
4-8 Ay: Seslere karşı tepki verir. Konuşmalara hırıltı ile cevap verir. Farklı ses tonlarını algılar ve taklit etmeye başlar.
İlk 9 Ay: Ağlar, gülümser, ünlü sesleri çıkarır. Elini uzatır; verme, işaret etme, gösterme hareketleri yapar.
9-12 Ay: Yetişkinlere benzer ses tonu çıkarmaya başlar. 12 aylıkta 5-10 kelimelik bir hafıza oluşur. Fakat ilerleyen ilk 6 ayda iki katına çıkar.
1-2 Yaş: Bir iki sözcüklü kelimeler kurar. Olumsuz cümleler ve soru cümleleri oluşturur.
2-3 Yaş: Kelime dağarcığının hızla arttığı dönemdir. 3-4 kelimelik cümleler kurar ve 2 yaşında yaklaşık 250 kelime haznesine sahiptir. 3. yaşta ise 1000 kelimeye kadar çıkabilir.
3-5 Yaş: Sorulara cevap verebilir. Konuları değiştirebilir. Kendi kendine soru-cevap diyalogları oluşturur. Kendi kendine konuşabilir. “Neden”, “Niçin” soruları sorabilir.
5-6 Yaş: Dili akıcı bir şekilde konuşabilir. “Çünkü”, “Ama”, “Sadece” gibi bağlaçlar kullanarak cümleler kurabilir. Duygu ve düşünceleri aktarabilir.
Dil gelişimi bazı faktörlerden etkilenebilir
Genel olarak bu evrelerin sırayla ortaya çıkmakla birlikte ortaya çıkış zamanları farklılık gösterebildiğini kaydeden Yüksel, “Tüm bebekler, öğrenmeye öncelikle dildeki sesleri öğrenmekle başlarlar ve her yaştaki insanda olduğu gibi anladıkları kelime sayısı kullanılan kelime sayısından fazladır. Çocuğun ilk kelimeleri arasında isimler başta gelir. Ardından fiiller, sıfatlar ve edatlar gelir. Çocukların öğrenebildiği ve ifade edebildiği dilsel özelliklerdeki bu sıralama genelde değişmezken, gelişimin hızı; fizyolojik ve genetik özellikler, bilişsel gelişim, sosyal çevre ve etkileşim, aile-çocuk arasındaki sözel iletişim düzeyi, sosyoekonomik ve sosyokültürel özelliklerden etkilenebilmektedir.” dedi.
Bu belirtiler sorun habercisi olabilir
Biyolojik faktörlere bağlı olarak duyma sorunu, görme sorunu, yarık dudak-damak benzeri sorunları olan çocukların konuşmalarında sorun çıkabileceğini ve gecikmeye neden olabileceğini kaydeden Merve Yüksel, “Ayrıca zihinsel gerilik, serebral palsi, otizm, yaygın gelişimsel bozukluk gibi durumlar da dil gelişiminde problemlere neden olabilir. Normal gelişimsel süreç içerisinde her ay ve yaşta kullanması gereken kelime sayısı, kurması gereken cümle yapıları gibi beklentiler vardır. Bu beklentileri gerçekleştirmiyorsa, söylenenleri duymuyormuş ve anlamamış gibi görünüyor, uygun tepki vermiyorsa tüm bu bulguları birlikte değerlendirerek bazı tedbirler alınması gerekir.” uyarısında bulundu.
Yüksel, “Özellikle 12-18 ayda ortalama 5-20 kelime bilmeleri gerekir ve basit 2 kelimelik cümleler kurması beklenir. Eğer kelimeleri kullanmak yerine işaret dilini kullanıyorsa, sizin isteklerinize tepki vermiyorsa, birtakım sesleri çıkarmıyorsa bir uzmanla görüşmek gerekmektedir.” diye konuştu.
Bebeğinizle mutlaka konuşun
Dil gelişimini etkileyen en önemli faktörlerin başında çocuğun sosyal çevresinin geldiğini kaydeden Merve Yüksel, “0-12 ay arasında dil gelişimi için mutlaka bebeklerle konuşmak gerekir. Cevap vermese bile kelimeleri tekrar etmek önemlidir. ‘Suyu döktüm’, ‘Kapıyı açtım’ gibi bazı yapılan işler konuşularak anlatılabilir. İsmini söylediğinizde bakmasını sağlamak, kullandığı kelime ve heceleri ‘Su içmek istiyorsun’ vb. şeklinde desteklemek, “ce-ee” ve “fış fış kayıkçı” gibi oyunlar oynamak dil gelişimini olumlu etkileyecektir.” dedi.
0-3 yaş arasında kesinlikle ekran seyrettirilmemeli
Dil gelişiminde uyaran eksikliğini azaltmanın en iyi yolunun, bolca konuşmak ve televizyon, tablet gibi aletlerden kesinlikle uzak tutmak olduğunu vurgulayan Merve Yüksel, önerilerini şöyle sıraladı:
0-3 yaş arasında hiçbir şekilde televizyon/ekran seyrettirilmemesi önerilmektedir. Çünkü televizyonun karşısında bir iletişim sisteminin içine değil, ondan yanıt beklenmeyen pasif bir sistemin içine dahil olmaktadır. Bu yüzden birebir bakım vereni ve çevresindeki erişkinlerle olan ilişkileri çocuğun dil gelişimini zenginleştirir.
12-36 aylarda ise resimli kitapları birlikte incelemek, ‘Ben yaptım’, ‘Sen yaptın’ gibi zamirleri kullanmak, yaşıtları arasında bulunmasını sağlamak gerekir. Kız çocuklarının daha erken, erkek çocuklarının daha geç konuşabileceği ile ilgili bir inanış vardır. Bu da erkek çocuklarda konuşma gecikmelerinin fark edilmesini ve erken müdahale edilmesini engellemektedir.
3 yaşından itibaren kreşe gitmek de dil gelişiminin zenginleşmesini sağlayan en önemli etmenlerden bir tanesidir. Orada akran ve yetişkinlerle kuracağı sosyal ilişkiler bunu desteklemektedir. Başka bir dikkat edilmesi gereken nokta ise anne baba ve yetişkinlerin çocukla konuşurken “bebeksi” bir dilde iletişim kurmamaya çalışmalarıdır.
Öğretim Görevlisi Merve Yüksel, ebeveynlerin dil gelişim evrelerinin özelliklerini, çocukların konuşmalarını geciktirecek etmenleri bilmelerinin ve bunlara dikkat etmelerinin önemli olduğunu belirterek “Bu sayede bir problem olduğunda fark edilebilmekte ve müdahale edilebilmektedir. Çok daha ileri boyuttaki konuşma gecikmelerinde öncelikle bir çocuk psikiyatristine başvurulması gerekmektedir. İhtiyaca göre dil-konuşma terapistleri ya da psikolog ve özel eğitim uzmanlarına yönlendirilebilmektedir.” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önlemlerinize 3 ay önce başlayın“Anne olmaya hazırım” diyorsanız…12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:09YAŞAM
Türkiye olması gerekenden iki kat fazla tuz tüketiyor12-18 Mayıs Tuza Dikkat Haftası...12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:07YAŞAM
Sağlıklı beslenmenin görünmeyen tehdidi: PestisitÜrünleri zararlılardan korumak amacıyla tarımda pestisit adı verilen ilaçlar kullanıldığını belirten uzmanlar, bu kimyasalların insan sağlığı için tehdit oluşturduğunu söylüyor.12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:04YAŞAM
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:06YAŞAM
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış