27 Aralık 2024
  • Bursa10°C
  • İstanbul8°C
  • Ankara4°C

YANAL'DAN TERİM'E VERYANSIN

Vestel Manisaspor'un teknik patronu ve Milli Takımlar eski Sorumlusu Ersun Yanal, İsviçre'de kendisine "Barbarsınız" diyenlerden Fatih Terim'i sorumlu tuttu.

Yanal'dan Terim'e veryansın

Hürriyet Gazetesi'nden İlhan SÖYLER ve  Mehmet ARSLAN'ın ropörtaj yaptığı Milli Takımlar eski sorumlusu Ersun Yanal, isim vermeden Fatih Terim'e veryansın etti.

GALATASARAY-B.Dortmund maçının hemen sonrası İstihbarat Şefimiz Mehmet Arslan ile birlikte Talya Otel’de yorgunluk kahvesini yudumluyorduk. 3 arkadaşı ile birlikte içeri Vestel Manisaspor Teknik Direktörü Ersun Yanal girdi.

Yanal ile geçtiğimiz yıl yine aynı otelin lobisinde çok keyifli sohbetlerimiz olmuştu. O dönem de olduğu gibi yine doğru bildiklerini söylüyordu. Tek kaygısı vardı, yanlış anlaşılmak. O zamanlar Milli Takımlar Teknik Direktörü olarak görev yapıyordu. Yanal, Milli Takım’daki görevinden ayrıldı. O günden bu yana da hiç konuşmadı. Önceki gün bu suskunluğunu bozdu.

Hemen belirteyim, Ersun hoca mutlu. Vestel Manisaspor’da çalışmak, yeni takımıyla, yeni hedeflere yelken açmak ve yakaladığı kişisel huzur, yüzüne yansımıştı.

Ama... İşin bir de aması vardı. Futbolumuz adına huzursuzdu. Görevden alınırken yaşadıklarını bir trajedi diye niteliyor. "Dün bana, yapılanlar. Fatih Terim’e, Şenol Güneş’e, Mustafa Denizli’ye yapılıyor" diyerek Türkiye’de bazı değerlerin korunması gerektiğinin altını çiziyordu.

Bu röportajı okuduktan sonra lütfen gözlerinizi kapatın ve bir dakika düşünün, Yanal haksız mı?

İsterseniz ben sözümü burada keseyim, Ersun Yanal’a bırakayım...

Ama önce bu ülkenin ondan esirgediği bir teşekkür borcunu ödeyerek.

Bu ülke futbolunda eğer bir takım şeyleri düzeltmek istiyorsak, önce medya kendine çeki düzen vermeli. Medya haber vermiyor, medya manipüle ediyor. Düşünün ben 8 kez Yunanistan takımını canlı izledim. Bir o kadar da kasetten. Sahaya bir takım sürdüm. Beni, ’Ahmet’in yerine Mehmet’i niye oynatmadın?’ diye eleştirdiler.

Benim IQ’mu yetersiz buldular. Peki sen izledin mi Yunanistan’ı?.. Bırak canlı izlemeyi, bir kez olsun televizyondan izledin mi be adam?.. İzledin mi ki beni eleştirme hakkını kendinde buluyorsun?

Ne yazık ki, bizim kültürümüzde hep kazanma, ne olursa olsun daima kazanma hedefi var. Bu hedefe giderken, pek çok değerimizi çiğniyoruz. Kazansak bile aslında kaybettiğimizin farkına varmıyoruz.

İsviçre maçında yaşananlardan sonra, yabancı futbolcu transfer etmek için pek çok görüşme yaptım. Bana ne dediler biliyor musunuz?, ’Siz barbarsınız’

Düşünebiliyor musunuz, Türkiye’de 100 bin dolar kazanmak için takla atacak adamlar bizi böyle suçluyorlar? Ben bu adamı transfer etmek için neler neler yaptım tahmin edemezsiniz.

Ama şimdi bakıyorsunuz, sorumlular bu ülke insanından ’özür bekliyorlar’

İnanılır gibi değil. Asıl özrü bu ülke insanı bekliyor. Eğer biz o maçın sorumlulularını gerektiği gibi cezalandırsak, bugün belki de uygarlığımızdan dolayı bizi alkışlıyor olacaklardı.

Eğer bir ülkede, bir bakan eylemlerinden dolayı suçlanıyorsa, Başbakan istifa eder.
Bu niye futbolda geçerli değil?

Bizde değil işte. Niye değil cevabını siz verin?

İsviçre maçında yaşananlar benim başıma gelir miydi diye soruyosunuz? Buna sadece tek yanıtım olabilir; Öyle bir şey benim başıma gelmez o kadar.

Size bir şey sorayım, Şenol ağabeyin (Güneş) şimdi ne yaptığını biliyor musunuz? Hayır bilmiyorsunuz, çünkü Şenol ağabey ilkeleriyle, inandığı gibi hareket eden bir spor adamı. Ama bu ülkede onun gibilerini hatırlamıyorsunuz bile. O elenmedi mi Letonya’ya? Üstelik 2-0 galipken, finallere gitmesine 15 dakika kalmışken..

Ne oldu o maçtan sonra, futbolcular rakibin elini sıktı, forma değiştirdi ve Letonya’yı alkışlarla göndermedi mi?

Bugün futbolda, turizmde her ne iş yapıyorsanız o dalda başarıyı elde etmenin tek bir sihirli kelimesi var. Organizasyon..

Eğer siz işlerinizi ne kadar organize yürütürseniz, başarıyı yakalama şansınız o kadar yükselir. Ben Milli Takım’da bunu gerçekleştirmek istedim. Geçen yıl TSYD ve antrenörler seminerinde söyledim. Türkiye’de 11 milyon çocuk, 35 bin okul var. Milli Takım oyuncu yetiştirmez. Kulüpler yetiştirir. Bunun için organizasyona ve bir felsefeye ihtiyaç var. Ama şu anki ülke felsefesi, kazan da ne olursa olsun felsefesi. Sonuca odaklı bir felsefe ürettik. Şampiyon ol, olamazsan bitersin. 13 yaşındaki çocuk bile bunları söylüyorsa bir yanlış var. Ama şimdi bakıyorsunuz, 30 dakika, 40 dakika oyuncu izlenerek, Milli Takım’da oynayacak geleceğin yıldızları seçiliyor.

Milli Takım’a oyuncu mu seçiliyor, padişaha adam mı seçiyoruz?

Milli takımlarda üst yapı böyle oluşturulmaz. Futbolun hammaddesi kulüpler. Siz kulüpleri organize edemezseniz, üst yapıyı oluşturmanız mümkün mü?


Böyle bir sistem dünyada var mı?

Terim "Özür bekliyorum" demişti

ANTALYA Kemer’de geçtiğimiz hafta içinde Türkiye Spor Yazarları Derneği’nin düzenlediği "43. Yılda Sporun Zirvesi" seminerinde Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, "37 senedir Türkiye’yi çok güzel ve doğru temsil ettim. Hiçbir raporda Fatih Terim adı yoktur. Herhalde sonunda ben de bir özrü hak edeceğim bazı arkadaşlardan" demişti.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.