Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de organ yetmezliği sebebiyle hayatını kaybeden binlerce hasta bulunuyor. Bilhassa kadavradan yapılan organ bağışlarının yeterli olmadığını belirten Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Böbrek Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Hakan Vuruşkan, ancak bağışların geçen gün arttığını ifade etti. Türkiye’de 76 tane böbrek, 50 civarında da ise karaciğer organ nakil merkezi olduğunu belirten Vuruşkan, “Türkiye’de 2015 yılında 2 bini aşkın böbrek nakli gerçekleştirildi. Bunların yüzde 70’i canlıdan, yüzde 30’u ise kadavradan nakildir. Bizim için önemli olan kadavra sayının artırılmasıdır. Beyin ölümü kavramının iyi anlaşılması gerekiyor. Bu aşamada bütün hastanelerimize büyük görev düşüyor. Bu konudaki çalışmalara katkı sağlandığı vakit, kadavra bağış sayısını arttırıp nakil bekleyen hastalarımızı sağlığına kavuşturabilmemiz mümkündür” dedi.

Bursa’da toplam organ nakli merkezinin 4 tane olduğunu ifade eden Vuruşkan, “Yaklaşık 200 kadar böbrek nakli Bursa’da gerçekleştirildi. 76 tanesini Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi olarak biz gerçekleştirdik. Bizim için en sevindirici yönü yaptığımız 76 vakanın 50 tanesinin kadavradan olmasıdır. Yani kadavra oranı bizde Türkiye genelinin tam tersi yüzde 70 oranında kadavradan yapmışız. Biz bu sayının daha da artmasını istiyoruz. Bunun için esas görev halkımıza düşüyor. İnşallah hep birlikte gayret göstererek bu sayıyı yükselteceğiz. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, kamu kuruluşları arasında bakıldığında Akdeniz Üniversitesi ve Ege Üniversitesi’nin ardından üçüncü sırada gelmektedir. Buda bizim için gurur verici bir durum. Nüfus oranlarını göz önüne aldığımızda bölgemizde bağış oranında birinciyiz” diye konuştu.

Türkiye’de kronik böbrek hastalığının önemli bir sağlık problemi olduğunu altını çizen Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Böbrek Nakli Sorumlusu Prof. Dr. Alparslan Ersoy ise, “Böbrek yetmezliğinin başlıca sebebi şeker hastalığıdır. Türkiye’de de şeker hastalarının sayısı yıllar geçtikçe artmaktadır. Her yıl 10 binin üzerinde hastamız diyaliz tedavisine başlamak durumunda kalıyor. Böbrek nakli sonrası hastalar işlerine, okullarına geri dönebilmekte ve çocuk sahibi olabilmektedir. En önemlisi ise diyaliz bağımlılıkları ortadan kalkmaktadır. Böylece topluma daha faydalı fertler haline gelmektedirler. Türkiye’de 25 binin üzerinde insan böbrek nakli için sıra beklemektedir. Aslında günümüzde diyalize giren hasta sayısı 60 binin üzerindedir. Bunların 3’te 1’i organ nakli için sıra beklemektedir. 1988 yılından bu yana 754 böbrek nakli operasyonu yapıldı” dedi.

Uludağ Üniversite Tıp Fakültesi Hastanesi olarak karaciğer ve böbrek nakillerinde güzel bir ekiple çalışmalara imza attıklarını belirten Tıp Fakültesi Hastanesi Organ Nakli Sorumlusu Başhekim Yardımcısı Şaduman Balaban Adım, “Ekibimiz gece gündüz ter döküyor. Bursa’daki kurum ve kuruluşlardan organ nakli ile ilgili bilgi verilmesi konusunda teklif alıyoruz. Oralara gidip çalışanlara organ naklinin önemini anlatıyoruz. Düzenlenen konferans ve fuarlarda stant kurup halkı bilinçlendirmeye çalışıyoruz. Şu an yaptığımız bu çalışmalarla 250 kişiye organ bağışı kartı verildi. Bunun daha da artması için uğraşıyoruz” şeklinde konuştu.