Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Meclis Genel Kuruluna geldiği sırada HDP'lilerin ayağa kalkmaması ve Erdoğan’ın konuşmaya başladığında Genel Kurulu terk etmelerinin cumhurbaşkanlığı makamına yönelik olmadığını açıkladı. HDP grubu olarak bugün ortaya koydukları tavrın Cumhurbaşkanlığı makamına yönelik olmadığını kaydeden Baluken, “Recep Tayyip Erdoğan’ın mevcut savaş ve darbe uygulamalarını karşıdır. Şahsi olarak da kendisi ile herhangi bir sorunumuz yoktur ancak devreye koyduğu darbe ve savaş konsepti ile HDP olarak büyük bir derdimiz vardır.” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili İdris Baluken, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde basın toplantısı düzenledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partilerine yönelik ötekileştiren, dışlayan ve hedefe koyan tutumu olduğunu belirten Baluken, “Hemen hemen her konuşmasında artık sadece HDP eşbaşkanları, milletvekilleri, yöneticileri değil HDP’ye oy veren seçmenleri de hedef haline getiren bir siyasi parti genel başkanı ile karşı karşıyayız.” dedi.

Yerli ve milli tanımı yaparak HDP’ye oy veren bütün seçmenleri zan altında bırakan, parlamentoda olsalar dahi vatan haini olarak gördüğünü söyleyen bir anlayışla Türkiye’deki toplumsal kutuplaşmayı iç savaşa doğru götürmek isteyen bir şahsı 78 milyonun cumhurbaşkanı olarak asla görmediklerini ifade eden Baluken, “Savaş ve darbe konseptinin uygulamaya geçmesini sağlayan bir siyasi sorumluluk sahibidir aynı zamanda. Sadece çözüm masasını devirmek değil, 7 Haziran'da ortaya çıkan halk iradesini boşa çıkararak Türkiye’de bir darbe mekaniğinin devreye girmesini sağladı. 7 Haziran seçimleri sanki hiç olmamış gibi 7 Haziran’da halk iradesi hiç sandığa yansımamış gibi Türkiye’yi hem bir çatışma ve kaos ortamına hem de tekrar seçim ortamına götürdü. Koalisyon masasını devirenin kim olduğunu Türkiye halkı çok iyi biliyor. Tarafsız olması gereken, anayasal sınırları belirlenmiş olan bir cumhurbaşkanının bu tarz siyasi karar süreçlerine müdahalesi açık söylüyoruz bir darbe zihniyetidir ve darbeci anlayışıdır. Bizim açımızdan önemli olan karar süreçlerini hayata geçirirken Türkiye halklarının önüne çok ağır faturalar çok acı bedeller getiriyor. Çözüm masası devrildiği için polis, asker, gerilla, sivil, çocuk, yaşlı genç neredeyse son 3 ayda her gün onlarca insanın yaşamını yitirdiği bir süreç yaşanıyor.” diye konuştu.

Koalisyon masası devrildiği için Türkiye’deki siyasi istikrarsızlığın bütün bedelini Türkiye halklarının ödediğini anlatan Baluken, “Ekonomik istikrarsızlıktan tutalım da toplumun giderek kutuplaştığı iç savaş ortamına gittiği basın üzerinde baskıların arttığı artık yazarların sokak ortasında mafyavari yöntemlerle dövüldüğü bir ortamda bunun müsebbibi bu saray zihniyetidir. Bu vesile ile buradan Ahmet Hakan’a geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. 2 gün öncede DİHA, Azadiya Welat başta olmak üzere haber ajanlarına gazetelere yönelik baskınlar yapıldı. Tüm bu uygulamalar basın özgürlüğünün Tayyip Erdoğan eliyle Saray’ın iktidar hesapları eliyle ne hale getirildiğini açık bir şekilde gösteriyor. Savaş ve çatışma ortamını başlatacaksın, siyasi irade üzerinde darbe vesayeti kuracaksın, tarafsız bir cumhurbaşkanı olmadığını bütün uygulamalarınla göstereceksin, Türkiye’de rejim değişikliği yaptığını mevcut anayasa ve yasaları tanımadığını söyleyeceksin, basın özgürlüğünden toplantı gösteri özgürlüğüne kadar Türkiye’deki mevcut birkaç demokratik kırıntıyı da yerle bir edeceksin sonrada gelip bizden bir tarafsız cumhurbaşkanıymış gibi siyasi tavır bekleyeceksin. Böyle bir anlayışı bizim kabul etmemiz mümkün değil. HDP grubu olarak bugün ortaya koymuş olduğumuz siyasi tavır grup olarak ortaya koyduğumuz tavır tekrar altını çizerek ifade ediyoruz cumhurbaşkanlığı makamına değil Recep Tayyip Erdoğan’ın mevcut savaş ve darbe uygulamalarını karşıdır. Şahsi olarak da kendisi ile herhangi bir sorunumuz yoktur ancak, devreye koyduğu darbe ve savaş konsepti ile HDP olarak büyük bir derdimiz vardır.” şeklinde konuştu.