Türkiye’yi 2007 yılında yasa boğan Dağlıca saldırısında 12 askerin şehit olmasına sebep olan sözde Suriye genel asayiş sorumlusu terörist Müzdelif Taşkın'ın etkisiz hale getirilmesi şehit ailelerinin yüreğine su serpti.

Bursa haber...    

Aynı saldırıda şehit düşen Bursalı Samet Saraç'ın babası şehit oğlunun kabrine gidip 16 yıl sonra gelen müjdeli haberi verdi. Şehit babası Mustafa Saraç "Oğlum sana müjdeli haberi getirdim, sizin kanınız yerde kalmadı” dedi.    

Dağlıca'da, Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı Komando Taburuna 2007'de ağır silahlarla düzenlenen, 12 askerin şehit edildiği, 16 askerin ise yaralandığı saldırının planlayıcısı olan terörist Müzdelif Taşkın, MİT tarafından Suriye'nin kuzeyindeki Kamışlı'da etkisiz hale getirdi.  

İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamayla müjdeli haberi verip saldırıda evlatlarını kaybeden tüm şehit ailelerinin yüreğine su serpti.  

16 yıl sonra şehit oğlunun kanın yerde bırakılmamasına sevinip yaşadığı gururla sabaha kadar uyuyamayan baba Mustafa Saraç, şehit oğlunun Pınarbaşı Şehitliği'ndeki kabrini ziyaret etti. Mezar başında oğluna seslenen Saraç, “Oğlum artık rahat uyuyabilirsin, kanın yerde kalmadı” diye konuştu. 

“Sevincimden sabaha kadar uyuyamadım” 

Oğluna müjdeli haberi götüren baba Saraç, “Ben oğlum öldüğüne inanmamıştım. 3 ay sonra oğlumun olmadığını fark ettim. Bütün ağırlığı o zaman çöktü. Bunu mecburen kabul ettik. Saldırından sonra hainlerden bir kaçının yakalandığını duyduk. Mahkeme sürecini takip ettik.  Gittik geldik aynı şeyler oldu. Ama hain saldırının planlayıcısı, yöneticisi imha edilene kadar kafamızda hep bir soru işareti vardı. Muhakkak ilahi adalet yerini bulacaktı. Cenabı Allah bugüne nasip etti. Ben sevincimden ne yaptığımı bilemedim. Sabaha kadar uyuyamadım. Biz senelerce bu haberleri bekledik. İlahi adalet eninde sonunda gerçekleşti.  Oğlumun kabrini sıklıkla ziyaret ediyordum. Bugün O’na müjdeli haberi getirdim” diye konuştu 

Hakkari'de şehit olan Samet Saraç, şehadetinden önce yakınlarına "Ben şehit olacağım"demişti. Samet Saraç'ın naaşı Ulucami'de kılınan ve binlerce Bursalının katıldığı törenin ardından Pınarbaşı Şehitliği'nde gözyaşları arasında toprağa verilmişti.