OKUYAN KAYSERİ OLAYLARINI DEĞERLENDİRDİ
Kemal Okuyan: Türkiye derhal Suriye'den elini çekmeli...

03 Temmuz 2024 Çarşamba 11:40
Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan soL Haber Portalı'nın sorularını yanıtladı. Okuyan'a göre yalnızca Kayseri'de başlayan olaylara bakmak yanıltıcı.
Suriye'deki muhalif gruplar arasındaki çatışmalar, Türkiye'ye yönelik protestolar ve TIR'ların yakılması gibi olgularla birlikte değerlendirildiğinde, Okuyan, Erdoğan'la Putin arasında yapılacak görüşmeyi hesaba katmak gerektiğini söylüyor. Türkiye'nin güvenliğinin Şam'dan başlayacağı tezine karşı çıkan Okuyan, "Türkiye Suriye’nin içinden elini derhal çekmelidir" görüşünde. Röportajın tamamı şu şekilde:
Kayseri’de ve başka kentlerde göçmenlere saldırılması, işyerlerinin yakılması daha önce benzerlerini yaşadığımız olayların bir uzantısı mıdır yoksa son hareketliliğin başka nedenleri de var mı? Yaşananlar Suriyeli bir göçmenin akrabası olan bir kız çocuğunu taciz ettiği iddiasının arkasından geldi. Her şeyi buna duyulan öfke ile açıklayabilir miyiz?
Çocuklara dönük taciz, sağlıklı bir toplumu öfkelendirmelidir. Ancak sağlıklı bir toplum öfke ve tepkisini böyle yansıtmaz. Çünkü sağlıklı bir toplum her şeyden önce örgütlüdür. Irkçılıktan, dinsel fanatizmden, kadın-bilim-sanat düşmanlığından arındırılmıştır. Sağlıklı bir toplum göçmen düşmanlığından da arındırılmıştır. Emperyalizme düşman olursunuz, yobazlığa düşman olursunuz, sömürüye düşman olursunuz ama bir göçmene sırf göçmen olduğu için düşman olmazsınız.
Soruya yanıt vermeden önce özellikle bu girişi yapmak istedim çünkü hepimiz meselenin çocukları, kadınları korumak olmadığını biliyoruz. Şu son birkaç yılda kaç tarikat yurdunda çocuklara karşı kolektif suç işlendiği ortaya çıktı… Ülkemizde yakın akrabaların istismarına uğrayan çocukların sayısını kimse tam olarak bilmiyor. Bunlara karşı kılını kıpırdatmayan, hatta bu suçlara ortak olanların şimdi aniden “çocuklarımız elden gidiyor” diye etrafı ateşe vermesi “haklı tepki ama eylem yanlış”la geçiştirilemez. Çünkü ne öfke ne tepki hakiki. Zaten “linç kültürü”nün devreye girmesi için bir olay, bir mazeret gerekmiyor. Bir rivayet, bir fısıltı fazlasıyla yeterli.
Şimdi sorunuza geliyorum. Kayseri ve diğer kentlerde yaşananları ve Suriye’nin kuzeyinde TSK ile Türkiye’nin yıllardır desteklediği silahlı gruplar arasında meydana gelen çatışmaları, TIR’ların yakılmasını, protesto gösterilerini yarın ya da birkaç gün içinde gerçekleşmesi beklenen Putin-Erdoğan görüşmesiyle ilişkilendirmek zorundayız. Bu görüşmenin en önemli başlıklarından biri Suriye olacak. Konu Erdoğan’ın “Esad ile görüşebiliriz, yeniden dost olabiliriz” açıklamasındaki benzersiz pragmatik yaklaşımın çok ötesinde bir karmaşıklığa sahip. Ve bu karmaşanın müsebbiplerinin başında AKP iktidarı geliyor. Öyle “görüşürüz, sorunları çözeriz” türünden bir durum yok.
Buna biraz açabilir miyiz? Kayseri ve diğer yerlerdeki olayları Erdoğan-Putin görüşmesine bağladınız. Ve Suriye başlığında Esad ile Erdoğan arasındaki olası görüşmelerin sonuç vermesinin sanıldığından çok daha zor olacağını söylediniz. Neden?
Bakın, Türkiye’nin hamiliğini yaptığı Suriye Milli Ordusu’nun mevcudu neredeyse 100 bine dayanıyor. Daha bir ay önce bu ordu bünyesinde bir Harp Okulu açıldı Afrin’de. AKP medyası gururla servis etti bu haberi. Bu ordunun subayları var, ağır silahları var. Dahası Türkiye’nin Suriye’de devlet kurumları var, okulları var. Burada bir ekonomi dönüyor. Esad’ın “ben buna göz yumacağım” deme olasılığı yok.
Ancak AKP, Suriye Milli Ordusu’nun Türkiye’nin terörle mücadelesine destek verdiğini ve istikrarı sağladığını iddia ediyor.
Bu doğru değil. Suriye Milli Ordusu’nun öncülü Özgür Suriye Ordusu’dur. Bire bir aynıdır demiyorum ama ÖSO da himaye gördü, Türkiye’de eğitildi. Başlangıç noktasında terörle mücadele diye bir gündem yoktu. Suriye’de, Şam’da namaz kılacaklardı, Esad’ı düşüreceklerdi. Şimdiki Dışişleri Bakanı Fidan o dönem de bu politikalarda birinci dereceden sorumluydu. Özgür ordu oldu milli ordu. Her şeyin başına “milli” sözcüğünü ekleyince dokunulmazlık elde edeceklerini, bütün sorunları çözeceklerini sanıyorlar. Bir noktaya kadar, Suriye’deki meşru yönetime karşı yürütülen mücadelede PYD de AKP’nin yakın müttefikiydi. Şimdi AKP’nin bir kez daha gerildiği İsrail’in Suriyeli muhaliflere verdiği desteği unutmayalım. Hepiniz oradaydınız ve aslında orda olmaya devam ediyorsunuz. Dolayısıyla Türk dış politikasının Suriye’de “güvenlik” temelli şekillendiği iddiası doğru değildir. Türk dış politikası, Suriye’deki kriz ve iç savaşın başından itibaren Yeni Osmanlıcıdır ve bu politika güvenliği değil ekonomik, siyasal ve ideolojik etkiyi artırma derdindedir.
Erdoğan bu aşamada Suriye’nin kuzeyinde elinde tuttuğu bölgeden vazgeçemez mi? Örneğin Esad ile PYD’ye karşı işbirliğine gidemez mi?
Tekrar altını çiziyorum, AKP’nin politikalarının “güvenlik” merkezli olduğu tezi gerçeklerle çelişiyor. Ancak dış politika öznel kararlarla hayata geçmez çünkü çok taraflıdır dış politika. Dolayısıyla geri adımlar, pazarlıklar, çatışma ve anlaşmalar bu işin doğasında var. Ama bir sabah yandaş medyada “sözde Suriye Milli Ordusu” denmeye başladığında mesele hallolmayacak. Dediğim gibi kurumsallaşmış, kendine ait bir ekonomisi olan bir bölgeden söz ediyoruz. Üstelik bu “sözde ordu” kendi içinde bir sürü hizip barındırdığı gibi, bu ordunun çatısı altında olmayan epey bir cihatçı örgüt var bölgede. Sonra Esad ile işbirliği yaparak PYD’nin üzerine gitmek de iddia edildiği gibi kolay değil. ABD’nin varlığını bir kenara koyalım. Suriye’de merkezi iktidarın karmaşık ve uzun süren savaşta birbirinin kanını dökmüş etnik ve mezhep gruplarını bir arada tutmak gibi bir yükümlülüğü olacak. Türkiye’de güvenlikçi uzmanlar ellerinde değnek, harita başında döktürüyorlar. Ama hayat jeo-stratejiden ibaret değil. Özetle, Suriye’de sağlıklı bir çözümün çok uzağındayız ve korkarım bir tıkanma söz konusu.
Yine de bugün için bir şeyler söylenemez mi? Ya da Erdoğan’ın Esad ile görüşmesi kötü mü olur?
Türkiye Suriye’nin içinden elini derhal çekmelidir. Türkiye’nin güvenliği Kudüs’ten, Şam’dan, Üsküp’ten ya da ne bileyim Nahcivan’dan başlar söylemi son derece tehlikeli. Hep söylüyoruz, siz bunu derseniz, başkaları da benzerini söyler, iddia eder. Erdoğan’ın Esad ile görüşmesi ise her durumda iyi bir şeydir. Çünkü bu söylediğimize biraz olsun yardımcı olabilir. Ancak kısa sürede bir çözüm çok zor. Çünkü yalnız AKP değil, emperyalistler ve bölgenin gerici güçleri Suriye’de işleri içinden çıkılamaz hale getirdi. Çözüm için bölge gericiliğinin, emperyalizmin geriletilmesi gerek.
Göçmen konusuna dönecek olursak, Kayseri’deki olayın Erdoğan-Putin görüşmesi ile ilişkisini nasıl kurabiliriz?
Göçmen karşıtı eylemler için Türkiye’de yeterli birikim var. Bu birikimi siyasal alanda yalnızca birkaç ırkçı örgüte mal edemeyiz. Unutmayalım CHP’li bazı belediyelerin göçmen karşıtlığında hangi noktalara geldiklerini. Ancak bu ölçek ve yaygınlıkta olaylar Türkiye’de şimdiye kadar hiç kendiliğinden yaşanmadı. Putin-Erdoğan görüşmesi öncesinde Suriye başlığında farklı bir mesaj vermek isteyecek bir düzine ülke ya da aktör sayabilirim. Bunların her biri, bu türden olaylar çıkarabilme kabiliyetine sahip. Bakın Suriye’deki protestoların Kayseri’deki saldırılara tepki olduğu söyleniyor. İyi ama Kayseri’den önce de Suriye’de protestolar gündemdeydi. Neye karşı? Erdoğan ile Esad’ın görüşebileceği haberlerine karşı. Ayrıca başka örgüt ve yapılanmaları bir kenara koyuyorum, sadece Suriye Milli Ordusu mensupları ile Türkiye’deki Suriyeli göçmenler arasındaki ilişkileri ve hatta geçişkenliği hesaba katmak gerekiyor. Dolayısıyla rastlantı ya da değil, Türkiye’nin Suriye politikasına yön vermek için herkesin harekete geçtiğini söyleyebiliriz.
Göçmen sorununa ilişkin ne diyebilirsiniz? Sadece göçmen düşmanlığına karşı olmak yetiyor mu?
Olur mu öyle şey. Göçmen meselesinin insani boyutu var ama evet güvenlik boyutu da var. Türkiye’ye Suriye, Afganistan, Libya gibi ülkelerden gelenlerin bir bölümü cihatçı, bir bölümü uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapıyor. AKP’nin anladığını anlamıyoruz biz güvenlikten. Türkiye’de halkın güvenliğinden söz ediyorum. Sonra konunun ekonomik düzlemde birçok boyutu var. Türkiye işçi sınıfı açısından değerlendirmemiz gereken konular var. TKP’nin sürmekte olan 14. Kongresi’nde bunları değerlendiriyor ve çözüm önerilerimizi güncelliyoruz. TKP konuyu göçmen romantizmiyle ele almamak konusunda kararlı. “Hepimiz kardeşiz” sözü bir anlam ifade etmiyor. Ancak göçmen sorunundan göçmenlere düşmanlık üretilmesine ve ırkçılığın meşrulaşmasına asla geçit veremeyiz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Depremde ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan sağlanacakBakan Uraloğlu: "Büyük bir depremde İstanbul, Kocaeli ve Sakarya’ya her türlü ulaşım Kuzey Marmara Otoyolu’ndan aksamadan yapılabilecek"28 Nisan 2025 Pazartesi 14:18GÜNDEM
Kamerayı bantlayan korumanın ifadesi ortaya çıktıİmamoğlu'nun oteldeki görüşmesi öncesi kamerayı bantlayan korumasının ifadesi ortaya çıktı28 Nisan 2025 Pazartesi 14:16GÜNDEM
Sırrı Süreyya Önder'le ilgili yeni açıklama"Nörolojik tablosu giderek bozulmaya başlamıştır"28 Nisan 2025 Pazartesi 14:14GÜNDEM
İsmail Saymaz'dan ev hapsi sonrası ilk mesajBaşvurusunun reddedildiğini açıkladı28 Nisan 2025 Pazartesi 14:07GÜNDEM
CHP'li belediyelere operasyonlar sürüyor25 kişi hakkında dava açıldı28 Nisan 2025 Pazartesi 13:34GÜNDEM
2.dalgada para kasaları deşifre edildiİBB operasyonunun 2. dalgasında para kasaları deşifre edildi26 Nisan 2025 Cumartesi 13:03GÜNDEM
İBB'ye operasyonda ikinci dalga! Çok sayıda gözaltıİstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik yeni bir operasyon yapıldı. İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa dahil 47 şüpheli hakkında gözaltı kararı verildi.26 Nisan 2025 Cumartesi 08:06GÜNDEM
Yenidoğan Çetesi davasında 4.günYenidoğan Çetesi davasında 4. duruşmanın görülmesine 4'üncü gününde devam ediliyor25 Nisan 2025 Cuma 10:44GÜNDEM
Deprem fırsatçıları yine sahnedeMarmara Denizi'nde meydana gelen 6.2'lik deprem sonrası fırsatçılar da harekete geçti. Deprem sonrası vatandaşların sıklıkla kullandığı çadır, fener, acil yardım uygulamaları dahil pek çok ürünün fiyatına zam geldi24 Nisan 2025 Perşembe 13:31GÜNDEM
Kırmızı Et Üreticileri gözünü Amerika'ya diktiKırmızı Et Üreticileri Birliği, Güney Amerika'dan hayvan ithalatı planlıyor24 Nisan 2025 Perşembe 11:42GÜNDEM
Yakalandılar! GSM hattı üzerinden 1.2 milyar vurgun...450 bin GSM hattı üzerinden 1.2 milyar liralık dolandırıcılık yapan 139 şüpheli yakalandı24 Nisan 2025 Perşembe 11:31GÜNDEM
DEM heyeti Adalet Bakanı Tunç ile görüşüyorDEM Parti heyeti, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile görüşüyor24 Nisan 2025 Perşembe 11:16GÜNDEM
AFAD'dan artçı depremlerle ilgili açıklamaAFAD: "Belirli bir süre daha belli bir büyüklüğe varan depremler olması muhtemeldir"24 Nisan 2025 Perşembe 10:59GÜNDEM
Murat Ongun'un avukatı gözaltına alındıİBB Medya A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun'un avukatı gözaltına alındı24 Nisan 2025 Perşembe 10:50GÜNDEM
Deprem korkusuyla parkta uyudularSoğuktan korunmak için bankların ve ağaçların etrafını streç ile kapladılar24 Nisan 2025 Perşembe 10:44GÜNDEM
15 sanık ikinci kez hakim karşısına çıkacakNarin Güran cinayeti davasında 15 sanık yarın ikinci kez hakim karşısına çıkacak24 Nisan 2025 Perşembe 10:41GÜNDEM
Devlet erkanı Anıtkabir’de(TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, beraberindeki heyetle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Anıtkabir'i ziyaret etti.23 Nisan 2025 Çarşamba 11:11GÜNDEM
Yenidoğan Çetesi davasına devam ediliyorDavanın 4. duruşmasının görülmesine 2'inci gününde devam ediyor.22 Nisan 2025 Salı 12:04GÜNDEM
Hüseyin Baş'tan Gazze tehcirine 'hicret' diyenlere tepki"Trump’ın Gazze’yi boşaltma planına tahliye değil hicret diyorlar"22 Nisan 2025 Salı 11:57GÜNDEM
‘sahte diploma' soruşturmasında 27 kişi ifade verecekEkrem İmamoğlu'nun ‘sahte diploma' soruşturmasında 27 kişi 'şüpheli' sıfatıyla ifade verecek21 Nisan 2025 Pazartesi 12:05GÜNDEM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış