Hindistan’ın finans merkezi, düşler sarayı ya da mutfak sanatları başkenti… Bu sıfatlardan herhangi birini kullanabilirsiniz, yeter ki “Mumbai” demeyin… Sahil metropolü Bombay’ın ismi değişeli 20 yıl oldu, fakat halk henüz bunu kabul etmedi.
Öncelikle şehrin Bombay haline, yani İngiliz vali tarafından yönetildiği dönemin atmosferine tanık olun. Güney rıhtımında, Arap Denizi’ne bakan Hindistan Kapısı, İngiliz kralı 5 George ve Kraliçe Mary’nin ziyareti anısına yapıldı. 1924’te tamamlandı. Yanıbaşındaki pasta biçimindeki bina 1903’te açılan Taç Mahal Sarayı Oteli. Özel mimarisi mugal ve gotik üslupları bir araya getiriyor. Coloba ve Mahatma Gandhi caddelerini izleyip, kuzeye doğru yürüyün.
Yaya dostu Kala Ghoda semtinin trafiğe kapalı sokaklarında pek çok ilginç bina sıralanıyor: Geçmişte Galler Prensi Müzesi olarak kullanılan Chhatrapati Shivaji Maharaj Vastu Sangrahalaya, gotik mimarili Elphinstone College, neo klasik stildeki Army & Navy binası, toz mavirenkli 1884’den kalma Keneseth Eliyahoo Sinagogu ve daha nicesi…
New York’un ünlü şeflerinden, Top Chef Masters şampiyonu Floyd Cardoz, 30 yılın ardından köklerine dönmeye karar verdi. Geçen yıl Bombay Canteen’i açtı. Thomas Zacharias’ın rengarenk, kamp benzeri restoranında sunduğu oyuncaklı tatları denemek istiyorsanız önceden rezervasyon yaptırmalısınız.
Pide üstüne tikka baharatlı tavuk (12 TL), muz yaprağında Kerala usulü pişirilmiş balık (30 TL), karamel dondurmalı kahve tatlısı (17 TL) tadı damağınızda kalacak sürprizli mönüden birkaç örnek. Duvarlar ve garsonların uçuşan tişörtleri esprili Hint deyişleri, Bollywood göndermeleriyle dolu.
Etraf kalabalıklaşmadan otomobille sahilde gezintiye çıkın. Fotoğrafı çekilecek pek çok yer var: Bankaların yoğunlaştığı bölgenin ortasındaki Nariman Point ilk durağınız olsun. Kraliçe’nin Gerdanlığı olarak bilinen Marine Drive boyunca ilerleyin, kıyıda oturan ailelerin, sevgililerin arasından geçip kalabalıklar gelmeden Chowpatty Kumsalı’nda mola verin. Lüks Malabar Tepesi’ndeki asılı bahçeleri görün, Kamala Nehru Parkı’nın gözlem terasından panoramik manzarayı seyredin.
Peddar Sokağı’na sapın, Hacı Ali Dergahı’nı görün. Kıyıdan yaklaşık bir kilometre açıktaki adacıkta ise 15’inci yüzyılda yapılan Pir Hacı Ali Şah Buhari Türbesi bulunuyor. Türbeyi kıyıya bağlayan, deniz seviyesindeki yol gelgit nedeniyle günün belirli saatlerinde kapanıyor.
Kala Ghoda’daki Chhatrapati Shivaji Maharaj Vastu Sangrahalaya popüler müzelerden. Fakat zamanınız kısıtlıysa Byculla’ya gitmelisiniz. Tıpkı şehir gibi Dr. Bhau Daji Lad Mumbai Şehir Müzesi de tarih boyunca birkaç kez isim değiştirdi. Bulunduğu yerde 1872’de Victoria and Albert Müzesi ismiyle hizmete girmişti. 1975’te ünlü fizikçi ve hayırsever Lad’ın ismini aldı. Viktorya Çağı dekorasyonu içinde Hint gümüş ve bronz işleme, ahşap oyma sanatlarının ürünleri sergileniyor. Üst kattaki galeriler ise Mumbai’nin tarihine ayrılmış (yabancılara giriş 5 TL).
Mumbai’nin ortasındaki Chor Bazaar’da (Hırsız Pazarı) eski otomobil parçalarıyla dolu sokakları geçip doğrudan Mutton Caddesi’ne gidin. Tozlu antikacıların sıralandığı bölge tarihi film dekoru hazırlayan Bollywood sahne tasarımcılarının gözdesi. Köstekli saatler, eski ev eşyaları arasından hediye seçmek zor geliyorsa plak ve Hint sineması klasiklerinin posterlerini satan mağazalara bakın. Sonra Taj Dondurmacısı’nda mola verin. 120 yıllık mağazada mutlaka sahiplerinden biri bulunuyor. Biraz sohbet ettiğinizde mutfağa davet edileceksiniz, leziz tatlıların nasıl yapıldığını öğreneceksiniz. Dondurma en az bir saat elle karıştırılarak hazırlanıyor. Meyveliler arasında erik, mango, incir gibi seçenekler mevcut (porsiyonu 1 TL).
İş merkezi Ballard Estate semtinin sessiz sokaklarından birindeki Britannia, dutlu pilav ( 12 TL), kuzu yahni (30 TL) gibi Acem lezzetlerini sunan birkaç kafeden biri. Tavana asılı pervanenin altında müşterilerle sohbet etmeyi seven üçüncü kuşak patron Boman Kohinoor’un söylediklerine bakılırsa, İngiliz kraliyet ailesi de bu lezzetin müdavimlerinden. Duvardaki Kraliçe Elizabeth, Will, Kate fotoğrafları bu iddiaları doğruluyor. 94 yaşındaki Kohinor, Cambridge dükü ve düşesinin son Hindistan yolculuğunda muradına erdi, bu bağlantıyı sosyal medya kanalıyla tüm dünyaya duyurdu.
Daha güncel lezzetler için San Francisco’lu şef Alex Sanchez’in sözü çok edilen restoranı Table in Colaba’ya uğrayabilirsiniz. Hoisin sosuyla karamelize edilmiş domuz döş eti (35 TL), acılı yeşil limonla lezzetlendirilmiş karidesli sarma (33 TL) mönünün gözdelerinden.
Colaba ve Kala Ghoda’nın arka sokakları butiklerle dolu. Le Mill, özellikle Chloé ve Balenciaga gibi iki uluslarararası markanın ürünlerine odaklanmış. Mağazanın Colaba’daki yeni şubesinde Janavi, NorBlack NorWhite gibi Hintli tasarımcıların ürünleri de satılıyor. Caddenin karşısındaki Art Deco Dhanraj Mahal kompeksi, Jaipur’un gururu Gem Palace’ın Mumbai şubesi. Butik, tasarımcı Marie-Anne Oudejans’in cesur renkleriyle dikkat çekiyor.
Kala Ghoda’da ise Nicobar’da ev eşyalarına, Obataimu’daki şık takım elbiselere, tuvaletlere göz atın. Gezgin terzi dükkanı gibi çalışan, yılın önemli bölümünü yolda geçiren Obataimu, tasarımlarında Paris, Londra, Tokyo’dan ilhamlar taşıyor. Eğer ucuz, sade ürünler arıyorsanız Colaba Causeway’deki dükkanlara göz atın. İmitasyon mücevherler, sandaletler, giysilerden almak istediğinizde pazarlık yapmanızda yarar var.
Birkaç yıl önce Masala Library ile şehri moleküler gastronomiyle tanıştıran restoran işletmecisi Zorawar Kalra mart ayında şehrin en popüler barını açtı. Sihirli moleküler formüllerini MasalaBar’da uygulamayı sürdürüyor. Kimyager titizliğiyle hazırlanan teatral isimli kokteyllerden Bollywood Bhang, fesleğen tütsülü votkayla hazırlanıyor ve kurukafa şeklindeki kadehte ikram ediliyor. İsmini barın önünden geçen Carter Road’dan alan Sunset Carter’da viski, biberiye, portakal, badem köpüğü bulunuyor. Atıştırmalıklar arasında fırınlanmış kum istiridyesi, trüflü shiitake bifteği gibi seçenekler var.
Retro Repast
Pali Bhavan’ın sahipleri dekorasyon konusundaki fikirlerini sergilemek için Chor Bazaar’ı kurmuş. Çerçevelenmiş aile fotoğrafları, okul vesikalıkları, aristokratik yaşamlardan kareler asılı duvarlarda santimetrekare boş yer yok. Old World adlı yemek salonunda adeta bir şölen sofrası kurulmuş. Klasik tereyağda tavuk, harissa baharatlı tavuk şiş, körili bal kabaklı köfte gibi lezzetler nar şurubu eşliğinde yeniyor. İki kişi ortalama 100 TL. Sonra şam fıstıklı buz helvası, peynir tatlısı, mangolu helva gibi klasik Hint şekerlemelerini tatmak için Punjab Sweet House’a uğrayın.
Portekizlilerin izinde Bandra
İngiliz sömürgecilerden önce Portekizliler gelmişti bu kıyılara. Portekizlilerin izlerini taşıyan Bandra semti popüler restoranları, Bollywood yıldızlarının görüldüğü mekanlarıyla tanınıyor. Raconteur’un, bir semt sakininin liderliğinde düzenlediği turlarına katılın. Bandra sokaklarını adımlarken 1575’te yapılan Aziz Andrew, neo gotik üslubundaki Mount Mary kiliselerini, geçmişin balıkçı köyünün duvar resimlerini görün.Tur 1640’ta inşa edilen Bandra Kalesi’nde sona eriyor. Bollywood’un en ünlü yıldızlarından Şah Ruh Han’ın görkemli evi de bu semtte. Yapıyı giriş duvarındaki bilgisayar oyunu karakteri Hordes’ten tanıyacaksınız. Kolayca çıkabileceğiniz Sealink Köprüsü’nden panoramik şehir manzarasını seyredebilirsiniz.
Taj Mahal Tea House’da mola verip biraz soluklanın. Geçen ağustosta, Brooke Bond çay şirketi Bandra’daki bu ahşap yapıyı restore ettirip sömürge dönemini çağrıştıran çayevine dönüştürdü. Sallanan koltukları, rengarenk karoları, kiraz çiçeği motifli duvarlarıyla dikkat çeken zarif mekanın çay mönüsü çok geniş. Acem nanesi (8 TL), yaprakları kıvrımlı Karipatta ve narenciye (7 TL) birkaç örnek. Yanında üç katlı yumurtalı, kızartılmış baharatlı, chutney soslu sandviç tadabilirsiniz (20 TL).
128 yıldır kâr gütmeden çalışan Bombay Sanat Birliği kısa süre önce gözalıcı yeni binasına taşındı. Ünlü mimar Sanjay Puri’nin tasarladığı yapıda Laxman Shreshtha, Yusuf Arakkal, Anjolie Ela Menon gibi çağdaş Hint sanatçılarının eserleri sergileniyor.
Kasımın ilk haftasında İstanbul’dan Mumbai’ye bir aktarmalı uçuşlar Gulf Air’de gidiş-dönüş 1465 TL’den başlıyor. Yolculuk süresi yaklaşık 11 saat. THY’nin direkt seferlerinde gidiş-dönüş biletler 2240 TL’den başlıyor. Yolculuk süresi gidişte 5, dönüşte 8 saat.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.