CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek, Türkiye’nin AK Parti ile CHP’nin yapacağı koalisyona ihtiyacı olduğunun altını çizerek, “Başbakana güveniyoruz, samimi olduğuna inanıyoruz, çünkü biz samimiyiz. Bu kadar uzun süren görüşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlandığını millete açıklayamazlar. Tabi AK Parti’de çift başlılık olduğunu da biliyoruz ancak sonunda sağduyunun hâkim olacağını ve milletin ihtiyacı olan Türkiye yönetimine katkı sağlayacağı inancındayız, bunu Cuma günü de göreceğiz.” dedi.

Milletvekili Dursun Çiçek, ziyaretlerde bulunmak üzere Sivas’a geldi. Kamu Kurum ve kuruluşlarını ziyaret eden Çiçek, ardından partisinin il başkanlığında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Sözlerine Savcı Zekeriya Öz ile ilgili görüşlerini açıklayarak başlayan Çiçek, 5 yıl Silivri’de manevi işkence gördüğünü savunarak, “Bu sürecin sembol isimlerinden Zekeriya Öz’ün Ermenistan’a kaçtığını televizyonlardan öğrendik. Tabi biz masum olduğumuzu gayet iyi biliyorduk. Ülkemize hizmet etmek için 1976’da Harbiye’ye girdiğimizde şehit ve gazi olma pahasına hizmet dışında bir amacımızın olmadığını yemin ederek milletimize açıklamıştık. Bu yıl İstanbul 2. Bölgeden milletvekili seçildik ve yine hizmet için yemin ettik. Sivas ve Tokat Anadolu’nun birleştirici gücüdür ve bu topraklardan hain çıkmaz. Ancak şehit ve gaziler çıkar” ifadesini kullandı.

“KOALİSYON MİLLETİ KUCAKLAYACAK”

CHP'li Dursun Çiçek, koalisyon görüşmelerinin çok iyi bir noktaya geldiğini, özellikle son dönemde artan terör olaylarının Türkiye’nin büyük koalisyona ihtiyacı olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. Dursun Çiçek, “Bu yönde de partimizin çalışmalarına destek veriyoruz. Türkiye’yi kucaklayan ve temel adaleti kuran, bir büyük koalisyonu Perşembe veya Cuma günü milletimizle ile paylaşacağız. Başta terör örgütlerinin faaliyetlerinin etkisiz kılınması ve barış ortamının sağlanmak için Türkiye geçmişten ders alarak yoluna devam edecek” diye konuştu.

Koalisyonun ülkenin ihtiyacı olduğunu kaydeden Çiçek, “Başbakana güveniyoruz, samimi olduğuna inanıyoruz, çünkü biz samimiyiz. Bu kadar uzun süren görüşmelerin anlaşmazlık sonuçlandığını millete açıklayamazlar. Tabi AK Parti’de çift başlılık olduğunu da biliyoruz ancak sonunda sağduyunun hâkim olacağını ve milletin ihtiyacı olan Türkiye yönetimine katkı sağlayacağı inancındayız, bunu Cuma günü de göreceğiz” görüşünü savundu.

"YARGI BAĞIMSIZ OLURSA YOLSUZLUKLARINDA, DİĞER SUÇLARINDA HESABI SORULUR”

Koalisyon kurulursa yolsuzluklarla ilgili mecliste bir çalışma olup olmayacağı şeklindeki bir soru üzerine, “Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulunu siyasetin arka bahçesi olmaktan kurtarırsak, yolsuzlukların ve işlenen bütün suçların hesaplarını hangi gruptan olursa olsun Türk yargısı soracaktır” diyen milletvekili ve eski asker Çiçek, şunları kaydetti: “Türkiye’de işlenen bütün suçların hesabını Türk yargısı sorar, araştırır. Dolayısıyla yargıyı, hakim ve savcıları özgürleştirir, tarafsız ve bağımsız hale getirirsek, bunları yöneten Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu'nu siyasetin arka bahçesi olmaktan kurtarırsak, yolsuzlukların ve işlenen bütün suçların hesaplarını hangi gruptan olursa olsun Türk yargısı soracaktır. Zaten kurmak istediğimiz düzen de bu. İçi dolu bir şekilde savcılardan ve Türk yargısından bir dosya meclise gelirse, bu dosyayı inceleyerek vicdanımızı ortaya koyup en doğru kararı vereceğiz. Eğer kanaatimiz suç işlendiği yönündeyse mutlaka yargılansın şeklinde oyumuzu kullanacağız. Bütün milletvekili arkadaşlarımın aynı duyarlılıkla oyunu kullanacağına inanıyorum. Bu yeni dönemde hiç kimse suç işleyenin arkasında olmayacak ve Siyasi maksatlarla onların lehine oy kullanmayacaktır. Suç işleyenlerde Türk adaleti önünde yargılanacaktır. Böyle bir siyasi ortama giriyoruz.”

“ÇÖZÜM SÜRECİNDE YAPILANLAR YANLIŞTI”

Çözüm sürecinde yapılanların yanlış olduğunun gelinen süreçte ortaya çıktığını dile getiren Dursun Çiçek, sorunun Meclis'te çözülmesi gerektiğine dikkat çekerek, şöyle devam etti: “Terör örgütüyle ve liderleriyle kapalı kapılar arkasında veya yurt dışında belli odaklarla görüşerek bu sorunu çözemezsiniz, Yasama görevini yapan ve milletin temsil edildiği Mecliste çözebilirsiniz. Bizim HDP’ye veya siyasi istismar konusu yapanlara söyleyeceğimiz şudur; TBMM’de 80 milletvekili ile temsil ediliyorsunuz. Meclise taleplerinizi getirin Meclisi ve milleti ikna edin, ne alıyorsanız onu birlikte yapalım. Onun dışında İmralı’da veya Kandil'de yapacak hiçbir şeyimiz yok. Şu da var ki Türk Devleti ve Türk Silahlı Kuvvetleri terör örgütünün yurt dışına çıkması ve silah bırakması için pazarlık yapmayacaktır. Bu operasyonlar terör saldırıları sona erene kadar devam edecektir. Ama bu ara akan kanı durdurmak için siyasette üzerine düşen görevi yapacaktır. CHP’de çözüm sürecinde ve terör sorununun çözümünde önemli katkılar sunacaktır, buna emin olabilirsiniz. Bir asker olarak 35 senede edindiğimiz tecrübeyle partimizin her kademesinde bu konuları konuşuyoruz. Devlet istihbaratı, askeriyle, polisiyle, jandarmasıyla kışlaya ve karakola hapsedilmez. Güvenlik güçlerinin varlığı milletimiz için özgürlük demektir, onların karşısında hiçbir silahlı gücün olmaması lazım. Bunu da HDP’nin kabul etmesi lazım ki son dönemde yaptıkları açıklamalar olumlu. Bu yönde PKK’nın HDP’yi değil; HDP’nin PKK’yı yönlendireceği bir safhaya geçmek zorundayız.”

“BALYOZ DAVASINDA HAKLARINI KAZANANLAR AZ TERFİ ALDI”

Askeri Şura sonrası yapılan atamaların kendileri açısından sürpriz olmadığını kaydeden Dursun Çiçek, atamaların teamüllere göre gerçekleştiğini belirterek, “Ancak Balyoz Davasından dolayı haklarını kazanan kurmay arkadaşlarda biraz terfi oranı düşük oldu. Muhtemelen bu terfilerde normal seviyesine ulaşacaktır. Bu konuda dernekte kurduk. Silahlı Kuvvetlerden ayrılmayan askerlere hakları verildi. Emekli olanların haklarının alınması içinde Mecliste ve kamuoyunda bu mücadeleyi sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.