Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, 600 milyon liraya mal olacağı bizzat Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş tarafından açıklanan Emek-Şehir Hastanesi hattının 1.6 milyar liraya ihale edildiğine dikkat çekerek, aradaki fiyat farkının gerekçelerini sordu. Karaca, bu hattın insanları hasta değil "müşteri" olarak gören zihniyetin ayağına müşteri(!) taşımak için yapıldığına da işaret ederek, maliyetin yatak garantili hastane işleten Rönesans Holding'den tahsil edilmesi gerektiğini savundu.

"EYLÜL 2019'DA AÇILACAKTI, EKİM 2020'DE ANCAK İHALE EDİLEBİLDİ"

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın 5 Ağustos 2018'deki açıklamasında 2019'un eylül ayında açmak istediğini duyurduğu Bursaray Emek-Şehir Hastanesi hattı, ancak 2020'nin ekim ayında ihale edilebildi. Yıldırım Metrosu'nun yapımından parasızlık nedeniyle vazgeçen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş'ın talebi üzerine Bursa Şehir Hastanesi hattının yapımını da Ulaştırma Bakanlığı üstlendi.

Cumhuriyet Halk Partisi Bursa İl Başkanı İsmet Karaca, uzayan süreç ve şartları değişen ihaleyle ilgili şunları söyledi:

"Alinur Aktaş'ın kendi ifadesi, Emek-Şehir Hastanesi hattını 2019 eylülünde açmak istiyordu ama ihalesi bile ancak ekim 2020'de yapılabildi. Baktık ki ihale bedeli 1.6 milyar lira. Oysa 6.1 km'lik bu hat için Alinur Aktaş'ın açıkladığı 2018'de açıkladığı maliyet 600 milyon lira idi. Ne oldu da, maliyet yaklaşık 3 katına, tam 1.6 milyar liraya çıktı? Bu konunun açığa kavuşması gereklidir. Köprülerde, tünellerde garanti araç geçiş parası, şehir hastanelerinde garanti hasta yatak parası ödemeye alışan AKP hükümetinin devreye girmesi mi neden oldu maliyet artışına? Ne oldu, nasıl oldu ki, 600 milyon liralık maliyet 1.6 milyar liraya katlanıverdi? Hattın bir bölümünün sonradan yeraltına alınması kararı etkili oldu denilecekse, kaç metrelik bölümün yeraltına alınacağı da göz önünde tutulmalıdır."

"BİR YILDA HİZMETE AÇACAĞIM DİYORDU, SÜRE DE 3.5 YILA ÇIKTI"

İhalenin tamamlanmasından sonra yapılan açıklamalardaki tutarsızlıkları da gündeme taşıyan Karaca, "İlk açıklamalarda 6.1 kilometrelik bu hattı 2019'da hizmete açmak istiyoruz diyordu. Bursaray Emek-Şehir Hastanesi hattı ekim 2020'de ihale edildi, ilk kazma vurulacak noktaya geldi. Şimdi ise maliyeti 3'e katladıkları gibi, süreyi de üçe katladılar. Aktaş'ın hizmete açmak için bir yıl sonrasına gün verdiği hat için bugün yarın kazma vurulacak ve 2023 sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. 4 istasyonlu bu hattın inşaat süresi de en az üçbuçuk yıl, bir yıl değil. 3,5 yılda bitecek projeye bir yıllık süre biçip kamuoyuna duyuran Alinur Aktaş'ın yaptığı ciddiyetten uzak açıklamaların sadece algıya dönük olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır" diye konuştu.

"BAKANLIĞIN VERDİĞİ PARANIN HİBE OLUP OLMADIĞI NET DEĞİL"

Ulaştırma Bakanlığı'nın Bursaray Emek-Şehir Hastanesi için vereceği parayı hangi koşullarda aktaracağının da kamuoyuna net bir şekilde açıklanması gerektiğini söyleyen Karaca, "Bu projeyi Ulaştırma Bakanlığı'nın yapacağı belli olunca, merkezi hükümetten Bursa'ya müjde diye kamuoyuna duyurulmuştu. Bursa'daki yerel yönetimin savurganlığı ve bütçe yönetimindeki beceriksizliği nedeniyle en hayati projelerin bile durmuş olduğu ve adeta çürümeye terk edildiği bir dönemde, Ankara'dan verilen bu müjde çok sevindirici elbette ama Bursalılar müjdenin 'hibe' olduğundan da emin olmalı. Çünkü gelecekte farklı sorunlar yaşanabilir. O imzalar hangi koşullarda atıldı, Bursalıların bunu bilmeye hakkı var" dedi.

Şehir Hastanesi'ne müşteri taşımak için yapılan ilave hattın maliyetinin Rönesans Holding'den alınması gerektiğini tekrarlayan Karaca, "Bu ülkeyi araç geçiş garantili köprü-tünel, hasta yatış garantili hastane kavramlarıyla tanıştıran AKP iktidarı şimdi de ortaya yolcu garantili Bursaray hattı çıkarırsa, şaşıracak mıyız? Bursa'yı yönetenlerin her eleştiriyi 'düşmanlık' olarak görmekten vazgeçip, kamuoyuna karşı şeffaflığı esas alması gerekiyor. Sözü eğip bükmenin gereği yok, sadece gerçeği anlatsınlar, yeter" şeklinde konuştu.

Karaca sözlerini şöyle tamamladı:

"Her eleştirimizde, bugün ihale ettik, yarın ihale ediyoruz, CHP rol çalıp kendine pay çıkarıyor tarzındaki açıklamalarıyla günü kurtarıyorlar ama Bursa bu kelime oyunlarıyla kurtulmuyor. T2 hattında da hep aynı hikaye. Ne zaman gündeme getirsek dün ihale oldu, 10 gün sonra ihale olacak cümleleriyle karşılaşıyoruz. Sahi ne oldu 'ihale edildiği açıklanan' T2 hattındaki işler? Kredi bulundu, bulunuyor, bulduk denildi. Aslında bulunan kredi de inşaat için, mekanik için değil, yani işi tamamen bitirecek bir rakam da değildi. 8 aydır soruyoruz. T2 hattında neden yaprak kımıldamıyor? Madem kredi buldunuz, neden bitirmiyorsunuz?"