24 Mayıs 2025
  • Bursa26°C
  • İstanbul23°C
  • Ankara25°C

KILIÇDAROĞLU: SİYASİLER 'OY VERİN, GERİSİNE KARIŞMAYIN' YAKLAŞIMI İÇİNDE

Kılıçdaroğlu: Siyasiler 'oy verin, gerisine karışmayın' yaklaşımı içinde

ANKARA (CİHAN)- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, siyaset kurumunun toplumu kapsayıcı olmaktan uzak olduğunu belirterek, "Siyasilerin çoğu için toplumun siyasete katılımı, toplumdan seçim dönemlerinde oy vermelerini istemekten ibaret bir süreç olarak anlaşılıyor. Özetle, 'oy verin, gerisine karışmayın' şeklinde bir yaklaşım bu. Ama biz bu yaklaşımı kabul edemeyiz. Bu tavır toplumu siyasete dahil edermiş gibi görünerek aslında toplumu siyasetin dışına itmekten başka bir şey değil." dedi.

Kılıçdaroğlu, 'www.yeniarayis.com' adresli internet sitesine yazdı. 'Siyasetin Size İhtiyacı Var!' başlıklı yazıda Kılıçdaroğlu, CHP'nin 1 milyondan fazla üyesiyle bugün dünyadaki kardeş sol, sosyal demokrat ve ilerici partiler arasında en büyük siyasi örgütlerin başında geldiğini ifade etti.

"Yurttaşlarımızın siyasete ilgisi belki de Türkiye'nin tüm baskılara rağmen tüm demokratik kurumlarını kaybetmemesinin en önemli nedeni. Bu durum birey-siyaset ilişkisi adına olumlu bir tablo olmakla beraber Türkiye’de demokrasimizin kalitesini istediğimiz düzeye taşımaya yeterli değil." diyen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Ülkemize özgü sorunlarımız ve eksikliklerimiz nedeniyle katılımcı ve çoğulcu demokrasiyi kurumsallaştırmakta başarılı olamıyoruz. Evet, toplum olarak siyaset konuşmayı seviyoruz, partilerimizin üye sayıları da oy kullanma oranımız da yüksek; fakat bunlar yetmiyor. Çünkü siyasete dahil olmak bunlardan çok daha fazlası demek. Siyasete katılım; siyasi kurumların ve partilerin parçası olmak; siyasi karar alma süreçlerinin içerisine girmek, sivil toplum içinde etkin olmak anlamına geliyor. Katılım, şikayet etmenin ötesine geçmeyi, insiyatif almayı gerektiriyor. Yeri geldiğinde bir partide, yeri geldiğinde bir dernekte, bir vakıfta aktif olmayı, hayatımızı şekillendiren şartları iyileştirmek için taşın altına elini koymayı gerektiriyor.

Ne yazık ki bunları ülkemizin kurulu düzeninde yapmak kolay değil. Siyaset kurumumuz maalesef toplumu kapsayıcı olmaktan uzak. Bunun bilincindeyim. Siyasilerin çoğu için toplumun siyasete katılımı, toplumdan seçim dönemlerinde oy vermelerini istemekten ibaret bir süreç olarak anlaşılıyor. Özetle, oy verin, gerisine karışmayın şeklinde bir yaklaşım bu. Ama biz bu yaklaşımı kabul edemeyiz. Bu tavır toplumu siyasete dahil edermiş gibi görünerek aslında toplumu siyasetin dışına itmekten başka bir şey değil. Oysa siyaset, toplum yaşantısının her alanını etkiliyor. O nedenle siyaset, sadece siyasetçilere bırakılamaz, bırakılmamalı. Egemenliğin toplumda olduğu sistemdir demokrasi. Toplum olmazsa siyaset de olmaz."

Toplumdan soyutlanan siyasetin var oluş amacından kopmuş olacağını belirten Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: "Ben oyumu veriyorum, üzerime düşeni yapıyorum diyerek yetinemeyiz. Siyasete dahil olan, onu sorgulayan ve denetleyen aktif yurttaşlar olmak zorundayız. Bu bizim yurttaşlık görevimiz. Aynı zamanda da hakkımız! Aktif yurttaş olmazsak yönlendirilen ve yönetilen bireyler olmanın ötesine geçemeyiz. Yurttaşlar olarak yönetime el koymazsak yönetime el koyanlardan şikayet etmenin ötesine geçemeyiz. Sivil toplumu güçlü tutmazsak, siyasi gücü dengeleyemeyiz. Siyasetten hesap sormazsak siyasetteki yozlaşmayı durduramayız. Bu yozlaşmayı durduracak olan en kapsamlı yapısal faktör aktif yurttaşlık bilincine sahip ve örgütlü toplumdur. İyi bir yönetimin iş başına gelmesini ve ülkeyi doğruya sevk etmesini beklemek yerine; şeffaflık, açıklık, hesap verebilirlik, katılımcılık, hukukun üstünlüğü ve toplumsal sorumluluk temeli üzerine kurulmuş iyi yönetişim modelini ülkemizde geliştirmek için hep beraber çalışmak durumundayız. Siyasetin ve siyasetçinin toplumun gözünde olumsuz bir imajının olduğunun farkındayım. Pek çok kişi ülkenin temel sorunlarının siyaset ve siyasetçiler tarafından çözülebileceğine inanmıyor."

Siyasi sohbetlerinin çoğu zaman 'böyle gelmiş, böyle gider' sözleriyle sonlandırıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Dünyanın kurumsallaşmış ileri demokrasilerinde, iyi yetişmiş; nitelikli insan kaynakları siyasete ve kamu yönetimine ilgi gösterirken, bizde malesef böyle bir durum yok. Bizde, iyi eğitimli kadrolar, kamu yönetimine ilgi göstermek yerine, mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyor. Bu ülkenin gençleri; temiz, namuslu, üretken insanları kendilerine siyaset düzeninde yer olmadığını, orada barınamayacaklarını ve kendilerine leke gelebileceğini düşünerek siyasete dahil olmaktan uzak duruyorlar. Fakat bu tür nitelikli insanlarımızın siyasete dahil olmadıkları her gün Türkiye biraz daha kaybediyor. Biz zaten geçmişi hep acı hatıralarda esir yaşayan bir halkın çocuklarıyız ve daha fazlasını yaşamaya, zaman kaybetmeye tahammülümüz yok. Belki böyle geldi, ama böyle gitmemeli, gitmeyecek. Çünkü siz varsınız, gençlerimiz var! Bu topraklarda yeni bir düzeni arayan her cesur ve temiz insanın vakti geldi. Çünkü büyük şair Nazım’ın dediği gibi 'umut insanda.' Ve, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak tüm gençlerimize samimi şekilde söylüyorum: Umut CHP’de." CİHAN

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Güncel

Yükleniyor...