HDP SÖZCÜSÜ: HİTLER DE SON SEÇİMİNDE SAFKAN MİLLETVEKİLLERİNE OY İSTEMİŞTİ
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin genel merkezinde seçim çalışmaları ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
![HDP Sözcüsü: Hitler de son seçiminde safkan milletvekillerine oy istemişti](https://d.bursabakis.com/news/10532.jpg)
ANKARA (CİHAN)- Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın '550 yerli ve milli milletvekili istiyorum' sözüne Hitler'i örnek göstererek cevap verdi. Bilgen, "Hırsızlığın siyasette hiçbir önemi yok, şaibenin, iş takipçiliğinin hiçbir önemi yok olacak ki yerlilik ve millik duygusu başka bir şeyi hatırlatıyor bize; Almanya’da demokrasinin tümüyle askıya alındığı Hitler’in aktör olduğu son seçimlerde de safkan milletvekillerine oy isteme çabası vardı." dedi.
HDP Sözcüsü Ayhan Bilgen, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Savaşın başlamasının, çatışmaların, her gün insanların kaybediliyor olmasının sebebinin çözüm süreci olmadığını belirten Bilgen, “Tam tersine çözüm sürecinin iyi yönetilememesi, çözüm sürecinin gereklerinin yerine getirilememesi ve çözüm sürecinden vazgeçilmesidir. Eğer çözüm sürecini savaşın sebebi, ölümlerin sebebi diye yorumlarsanız geriye askeri çözüm hevesinden başka bir şey kalmaz. Bu yol denenmiştir, Türkiye yeterince ağır fatura ve bedel ödemiştir yeniden başka ellerle yeni yüzlerle bu yolu denemeye kalkmanın ne akılcı ne de insani bir tarafı vardır.” diye konuştu. 'Çözüm süreci hiç başlamasaydı' gibi yorum ve yaklaşımların bu sorunu hiç bilmemekten kaynaklandığını kaydeden Bilgen, “Bu sorunu hiç anlamamaktan kaynaklanıyor. Bizi yalan söylemekle, yalan üzerine siyaset yürütmekle itham edenlere tek bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Kursağında haram lokma bulunanın, sırtında haram hırka bulunanların kimseye yalan konusunda ders verme hakkı ve haddi olamaz.” dedi.
"YUNANİSTAN'DA, ALMANYA'DA PARLAMENTOYA GİREN TÜRK VEKİLLER HAİN Mİ?"
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ayhan Bilgen, partisinin genel merkezinde seçim çalışmaları ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Toplantının ardından Bilgen, basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Kürt sorunu yoktur’ ve ‘Yerli ve milli milletvekili istiyoruz.’, Başbakan Ahmet Davutoğlu da ‘HDP’yi hep birlikte baraj altında bırakacağız’ dedi. Bu açıklamaları nasıl değerlendirirsiniz?” sorusuna Bilgen, şu cevabı verdi: “Türkiye’nin Kürt sorunu yoksa geriye bir tek şey kalıyor; sorumsuz cumhurbaşkanı ve yetkisiz başbakan sorunu var. Yersiz konuşmalar ve yersiz açıklamalarla kendi haddini, sınırlarını Anayasa'nın kendisine çizdiği çerçeveyi tanımayacağını tam bir Kasımpaşalı kabadayısı üslubu ile ilan eden, meydan okuyan tarzın kendisi doğrudan doğruya aslında Türkiye’deki barışın, kardeşliğin, demokrasinin önünde engele dönüşmüştür. Cumhurbaşkanı galiba İsviçre marka saat meraklısı yerli siyasetçilerden bahsediyor. Hırsızlığın siyasette hiçbir önemi yok, şaibenin, iş takipçiliğinin hiçbir önemi yok olacak ki yerlilik ve millik duygusu başka bir şeyi hatırlatıyor bize; Almanya’da demokrasinin tümüyle askıya alındığı Hitler’in aktör olduğu son seçimlerde de safkan milletvekillerine oy isteme çabası vardı. Yunanistan’da dün seçim yapıldı, 3 Türk milletvekili Yunanistan Parlamentosu'nda temsil imkanı bulacak. Buradaki Türk milletvekilleri Yunanistan’da hain konumunda mı? Almanya’da Türk, Kürt ya da farklı halklardan milletvekilleri yerel ve federal parlamentoda temsil imkanı buluyor. Burada herkesin ağzından çıkanı kulağı duyması gerekiyor, bu ülkede yaşayan herkesin Parlamento'da temsil imkanı var.”
KÜLTÜR BAKANI TOPÇU’YA: ESKİ GENEL BAŞKANININ NASIL ÖLÜME TERK EDİLDİĞİNİ SORGULASIN
Başka bir gazetecinin, “İçişleri eski Bakanı İdris Naim Şahin’in, ‘Çözüm sürecinde PKK yığınak yaptı, kendini toparladı’ açıklamaları var. Ayrıca 290 operasyon talebinin sekizine onay verildiği yönünde haberler vardı. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın partinizi eleştiren açıklamaları vardı. Neler söylersiniz?” sorusu üzerine Bilgen şunları söyledi: “Sorun, bize göre savaşın başlamasının sebebi çatışmalar, her gün insanlarımızı kaybediyor olmamızın sebebi çözüm süreci değil. Tam tersine çözüm sürecinin iyi yönetilememesi, çözüm sürecinin gereklerinin yerine getirilememesi ve çözüm sürecinden vazgeçilmesidir. Eğer çözüm sürecini savaşın sebebi, ölümlerin sebebi diye yorumlarsanız geriye askeri çözüm hevesinden başka bir şey kalmaz. Bu yol denenmiştir, Türkiye yeterince ağır fatura ve bedel ödemiştir, yeniden başka ellerle, yeni yüzlerle bu yolu denemeye kalkmanın ne akılcı ne de insani bir tarafı vardır. Çözüm sürecine yönelik eleştiriler yapıyoruz. Nasıl olması gerektiğine dair çok net uluslararası deneyimlerden bilgi aktarımı ve paylaşımı yapıyoruz. Aynı yanlışı yapmayın, geçmişteki siyasetçilerin bu süreçteki başarısızlıklarını bari siz yapmayın diyoruz ama bizim bu uyarı ve eleştirilerimiz asla çatışma hevesi ve savaş beklentisi askeri çözüm hesapları ile aynı yerde alınamaz. Biz çözüm süreci iyi yönetilseydi gereği yapılsaydı risk alınma alışkanlığı ve ahlakı siyasete egemen olsaydı ve küçük hesaplarla ne kadar oy kaybederim ne kadar oy kazanırım hevesi ile hesabı ile hareket edilmeseydi bu konuda ortak bir vicdan, ortak bir siyasal akıl geliştirilseydi bugün kaybettiğimiz insanları kaybetmiş olmayacağımızı bütün siyasi partilere hatırlatmak isteriz. Çözüm süreci hiç başlamasaydı gibi yorumlar yaklaşımlar bu sorunu hiç bilmemekten kaynaklanıyor. Bu sorunu hiç anlamamaktan kaynaklanıyor. Bizi yalan söylemekle, yalan üzerine siyaset yürütmekte itham edenlere tek bir şeyi hatırlatmak istiyorum. Kursağında haram lokma bulunan, sırtında haram hırka bulunanların kimseye yalan konusunda ders verme hakkı ve haddi olamaz. Turizm Bakanı, ‘turizm gelirlerimiz zarar görmedi’ diye başlayan cümleler kuruyor ve terör uzmanlığı yapıyor. Kendisine hatırlatmak isterim. Eski genel başkanının nasıl ölüme terk edildiğini sorgulasın, eğer gerçekten bu ülkede devletin parmağının, devlet adına güç kullananların hangi kirli işlere karıştığına dair bir çalışma yapmak istiyorsa. Yazıcıoğlu’nun helikopterinin düştüğü yerle bulunduğu yerin arasındaki mesafenin azıcık aklı ve vicdanı olana bu ülkede geçmişte Eşref Bitlis gibi başka isimlerin de yaşadıklarını düşündüğünüzde aslında terör kavramının ne kadar içinin boşaltıldığını ve terör kavramının içerisine aslında tam da ne kadar kirli ellerin ve parmakların olduğunu hatırlatmak isterim. O gün gece kurulan kriz masası odasında ışıklar sabaha kadar yanık bırakıldı ama o odada çalışan yoktu. Turizm bakanı eğer bir şeyi merak ediyorsa, bir şeyi araştırmak istiyorsa o gün gerçekten helikopterde düşenlerin neden sağ kurtarılamadığına dair, güçlü devletin saatlerce telefon bağlantısı kurulmuş olmasına rağmen bir helikopterin içerisindeki kişileri bulamadığına dair bir merakla çalışsın.
AKDOĞAN BİZE AKIL VERMEDEN ÖNCE KENDİ İLİŞKİLERİNE BAKSIN
Eğer Akdoğan gerçekten güvenlikle ilgili barışla ilgili toplumla bir şey paylaşmak istiyorsa birlikte yaşama ve demokrasi kültürüne dair bir şey paylaşmak istiyorsa bıraksın bizimle ilgili olan kısmı bir işbirliği paralelle ittifak gibi ithamlarının yer aldığı o açıklamaya bir netlik getirsin. Siz 10 yıl boyunca birlikte yürüdüğünüz insanları eğer tanımayacak, anlamayacak kadar akıldan, izandan yoksunsanız söylenecek bir şey yok. Sizde ya akıl yok ya ahlak yok. Ya vefa duygusu yok ya izan ve basiret duygusu yok. Siz 10 yıl boyunca birlikte olacaksınız, sonra da dönüp gazetelerini basacaksınız, kurumlarını basacaksınız, polisiye yöntemlerle eğitim kurumlarını linç etmeye kalkacaksınız ve neden diye soracaksınız. Toplum dönüp size soruyor. Bütün insanlar soruyor. Siz eğer 10 yıl birlikte olduklarınızın şimdi darbe yapmaya kalktıklarını anlamışsanız, 10 yıl sonra anlamışsanız biraz geç anlamışsınız. Bundan sonra da ne kadar doğru anlayıp anlamadığınız ve toplumu doğru bilgiyi paylaşarak sağlıklı bilgiyi yönlendirdiğiniz konusu son derece şaibelidir. Akdoğan bize akıl vermeden önce kendi ilişkilerini, kendi boş gösterdikleri törenleri bunları açıklasın.. Bu dilden, bu siyaset tarzından Cumhurbaşkanı başta olmak üzere herkesin vazgeçmesi gerekiyor. Eğer bir siyasi partinin Parlamento'da temsilini tehdit olarak görüyorsanız, onların Parlamento dışında kalmasından medet uman bir hesap içine girmişseniz; sizin kriteriniz, sizin ölçünüz artık demokrasi olmaktan çıkmış demektir.
FİİLEN BİTTİ DİYEN CUMHURBAŞKANI PARLAMENTO'DA NE YÜZLE KONUŞACAK?
Şimdi soruyorum; 1 Ekim’de Cumhurbaşkanı fiilen ortadan kalktığını iddia ettiği Parlamento'da gelip ne konuşacak, ne yüzle konuşacak? Eğer bitirdiyseniz fiilen bu rejimi bu yönetim modelini bırakın rahat bırakın hiç olmazsa daha fazla gövde gösterisi ile boy göstererek hegemonya kurarak sandığı, seçmenin iradesini ipotek ederek kuşatmaya kalkmayın. Ama hepimiz biliyoruz ki bu Parlamento ve dünyanın her yerindeki parlamentolar halkın iradesine temsil ettikleri ölçüde değerlidir, saygındır. Ama bu kurumları kendi arka bahçesi gibi görenler, kendi iradelerine uygun kararlar çıktığında alkışlayıp hoşlarına gitmeyen işler çıktığında yok sayanlar demokrasiye değil kendi güçlerine inanıyor ve kendi iktidarlarına tapıyordur." CİHAN
Türkoğlu 'gizli işgal'e dikkat çektiİYİ Parti Bursa İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, 30 Ağustos mesajında ‘gizli işgal’e dikkat çekti:01 Eylül 2021 Çarşamba 16:17SİYASET
2020'de yılında öne çıkan siyasi konularKanal İstanbul polemiği yıl boyunca gündemde yer aldı22 Ocak 2021 Cuma 14:15SİYASET
‘Aşı tavsiyesi bağımsız meslek örgütlerinden gelmeli!'‘TÜİK verilerini düşük asgari ücret zammı için kullanıyorlar’09 Aralık 2020 Çarşamba 15:12SİYASET
Hüseyin Demir'den açıklamalar!‘Walter Posch hukuk önünde hesap verecektir!’09 Aralık 2020 Çarşamba 14:15SİYASET
İmamoğlu'ndan "katılımcılık" dersi!'İBB yönetimini şeffaf hale getiriyoruz!'09 Aralık 2020 Çarşamba 13:44SİYASET
İmamoğlu'ndan tam kapanma isyanı!2-3 hafta her şeyimizle mücadele edelim!09 Aralık 2020 Çarşamba 11:41SİYASET
Çanakcı:Yolsuzluk göstergelerinde durum 2003’ten beter!İktidarın gündeminde yolsuzlukla mücadele yok!09 Aralık 2020 Çarşamba 11:13SİYASET
"Milliyetçilik askıya ekmek koymak değildir"“Demokrasiyi askıya alırsanız, ekmeği de askıya koyarsınız”05 Kasım 2020 Perşembe 14:10SİYASET
İmamoğlu'ndan davet tepkisi!"İstanbul'da olay olduğunda, ilk ulaşılması gereken kişi benim"23 Ekim 2020 Cuma 12:46SİYASET
Beni susturmak istiyorlar!Kılıçdaroğlu: Dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz05 Ekim 2019 Cumartesi 15:05SİYASET
Erdoğan'dan yüzde 50+1 açıklaması!Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni düzenlemenin sinyalini verdi01 Ekim 2019 Salı 17:12SİYASET
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan flaş açıklama"Kimse, 'Bu benim yakınımdır, bu benim şuyumdur' diye bize aday teklifiyle gelmesin"02 Ekim 2018 Salı 16:55SİYASET
Yerel Seçimlere Odaklanıyor!Seçime Kalan Günün Hesaplandığı Not Taşıyor...02 Temmuz 2018 Pazartesi 11:57SİYASET
Meclis’i Deniz Baykal açacak!80 yaşındaki CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal açacak...27 Haziran 2018 Çarşamba 14:46SİYASET
Tarihi Zaferi hazmedemedi!Cem Özdemir sonuçların açıklanması ardından tarihi başarıyı hazmedemedi.25 Haziran 2018 Pazartesi 11:39SİYASET
Oy kullanma oranı yükseldi!Yurt dışındaki oy kullanma oranı yükseldi...20 Haziran 2018 Çarşamba 11:30SİYASET
Zafer Çağlayan siyasete geri mi döndü?Zafer Çağlayan aktif siyaset hayatına kaldığı yerden devam ediyor...15 Mart 2018 Perşembe 12:30SİYASET
Parti kuruyorİşte Meral Akşener'in yeni partisinin adı19 Nisan 2017 Çarşamba 10:35SİYASET
Müezzinoğlu açıkladıEmeklilik yaşı17 Mart 2017 Cuma 15:04SİYASET
Bakan Kaya’nın kardeşine üç ihaleAKP’li belediyeden üç ihale almış17 Mart 2017 Cuma 11:13SİYASET
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.