Cumhuriyet Hak Partisi (CHP) Genel Sekreter Gürsel Tekin, her şeye rağmen 17 ve 25 Aralık’teki rüşvet ve yolsuzlukların unutturulamayacağını söyledi. Tekin “17 ve 25 Aralık’ı yedi cihan bir araya gelse unutturamaz. Bunun mutlaka hesap sorulmalı. Aksi takdirde Türk siyasetini yaşatamayız. Siyaseti yaşatabilmemiz için şeffaf ve hesap verebilir olması lazım.” dedi.

Cumhuriyet Hak Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcıları Enis Berberoğlu, Sezgin Tanrı kulu ve Genel Sekreter Gürsel Tekin, İstanbul 2. Bölge ilçelerini gezdi. Ziyarette esnaf ve vatandaşlarla görüşen adaylar bol bol hatıra fotoğraf çektirdi. Bu arada Gülsen Tekin Halil-ç Köprüsü üzerinde görüştüğü Nijeryalı turisti CHP’nin Afrikalı yeni parti üyesi ilan etti.

Karaköy’de balık pazarını da ziyaret eden CHP’li adaylar burada esnafla görüştü. Daha sonra Eminönü Meydan’da kurulan AK Parti standını ziyaret etti. Basın mensuplarına konuşan Gürsel Tekin, AK Parti’nin tarihi yarım adayı rant alanına dönüştürdüğünü dile getirerek “3 bin yıllık İstanbul tarihinde hiçbir dönemde kimse İstanbul’u bu kadar tahrip edememişti.” dedi.

Tekin, “Seçmen çok kararlı. 1 Kasım Türkiye’de çok ciddi bir siyasal değişim olacak. Ülkedeki bir çok sorunun CHP iktidarı döneminde çözülecek. İnsanların korkmadığı, yolsuzlukların konuşulmadığı, yasakların olmadığı bir Türkiye vadediyoruz.” diye konuştu.

Son günlerde muhalif televizyon kanallarına yönelik baskıları eşkiyalık olarak nitelendiren Tekin, “Bunun adı eşkıyalık sistemidir. Eşkıyalık sisteminde bile kurallar vardır. Eşkıya düşmanına namaz kıldığında dokunmaz, çocuğu ve eşiyleyse dokunmaz, su içerken dokunmaz. Bu eşkıyalığın da ötesinde başka bir sistemdir, bunu kabul etmek mümkün değildir.“ değerlendirmesinde bulundu.

Ziyaretleri sırasında vatandaşların yoğun olarak 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasını kendisine ilettiğini söyleyen Tekin, “Çok enteresan herkes bize bunu peşini bırakmamızı söylüyor. Çok utandığımı da söyleyeyim. Türk siyaset tarihinde hiç bu kadar kirlendiği, bu kadar tartışıldığı bir dönem olmadı. Bizi yakalayanlar sanki 17-25 Aralık unutulmuş gibi düşünüyor. Basına ve medyaya baskı olduğu için böyle düşünüyorlar. Ancak 17 ve 25 Aralık’ı yedi cihan bir araya gelse unutturamaz. Bunun mutlaka hesap sorulmalı. Aksi takdirde Türk siyasetini yaşatamayız. Siyaseti yaşatabilmemiz için şeffaf ve hesap verebilir olması lazım. Ama ne yazık ki sadece 17-25 değil, ondan önce de İstanbul’da 100 milyar dolar ranta kurban edildi. Bu iktidar mensuplarına, ‘Aman pis işlerine çocuklarınızı bulaştırmayın.’ dedik. Bir babanın ve annenin en kutsal değeri çocuklarıdır. Bir siyasetçinin çocuklarının pis işlerde tartışılması bizi son derece üzüyor. Ama 17 -25 Aralık dahil kamu imkanlarını peşkeş çekenlerin hesabını kim olursa olsun soracağız. Özellikle TMSF’ye şimdi soruyorum. Bugüne kadar kamuya ait arsaları kimse sattığınızı kaça sattığınızı açıklayın. Bunu açıklamazsanız 1 Kasım’dan sonra hesap sorulacak ilk kurum orası olacaktır." diye konuştu.

Suriye konusunda Tekin, “Suriye politikamız ilk günden itibaren barış üzerinedir. Bu coğrafyanın tamamıyla en kısa süre içerisinde barışı sağlamak istiyoruz. Esad ile ilgili Erdoğan müjde vermişti. Esadlı geçiş olacak demişti. Ama Davutoğlu farklı bir şey söylüyor. Burada bir muammalık var ama inşallah küresel dünya da aklını başını toplar. 2 buçuk milyon insan burada mağdur. Bunun mutlaka uluslararası ve küresel dünyanın bir araya gelip katkı sunması gerekir. Bu sorunu oluşturanların bunu çözmeleri mümkün değil.” dedi.

IŞİD ile ilgili konuşan CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ise “Türkiye IŞİD’i diye bir örgüt var mı? Terörle mücadele yasasında böyle bir örgüt var mı? Türkiye IŞİD’i diye bir terör örgütü olsaydı eylem yapmadan önce insanlar yakalanırdı. Davutoğlu, ‘Eylem yapmadan yakalayamayız.’ dedi. Emniyette bunun terör örgütü olduğu kabul edilmiş olsaydı eylem yapmadan da yakalanırlardı. Türkiye IŞİD’i diye tanımlanmış bir örgüt 15 Temmuz 2015 tarihli Yargıtay Kararı’na kadar Türkiye’de yoktur.” ifadelerini kullandı.