CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'DAN ÖNEMLİ AÇIKLAMALAR!
4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi'ne katıldı
13 Ekim 2018 Cumartesi 09:35
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi akşam yemeğine katılan Erdoğan bir açıklama yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Erdoğan, Dolmabahçe Sarayı'nda düzenlenen, 4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi akşam yemeğine katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, dünyanın farklı ülkelerinden İstanbul'a zirve için gelen konuklara teşekkür etti. Adaletin hangi ırktan, hangi inançtan, hangi renkten, hangi coğrafyadan olursa olsun tüm insanlığın ortak değeri ve talebi olduğunu kaydeden Erdoğan, "İlk insandan beri peşinden koşulan, aranan, mücadelesi verilen bu kavram, medeniyetlere rengini veren en temel değer olmuştur. Mensubu olduğumuz medeniyet de adaleti mülkün, yani devletin, ülkenin, toplumun temeli saymaktadır. Bunun için bizim adliye binalarımızın kapılarında, mahkemelerimizde hakimlerimizin arkalarındaki duvarda hep bu yazı yer alır. Yine bizim kültürümüzde 'Şeriat'ın kestiği parmak acımaz' diye bir söz vardır. Yani yargının verdiği kararın sonuçları ne kadar ağır olursa olsun, bireyler ve toplum nezdinde kabule şayandır anlamındaki bu söz de adalete olan saygıyı ve güveni ifade eder." diye konuştu.
"İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN"
Erdoğan, şöyle devam etti: "Ecdadımızın bir başka sözü daha vardır ki o da esasında adalete vurgu yapar. Bu söz, Osmanlı Devleti'nin manevi kurucusuna atfedilen, 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' ifadesidir. Sadece ülkemizin ve bölgemizin değil, dünyanın her yerinde derin izler bırakmış olan Hazreti Mevlana'nın adalet konusunda şahsen sık sık başvurduğum çok önemli sözleri vardır. Her şeyden önce Mevlana Hazretleri, hukuku, adalet denizinde bir katre olarak görür. Mevlana Hazretleri, 'Hakimler, Tanrı'nın ölçüsü ve terazisi gibi hareket etmek zorundadır' der. Asıl önemlisi Mevlana Hazretlerine göre, adalet demek her şeyin yerli yerinde olması demektir.
Bu yaklaşımı da ayakkabının ayakta külahın başta olmasıyla örneklendirir. Şayet bunların yeri değişir, ayakkabı başa çıkar, külah ayağa inerse adalet terazisi bozulur. Sadece ülkemizin değil, genel olarak Doğu felsefesinin özünde adalet konusu vardır. Batı'daki devrimlere, kanlı sosyal dönüşümlere baktığımızda hepsinin de temelinde öyle veya böyle bir adalet arayışının yattığını görürüz.
Günümüzde de bir ülkenin gelişmişliğinin veya geri kalmışlığının en önemli ölçülerinden biri hukuk sistemlerinin iyi çalışıp çalışmadığı yani adalet mekanizmasının işleyip işlemediğidir. Peki madem ilk insandan bugüne kadar adalet, hukuk, kanun bu kadar önemli, öyleyse niye hala bunca zulüm, bunca haksızlık, bunca feryat, bunca göz yaşı vardır. İnsanlık daha dün Bosna'da, çok daha yakın zamanda Myanmar'da, Suriye'de 10 binlerin, yüz binlerin, milyonların hunharca katledilmesine engel olamıyorsa, yeryüzünde nasıl adaletten bahsedebiliriz?"
"ŞU AN İTİBARİYLE 33 MİLYAR DOLAR BİZ SADECE SURİYE'DEN GELEN MÜLTECİLER İÇİN HARCAMA YAPTIK."
"Batı toplumlarının çöpe atarak israf ettiği yiyecekler, Afrika'daki tüm açları doyuracak boyuta ulaşmışsa burada hangi adaletten söz edilebilir?" diyen Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Sadece kendi güvenlik ve refahı için mazlumlara, mağdurlara kapılarını kapatan ülkelerin gelişmiş sıfatını taşıdıkları bir dünyada hangimiz kendimizi adalet dairesi içinde hissedebiliriz. İnsanların, toplulukların, devletlerin, uluslararası kuruluşların kendi aralarında sürekli bir adalet tartışması yaşanıyorsa, hep birlikte durup düşünmeli, kendimizi sigaya çekmeliyiz." Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM başta olmak üzere dünyada amacı insanlığın topyekun güvenlik ve refahını sağlamak olan pek çok kurumun, bu doğrultuda imzalanmış pek çok uluslararası belgenin bulunduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti: "Üzüntüyle belirtmek durumundayım ki ne bu kurumlar ne de bu belgeler öngörüldüğü şekilde çalışmıyor.Milyarlarca insanın umut bağladığı uluslararası sistem, kelimenin tam anlamıyla çatırdıyor. 'En kötü düzen düzensizlikten iyidir' sözü, kötü düzenin sürmesine değil, tam tersine bir an önce ıslahının gerekliliğine işaret eder. Biliyorsunuz Türkiye olarak, her fırsatta Birleşmiş Milletler'de özellikle de Güvenlik Konseyi'nde reforma ihtiyaç duyulduğunu söylüyoruz. 'Dünya 5'ten büyüktür' diye formüle ettiğimiz bu çağrımızın temelinde adalet talebi vardır. Dünyadaki 193 ülkenin kaderini sadece 5 ülkeye, hatta bir ülkeye bağlı olması en büyük adaletsizliktir. Bunun için biz sistemin yeniden kurulmasını istiyoruz.
Buranın tamamen reforme edilmesinin gereğine inandığımızı söylüyoruz. Dünyadaki kıta, inanç, kültür dağılımlarını gözeten, adil bir yapı tesis edilemeden Birleşmiş Milletler'in ve Güvenlik Konseyi'nin insanlığın geleceğinde varlığını sürdürebilmesi mümkün değildir. Türkiye, çoğunluğu Suriye'den olmak üzere Irak, Afganistan, Afrika'dan gelen 4 milyonun üzerinde sığınmacıya ev sahipliği yaparak, uluslararası toplumun hem yükünü taşıyor hem onurunu kurtarıyor. Üstelik bunu uluslararası toplum ve kuruluşlardan kayda değer bir yardım almadan yapıyoruz. Şu an itibariyle 33 milyar dolar biz sadece Suriye'den gelen mülteciler için harcama yaptık."
"10 BİNLERCE İNSANI ÖLÜMDEN, MİLYONLARCA İNSANI DA SEFALETTEN KURTARDIK"
Erdoğan, konuşmasında Suriye'deki gelişmelere değinerek, "Son olarak İdlib'te sağladığımız istikrar ile 10 binlerce insanı
ölümden, milyonlarca insanı da sefaletten kurtardık." diyen Erdoğan, "Türkiye olarak Suriye'de huzuru tesis ettiğimiz her yerde ilk olarak güvenlik ve adalet sistemini işler hale getiriyoruz. Bunu başarmadan diğer hususlarda mesafe katedemeyeceğimizi, büyük fedakarlıklarla oluşturduğumuz huzur iklimini koruyamayacağımızı biliyoruz." ifadesini kullandı. Buna karşılık bölgede hala Türkiye'nin insani duruşunun karşısına terör örgütleriyle iş birliği yaparak çıkan ülkelerin bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, "Üstelik bu terör örgütleri, kontrolleri altındaki bölgelerde insanların can ve mal güvenliğine en büyük tehdidi oluşturuyor. Buna rağmen lafa geldiğinde ağızlarından demokrasiyi, insan haklarını, hukuk devletini düşürmeyenler bu örgütleri desteklemekte, palazlandırmakta hiçbir beis görmüyorlar." diye konuştu. Erdoğan, temsil ettikleri tarih ve medeniyetin gereği olarak adalet çizgisinden ayrılmadan kendileri, bölgedeki kardeşleri ve tüm insanlık için en iyisini yapmanın mücadelesini verdiklerini söyledi.
Demokrasisine, özgürlüğüne ve hukuk devleti ilkesine sahip çıkma kararlılığını 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi sırasında canıyla ortaya koymuş bir ülke olarak bu konuda çok rahat olduklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen bölgesinin istikrar ve güven abidesi konumundaki bir ülke olduğunu dile getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunun için çevresinde gördükleri haksızlıklara böylesine kararlı bir şekilde karşı çıkabildiklerini ve sözünü yüksek sesle ifade edebildiklerini belirterek, "Türkiye'nin küresel meselelere adalet merkezli yaklaşımını en iyi siz hukuk insanlarının anlayacağına inanıyorum." dedi.
Yüksek Mahkemeler Zirvesi'nde üzerinde en çok durulacak hususlardan birinin yargı bağımsızlığı olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle konuştu: "Karşınızda okul kitaplarında yer alan bir şiiri okuduğu için hapse mahkum edilmiş ve demir parmaklıklar ardına girmiş birisi olarak duruyorum. Dolayısıyla yargı bağımsızlığının anlamını ve önemini bizzat yaşayarak öğrendim. Bunun için ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde, milletimize, ülkemizi eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik temeli üzerinde yükseltme sözü verdik. Göreve gelir gelmez adalet teşkilatımızın fiziki altyapısının geliştirilmesinden, insan kaynağının zenginleştirilmesine ve mevzuatının yenilenmesine kadar bir dizi reformu hayata geçirdik."
"245 ADALET SARAYI İNŞA EDİP HİZMETE SUNDUK"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, darbe girişiminde bulunan bir çetenin yargı içindeki mensuplarını tasfiye ederek bu konuda en büyük sorunu çözdüklerini belirtti. Bugün hakim ve savcı sayısının 17 binin üzerine çıktığını ifade eden Erdoğan, bu sayının hala yetersiz olduğunu bildiklerini dile getirdi. Yüksek nitelikli personel alımı ve bunların en ileri düzeyde eğitimiyle sayıyı arttırdıklarını anlatan Erdoğan, bakanlıktaki ve adliyelerdeki yardımcı personel sayısını 61 binden 140 bine çıkartarak burada da önemli bir mesafe katettiklerini söyledi. Hükümete gelene kadar Türkiye'de adliyelerin çoğunlukla hükümet binalarının alt katlarındaki kötü şartlara sahip yerlerde faaliyet yürüttüğünü aktaran Erdoğan, "Biz kalitenin fiziki iyileştirmeyi gerektirdiği anlayışıyla, ülke çapında mimarisi ve diğer altyapısıyla çok ileri standartlara sahip 245 adalet sarayı inşa edip hizmete sunduk. Yine adalet sisteminin önemli bir unsuru olan adli tıp hizmetlerini yaygınlaştırdık ve modernleştirdik. Temel kanunlarımızın tamamını, günün şartlarına uygun hale getirerek yeniledik. " dedi.
Erdoğan, istinaf mahkemelerini kurarak, Yargıtay ve Danıştay'daki yığılmanın önüne geçtiklerini, şu ada 9 bölge adliye ve 7 bölge idare mahkemesinin hizmete geçtiğini ifade etti.
"MAHKEMELERE GİTMEDEN ÇÖZÜM ÜRETECEK ALTERNATİFLER GETİRDİK"
Vatandaşlara alternatif bir hak arama yolu olarak Kamu Denetçiliği'ni kurduklarını hatırlatan Erdoğan, "Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkını getirerek, vatandaşlarımızın hak arama yollarına bir yenisini daha ekledik. Ara buluculuk ve uzlaştırma konularında mahkemelere gitmeden çözüm üretecek alternatifler getirdik. İnsan haklarından kişisel verilerin kullanımına kadar geniş bir alanda kurumsal yapılar oluşturduk. Birçok yöntemi, kurumu, düzenlemeyi ve uygulamayı hayata geçirerek, ülkemizin demokratik hukuk devleti niteliğini güçlendirdik. İnşallah bundan sonra da aynı şekilde yolumuza devam edeceğiz." diye konuştu.
Erdoğan, bu zirvede tartışmaya açılacak olan yargıda şeffaflığa ilişkin İstanbul deklarasyonunun, adaletin tesisi ve yargıda şeffaflığın güvence altına alınması konusundaki çalışmalarda bir dönüm noktası olacağına inandığını ifade etti. 4. Uluslararası Yüksek Mahkemeler Zirvesi'nin hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, zirvenin düzenlenmesine ve oturumlara katkıda bulunan başta Yargıtay
Başkanı İsmail Rüştü Cirit'e teşekkür ederek sözlerini tamamladı.
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz hakkında soruşturma'halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma' suçundan re'sen soruşturma başlatıldı22 Kasım 2024 Cuma 10:08GÜNDEM
- Bakan Memişoğlu'ndan 'yenidoğan' açıklaması“Bebeklerimizin ölümüne engel olan bir kişiye niye istifa istenir. Bunları yakalattığımız için mi?21 Kasım 2024 Perşembe 17:37GÜNDEM
- DEM Parti Erbakan'ı ziyaret ettiDEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan Yeniden Refah Partisini ziyaret etti.21 Kasım 2024 Perşembe 17:34GÜNDEM
- İkinci elde 'poliçe' kararı15 günlük geçerlilik süresi sona eriyor.21 Kasım 2024 Perşembe 17:11GÜNDEM
- Yenidoğan Çetesi üyeleri savunma yapıyor“Dolandırıcılık ile suçlanıyorum ama hiçbir menfaatim, kazancım yok”21 Kasım 2024 Perşembe 13:03GÜNDEM
- MSB: 34 terörist etkisiz hale getirildiMSB: "Son bir haftada Irak ve Suriye’nin kuzeyi dâhil 34 terörist etkisiz hale getirildi21 Kasım 2024 Perşembe 13:00GÜNDEM
- İstanbul Havalimanı’nda kaçak altın operasyonu16 kilo altına el konuldu21 Kasım 2024 Perşembe 12:41GÜNDEM
- TBMM'de gergin anlarTBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Bakan Yerlikaya ile CHP’li Başarır arasında gerginlik20 Kasım 2024 Çarşamba 12:20GÜNDEM
- Nasuh Mahruki tutuklandıNöbetçi hakimliğe sevk edilmişti20 Kasım 2024 Çarşamba 11:35GÜNDEM
- Devlet Bahçeli: Teğmen hararına saygı duyuyorumBahçeli'ye Teğmenler soruşturması soruldu...19 Kasım 2024 Salı 12:00GÜNDEM
- Yenidoğan Çetesi davası sürüyorYenidoğan Çetesi’nin yargılandığı davanın görülmesine devam ediliyor19 Kasım 2024 Salı 11:35GÜNDEM
- Sülüklerimizi bile çalıyorlar!İstanbul Havalimanı'nda kaçak tıbbi sülük operasyonu19 Kasım 2024 Salı 10:41GÜNDEM
- Zafer Partisi: Kaygı ve üzüntüyle takip ediyoruzZafer Partisi'nden "Teğmen" açıklaması19 Kasım 2024 Salı 10:32GÜNDEM
- Bursa dahil 66 ilde FETÖ operasyonu“Milli irademize darbe yapmaya yeltenen bu hain yapıyı, temizleyene kadar mücadele edeceğiz”19 Kasım 2024 Salı 09:52GÜNDEM
- Babüroğlu'ndan 'Teğmen' tepkisi!"Graham Fuller mi çok başarılı, Soros mu çok başarılı?"18 Kasım 2024 Pazartesi 19:04GÜNDEM
- Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nden Tekin'e sert tepki"Bakanın ifadelerinin bilinçli bir çarpıtma olduğunu düşünüyoruz, yok öyle değilse cehaletten başka bir şey kalmıyor geriye."18 Kasım 2024 Pazartesi 12:34GÜNDEM
- Yerel medyanın sorunlarını tartışılacak"Yerel Medyanın Sorunları ve Çözüm Önerileri" masaya yatırılacak18 Kasım 2024 Pazartesi 12:26GÜNDEM
- Okul servisinde cinayet!Sevgilisini öldürüp kendi kafasına sıktı18 Kasım 2024 Pazartesi 12:22GÜNDEM
- Sürücü belgesi yenileme süresi uzatıldı"Eski tip sürücü belgelerinin yenilenmesi için belirlenen süre 31 Temmuz 2025 tarihine kadar uzatıldı"18 Kasım 2024 Pazartesi 11:02GÜNDEM
- Keskin Nişancı Yarışmasında birinci TürkiyeUluslararası Boran-6 Keskin Nişancı Yarışmasında, birinci Türkiye oldu18 Kasım 2024 Pazartesi 10:45GÜNDEM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.