Doç.Dr. Zekeriya Aslan, Covid 19 viral enfeksiyonunda kalp sağlığını takip etmenin büyük önem taşıdığını söyleyerek, “İhmal, enfeksiyon atlatılsa bile sonrasında kalıcı çok ciddi sıkıntılara neden olabilir” dedi.

Özel Çekirge Kalp ve Aritmi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç.Dr. Zekeriya Aslan, Covid 19 viral enfeksiyonunun, yaklaşık 1 yıldır tüm Dünya’ya yayılarak pandemiye yol açan, hızlı yayılan ve benzerlerine göre daha ağır seyreden bir salgın hastalık olduğunu anımsattı.

Enfekte olan hastaların çoğunluğunun, hastalığı hafif bulgularla atlattığını, ancak kronik akciğer hastalığı, kalp damar hastalığı olan ve bağışıklık sistemi bir şekilde zayıflayan hastalarda çok daha ağır seyrettiğini dile getiren Doç.Dr. Zekeriya Aslan, bunun da çoklu organ yetmezliği ve sistemik hastalığa neden olduğunu söyledi.

COVİD 19 ENFEKSİYONU KALP DAMAR SİSTEMİNİ NASIL ETKİLİYOR?

Covid 19 enfeksiyonun sebep olduğu, sıklıkla görülen kalp yetmezliğine bağlı ölümlerin; kalp damar hastalığı mevcut olanlarda hem vücudun yükünü artırarak, hastalığın seyrini olumsuz etkilediğini, vücut direnci düşüklüğünün enfeksiyonun daha hızlı ağırlaşmasına neden olduğunu kaydeden Aslan, bu nedenle kalp damar hastalığı olanların pandemi sürecinde yüksek riskli grupta kabul edildiğini söyledi. Aslan, Covid 19’un kalp üzerinde yarattığı riskleri de şöyle aktardı:

“Akciğer tutulumu ile oluşan zatürreye bağlı oksjenlenmenin düşüşü ile kalbin iş yükü artıyor.

Kanama ve pıhtılaşma problemleri nedeniyle dolaşımın bozuluyor ve emboli riski artıyor.

Toplardamarlardaki pıhtılaşmanın artışı ‘Akciğer Embolisi’ne, atardamarlardaki pıhtılaşma ise beyin gibi sistemik dokularda embolilere, bazen koroner damar embolileri ile kalp krizlerine yol açabiliyor.

Kalp fonksiyonları sınırda ve rezervi yetersiz olanlarda kalp yetmezliği gelişiyor.

Doğrudan kalp kası (miyokardit) veya kalp zarı (perikardit) tutulumuna bağlı kalp yetmezliği gelişiyor.

Doğrudan veya dolaylı nedenlerle kalpte ritim bozukluklarını tetikliyor.

Kalbin yükünün artması veya kalbin enfeksiyonla tutulumu nedeniyle koroner damar hastalarında kalp krizi, kalp yetmezliği ve aritmi gelişme riskinin artması daha belirgin oluyor.”

COVİD 19 İLAÇLARININ KARDİYOLOJİK ETKİLERİ NELER?

ACE inhibtörleri gibi bazı kalp ve tansiyon ilaçlarının virüs yayılımını hızlandırdığı bilgisinin bir süre hastalarda kafa karışıklığı yarattığını aktaran Aslan, ancak ilaçların klinik olarak böyle bir etkisinin olmaması nedeniyle kesilmemesi gerektiğinin uzmanlarca kabul edildiğini anımsattı.

Güncel olarak kullanılan ilaçların güvenliği konusu halen tartışmalı olsa da, Favipravir gibi ilaçların kardiyolojik önemli yan etkisinin görülmediğini dile getiren Zekeriya Aslan, “Ancak Remdesivir ve Hidroksiklorokin gibi ilaçların etkileri daha yakından takip edilmeli. Bu nedenle bu ilaçları veren hekim gerekli kontrolleri yapacaktır” diye konuştu.

HANGİ DURUMLARDA KARDİYOLOJİ KONTROLÜ YAPILMALI?

Kalp damar hastalığı olanların mevcut kardiyoloji tedavilerine ve ilaçlarına aynen devam etmesi gerektiğini söyleyen Doç.Dr. Zekeriya Aslan, sözlerine şöyle devam etti:

“Hastalar, düzenli egzersiz ve diyet programlarını evde kalsalar dahi aksatmadan sürdürülmeli.

Göğüs ağrısı, nefes darlığında düzelme sonrası tekrar kötüleşme, çarpıntı atakları, bacaklarda ödem gelişmesi, tansiyonda belirgin düzensizlikler, giderek artan yorgunluk ve efor kapasitesinin düşmesi gibi durumlarda mutlaka kardiyoloji kontrolü yapılmalı.

Her ne kadar bu pandemi sürecinde hastaneler de dahil olmak üzere mümkün olduğunca toplu ortamlardan uzak durulması çok önemli olsa da, aktardığımız belirtiler önemli kalp hastalıklarının habercisi olduğu için kontrole gitmemek daha yüksek risk oluşturuyor. Bu nedenle hastalar kardiyoloji kontrolünden kaçınmamalı ve kesinlikle ertelememeliler.”