Doç. Dr. Cem İyibozkurt, çikolata kistinin nedenlerini açıkladı. Konunun tam olarak anlaşılamadığına işaret eden İyibozkurt, “Bu nedenle pek çok teori ortaya atılmıştır. Bu teorilerden biri ile adet kanaması sırasında bir miktar kanın geriye aktığı ve adet kanı içinde bulunan endometrium hücresinin yumurtalığa tutunması netince oraya yerleştiğidir. Bundan ötürü de her adet kanamasında, olması gereken yerden ayrı yere yerleşen endometrium hücresi, her adet döngüsünde kanamaya devam eder ve çikolata kisti belirir. Bunun dışında ise genetik faktörlerden dolayı çikolata kistinin belirdiğine kanaat getirilmektedir.” dedi.

İyibozkurt, endometriozis kavramına da değindi ve şunları kaydetti:

“Rahmin iç katmanını teşkil eden ve adet kanamalarını meydana getiren endometrium, adet dönemi tamamlandıktan sonra 3–5 milimetre kalınlıkta olur. Endometrium adet döngüsünde salgılanan hormonlar ile kalınlaşır. Adet görmeden evvel de kalınlığı 9-15 milimetredir. Yumurtalıktan salgılanan yumurta, şayet sperm tarafından döllenir ise 5–6 günlük içinde embriyo rahme erişir. Bu alanda gelişir. Embriyonun rahme tutunması ve bir yerlere gelmesi adına her ay rahim açık olur. Şayet gebelik meydana gelmezse adet kanaması ile vücuttan atılır.
Çikolata kistlerine neden olan endometrium hücrelerinin rahim dışında bir yere de yerleşmesi mümkün olabilmektedir. Endometrium; karın iç zarının yukarısında, rahimin yukarısında, yumurtalıklar yukarısında yerleşebilir. Endometrium hücreleri rahim içinde davranışlarını yerleştikleri bu alanlarda da her ay ortaya koymaya devam ederler. Rahim içinde kanayan bu yapılar, yerleştikleri alanda da kanamaya devam ederler. Her dönem kanayan ancak vücuttan dışarı çıkışı olmayan bu yapılar zaman içinde birikerek komşu dokularda yapışıklığa yol açabilir.

Endometrium yapılarının rahim dışında ayrı bir yerde bulunmasından ve her adet döneminde kanama sergilemesi nden dolayı meydana gelen kistlere çikolata kisti denilir. Çikolata kistleri kahverengi görünümde olmaktadır. Kistin rengi ve yoğunluğu sebebiyle de çikolata kisti denilmektedir. Bu kistler, sağ ve solda yer alan yumurtalıklarının birinde söz konusu olur. Ancak nadir olarak her iki yumurtalıkta da kist olabilir. Çikolata kistleri çoğunlukla kansere neden olmazlar.”

Doç. Dr. İyibozkurt, çikolata kistinin önemli belirtilerini ise idrarda kan, bacaklarda ağrı, karın ağrısı, bel ağrısı, sırt ağrısı, adet döneminde burun kanaması, vücudun muhtelif yerinde morluklar, dışkıda kan görülmesi, idrar sırasında yanma ya da güçlük çekme olarak sıraladı.

Cem İyibozkurt, çikolata kistinde genetik faktörlerin de rol oynadığını anlattı; “Kist, üreme döneminde olan kadınlarda görülen bir sorundur. Kısırlık sorunu bulunan kadınların yüzde 40’ında çikolata kisti belirlenmiştir. Kan değerleri ve ultrason ile tanı koyulabilen endometriomanın teşhisinin kesin olarak konması da örnek yapının patalojik incelemeye gönderilmesi ile olur. Çikolata kistlerine dış faktörlerin neden olduğuna kanaat getirilmemektedir. Yani kadının sigara kullanması, dengesiz beslenmesi çikolata kistine yol açmamaktadır.” ifadelerini kullandı.

Kistlerin risk grubuna temas eden İyibozkurt, şöyle devam etti:

“Çikolata kisti, üreme döneminde olan kadınların yaşadığı bir sorundur. Belirli bir yaş aralığı bulunmaz. Adet gören ve yeni adet görmeye başlamış kadınlar içinde meydana gelebilir. Doğum yapmamış kadınlarda da ortaya çıkabildiği gibi, doğum yapmış kadınlarda da çikolata kistlerine rastlanabilir. Kan bağı olan bireylerde çikolata kisti olan kadınların bu sorun için daha fazla risk altında olduğu bilinmektedir.”