Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Grup Başkanvekili Levent Gök, Türksat Uydu Haberleşme ve Kablo TV İşletme AŞ’nin, Bugün TV ve Kanaltürk'e sözleşmenin bir ay içinde feshedileceği ile ilgili gönderdiği yazıyı eleştirdi. Bu yayıncı kuruluşların tümünün cumhurbaşkanı ve AK Partinin yönlendirdiği yönetim kurulları tarafından idare edildiğini kaydeden Gök, “Tamamı hukuksuz uygulamalardır, anayasaya aykırıdır haberleşme hürriyetine aykırıdır. Halkın haber alma hakkına aykırıdır. 1 Kasım seçimlerine giderken muhalefetin ve AKP dışındaki siyasi partilerin görüşlerinin hiçbir şekilde yansıtılmasına olanak vermeyecek bir açıklamadır. Bu uygulamalardan sadece bu kanallar değil halk zarar görmekte. Siyasi partiler zarar görmekte, kendilerini ifade edebilecek bir televizyon ve gazete ortamı ne yazık ki kalmamıştır. Hükümet halktan korkmakta. Halkın gerçekleri öğrenmesinden korkmaktadır. Bu nedenle bu baskıyı hukuksuz bir şekilde devam ettiriyorlar. Bu yayıncı kuruluşların bu kanalları yayınlarından çıkarmasının hiçbir yasal dayanağı yoktur.” diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Levent Gök, Türkiye’ye gelen Uluslararası Basın Enstitüsü başkanlığındaki 7 basın örgütünün temsilcisini kabul etti. Yaklaşık 45 dakika süren görüşmenin ardından Levent Gök ve heyet adına Merkezi Viyana’da bulunan IPI İcra Direktörü Barbara Trionfi basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Açıklamaların ardından Gök basın mensuplarının sorularını cevapladı.

'BARO BAŞKANININ BARODA 'BEN İFADE VERMEYE HAZIRIM' DEDİĞİ BİR ORTAMDA YAKALAMA KARARI ÇIKARILMASI HUKUKA AYKIRI'

Bir gazetecinin, “Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’nin gözaltına alınmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna Gök, “PKK bir terör örgütüdür. CHP olarak bizim bakış açımız nettir. Tahir Elçi Diyarbakır Baro Başkanıdır. Ceza muhakemeleri kanununa göre yakalama koşulları bellidir. Kişinin kaçması çağrıldığı halde ifadeye gelmemesi koşullarında yakalama kararı verilebilir. Diyarbakır Baro Başkanının baroda 'ben ifade vermeye hazırım' dediği bir ortamda yakalama kararı çıkarılması hukuka aykırıdır.” cevabını verdi.

“Cizre’de sandıkların taşınma kararı verildi ne söylersiniz?” sorusuna Gök, “1 Kasım seçimlerine doğru giderken iktidarın seçim güvenliği sağlama noktasında ne kadar aciz durumda olduğunu gösteren çok çarpıcı bir örnektir. Herkesin kendi bağlı bulunduğu muhtarlıklarda ikamet alanında oy kullanması esastır, bunu sağlayamayan bir devletin kendisini ifade etmesi çok güçtür. Umuyor ve diliyorum ki 1 Kasım seçimlerinde bu hususlar yaygınlaştırılmadan ve herkesin kendi bağlı bulunduğu muhtarlıklarda oy kullanmak suretiyle 7 Haziran seçimlerinde nerede oy kullanmışlarsa orada oy kullanmaları temin edilebilir.” dedi.

'SALDIRILARDAN MEDET UMAN VE KAN ÜZERİNDEN SİYASET YAPAN ANLAYIŞ MODERN DEMOKRASİLERDE REDDE UĞRAMAKTA'

“Başbakan Ahmet Davutoğlu dün bir televizyon kanalında Ankara saldırısı sonrası bir anket yaptırdıklarını ve oylarının yükseldiğini söyledi. neler söylersiniz?” sorusuna Gök, “Bir başbakan ülkesinde huzur ve güveni sağlamak durumundadır. Saldırılardan medet uman ve kan üzerinden siyaset yapan anlayış modern demokrasilerde redde uğramaktadır. Başbakanın yaptığı bu açıklamalar çok talihsizdir. Başbakan öncelikle azletmediği İçişleri ve Adalet Bakanları konusunda niçin azletmediğini kamuoyuna anlatmak durumundadır. Kamuoyu bugün 102 vatandaşımızın hayatını kaybettiği bu saldırının failleri daha araştırılırken o saldırının sorumluluğun siyasal sorumluluğunu üzerinde taşıyan hükümetin İçişleri ve Adalet Bakanının hala yerinde kalmalarını sorguluyor. Davutoğlu’ndan ben böyle bir açıklama yerine İçişleri ve Adalet Bakanını azlettim şeklinde bir cümleyi duymak isterdik. Kan üzerinden siyaset yapmayı reddediyoruz.” şeklinde cevap verdi.

'HÜKÜMET HALKIN GERÇEKLERİ ÖĞRENMESİNDEN KORKMAKTA. BU NEDENLE BU BASKIYI BİR ŞEKİLDE DEVAM ETTİRİYOR'

“Kanaltürk ve Bugün TV gibi bazı kanalların Türksat’tan da çıkarılması gündemde neler söyleyeceksiniz?” sorusuna Gök, “Bu yayıncı kuruluşların tümü cumhurbaşkanı ve AKP’nin yönlendirdiği yönetim kurulları tarafından idare edilmekte. Tamamı hukuksuz uygulamalardır, anayasaya aykırıdır, haberleşme hürriyetine aykırıdır. Halkın haber alma hakkına aykırıdır. 1 Kasım seçimlerine giderken muhalefetin ve AKP dışındaki siyasi partilerin görüşlerinin hiçbir şekilde yansıtılmasına olanak vermeyecek bir açıklamadır. Bu uygulamalardan sadece bu kanallar değil halk zarar görmekte. Siyasi partiler zarar görmekte, kendilerini ifade edebilecek bir televizyon ve gazete ortamı ne yazık ki kalmamıştır. Hükümet halktan korkmakta. Halkın gerçekleri öğrenmesinden korkmaktadır. Bu nedenle bu baskıyı hukuksuz bir şekilde devam ettiriyorlar. Bu yayıncı kuruluşların bu kanalları yayınlarından çıkarmasının hiçbir yasal dayanağı yoktur. Ayrıca seçimlere şaibe karışmasını da öne çıkaran bir anlayıştır. Seçimleri adilliği ve güvenilirliği partilerin kendilerini adaletli bir şekilde temsil etme şansları ortada kalmamıştır. İktidar tek yanlı yayınlarla seçimleri manipüle etmeye kalkıyor. Ama ne yaparlarsa yapsınlar bizler de halkımıza tek tek ulaşarak bu hukuksuzluğun üzerine giderek kendimizi anlatmaya çalışacağız.” ifadelerini kullandı.

“Bir milletvekili PKK terör örgütü değildir derse bunun prosedürü nedir. Terör örgütünü övmeye girer mi? Buna ilişkin AK Parti Milletvekili Orhan Miroğlu’ndan bahsediliyor ne dersiniz?” sorusuna Gök, “Hükümet birde kendisine bakması gerekir. Kendi parti mensuplarının söyledikleri ortada eğer bir uygulama yapacaklarsa önce kendi partili milletvekillerine militanlarına yapmalılar diye düşünüyorum.” cevabını verdi.

Başka bir gazetecinin, “Adalet Bakanının istifasını istiyorsunuz. Kendisine neden güldüğü soruldu ve 'İçişleri Bakanı Selami Altınok uzun süredir terörle mücadele ettiği için ben istifa sorusuna güldüm' dedi. bu açıklamayı nasıl görüyorsunuz?” sorusuna Gök, “102 yurttaşımızın hayatını kaybettiği yüzlerce yaralandığı bir atmosferde bu gülme gerçekleşmiştir. Herkesin tüm Türkiye’nin içinin kan ağladığı bir ortamda bakan kendisine gülme yetkisi buluyorsa herhalde kendisinin bir sorunu olduğunu düşünüyorum.” diye cevap verdi.

'CUMHURBAŞKANI SEÇİM SONRASI GENEL BAŞKANIMIZI KUZU KUZU SARAYA DAVET EDİP HÜKÜMETİ KURMA GÖREVİNİ VERECEK'

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ‘Saray’a kuzu kuzu gelecekler' diye bu noktada bir değerlendirme alabilir miyiz? Bahçeli’nin de 5. parti üzerinden bir değerlendirmeleri oldu. Neler söylersiniz?” sorusuna ise Gök şu cevabı verdi: “Bahçeli’nin açıklamalarına bir yorum getirmek istemem. Ama cumhurbaşkanı kendisi çok sorunlu bir dil kullanıyor. Cumhurbaşkanı anayasal sınır içerisinde kalmaya çalışacağına muhalefeti ve AKP dışındaki tüm partileri her zaman karşısına alan bir tutum sergilemeye devam ediyor. Bu tutum iyi bir tutum değil bu Türkiye’nin hayrına bir tutum değildir. Önemli olan anayasal sınırlar çerçevesinde hareket etmektir. Az önce ifade ettiğiniz kuzu kuzu gelecekler sözüne genel başkanımız cevap verdi. Elbette cumhurbaşkanı da seçim sonuçlarından sonra genel başkanımızı kuzu kuzu saraya davet ederek hükümet kurma görevini verecektir.” CİHAN