ANKARA (CİHAN)- CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, iktidarda olanların verilen sözleri yerine getirmek için çaba sarf etmesi gerektiğini ifade ederek “İktidar bir icra mercidir, şikayet ve vaat merci değildir.” dedi. Böke, 7 Haziran sonrasında hükümet kurma görevinin CHP’ye verilmemesine tepki göstererek, “Annesi şeker vermediği için ağlayan çocuk pozuna düşmek istemedik.” diye konuştu.

Selin Sayek Böke, Bilkent Üniversitesi öğrencileri ile bir araya geldi. Siyasete atılmadan önce Bilkent Üniversitesi İktisat bölümünde öğretim üyesi olan Böke, Bilkent Siyaset Platformu’nun organize ettiği programda gençlerin gündeme dair sorularını cevaplandırdı. Toplumsal bir ayrışmanın yaşandığını ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı, şunları kaydetti: “Farklılıkları görmemizi istiyorlar. Görmeyelim, farklılıklarla birlikte yaşayalım ve ‘Önce Türkiye’ diyelim.”

Türkiye’de gerçek bir demokrasiden söz edilemeyeceğini ifade eden Böke, “İktidarda oturanların ‘hukuk üstün olmalı’ diye vaaz vermeyen, bilakis hukuku üstün kılan insanlar olması gerektiğini buradan izin verin anımsatayım. İktidar bir icra mercidir, şikayet ve vaat merci değildir. O koltuğa oturanların verdikleri sözü yerine getirmek için çaba sarf ediyor olmaları çok önemlidir.” dedi.

"SİSTEMDE BİR BOZUKLUK VAR

Türkiye’de ciddi bir sosyal adaletsizliğin olduğunu kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’de açlık sınırı bin 361 lira. Yani aç kalmamak için ihtiyaç duyduğunuz para bu. Asgari ücret ne kadar? Bin Lira 54 kuruş. Demek ki bir bozukluk var sistemde. Önce bozukluğu tespit edelim sonra giderelim.” şeklinde konuştu.

7 Haziran’daki seçim vaatlerinin Türkiye genelinde herkes tarafından duyulduğunu kaydeden Böke, 1 Kasım seçim beyannamesinde iktidar partisinin kendi önceki vaatlerden esinlendiğini iddia etti.

"ŞEKER VERMEDİĞİ İÇİN AĞLAYAN ÇOCUK POZUNA DÜŞMEK İSTEMEDİK"

CHP olarak tek başına iktidara gelmek istediklerini belirten CHP Genel Başkan Yardımcısı, hükümet kurma görevinin Kemal Kılıçdaroğlu’na verilmemesi üzerine partinin yeterince tepki göstermediği yönündeki bir soruya şu cevabı verdi: “Hükümet kurma görevinin bize verilmemesine itiraz etmesi gereken birinci aktör biz değiliz. O biraz şeker vermediği için annesine ağlayan pozuna düşürür. Oysaki başka birinin ‘ya bir dakika, orada yapmam gereken bir iş vardı, ona yapmazsam ilerde bana da olacak’ demesi idi. Bunun için de açık bir çağrı yaptık ve Ahmet Davutoğlu’na dedik ‘Bize vermesi gerekiyor görevi Sayın Cumhurbaşkanı’nın. Lütfen, siz de bunu dile getirin. Gerçek bir demokraside bana olmadı, ne olursa olsun denmez' Bizim söylememiz yetmez, esas bunu hükümet kanadının söylüyor olması çok daha önemliydi.”

CİHAN