Bursa'nın İnegöl ilçesinde büfe işleten Ömer Cabir, veresiye verip geri gelmemesinden yaka silkti. Buna rağmen veresiye isteyenler bitmeyince çileden çıkan büfeci Cabir, büfeyi uyarı yazılarıyla donattı.

Bursa'nın İnegöl ilçesinde büfe işleten Ömer Cabir (50), mesleğinde 15 yıl içerisinde yaşadığı sorunların önüne geçmek için işyerine müşterileri uyaran yazılar astı. Cabir, isyanını işyerine astığı şu uyarılarla dile getirdi;
"Ayağınıza sigara istemeyin! Girin içeriden alın. Cumartesi günleri borcunu ödemeyenin hesabı kesilir. Kesinlikle veresiye istemeyin. Birazdan bırakırım, geçerken öderim, cumartesi yanındayım, aybaşı getireceğim, bıktık bu laflardan paran varsa al, yoksa alma."

Konuyla ilgili açıklamada da bulunan Ömer Cabir, "15 yıldır büfe işletmecisiyim. Tabi ki doğa sporlarıyla da 35 yıldır uğraşıyorum. 2003 yılında İnegöl doğa sporları kulübü İDOSK adı altında kulüp ve dernek kurduk. 7 adet branşımız var. 35 yıldır gece gündüz demeden şelale orman, dağ cayır geziyoruz. 15 yıldır insanlarla uğraşıyoruz. Adamın biri burada bir çay içiyor ya da samimiyet kuruyor, 'ağabey birazdan bırakırım' diyor ya da 1 sene boyunca her ay ödemesini düzenli yapıyor. Ama sonra 2 hafta ortadan kayboluyor. Ya sokağı terk ediyor ya da işi bırakıyor. Aylardır Whatsapp'dan yazıyorsun dönüş yapmıyor, aylardır telefonla arıyorsun cevap vermiyor. Ama burada kendi oturduğunda birisi bir ödeme yapmadığında kendine küfür üzerine küfür ediyor, kendine gelince yok bir şey. Adama diyorsun borç sigara isteme diye adam diyor bana geçerli değil. Sana geçerli tabii kime geçerli olacak başka. Bir yabancı bile istemez bunu, yıllardır yazıyorsun işte ama insanlar hep uğraştırıyor işte. Birazdan bırakırım diyorlar hiç zamanında bırakıldığını göremedik. Geçerken diyorlar hiç geçtiklerini de göremedik. Cumartesi yanındayım diyor, cumartesi zaten sanayiyi terk ediyor" dedi.

Yalanın ardın arkasının kesilmediğini belirten Cabir, "Aybaşı tamam abi garanti her şeye tamam yani daha önce yaşadığımız bir çok olay var. Adamın biri gece arıyor abi neredesin büfeye gelmiştim borcumu getirmeye tamam diyorum kapının altından parayı gönder diyorum, Sabah 6'da geliyorum kapıyı açıyorum para yok. Arıyorsun adamı usta parayı atmamışsın acil Bursa'ya çıkmam gerekiyordu diyor. Mübarek diyorsun saatler mi sürüyor kapının altından para atmak gözünün içine baka baka yalan sallıyor. Bu yazılar yeni gelen insanlara mesela gelecek sigara içecek bir bakacak borç sigara isteme yazısını görecek. Sıradaki yazıyı gören yeni geldiyse, yeni taşındıysa o yazıyı gördüğünde bir şey istemeye cesaret edemiyor. Bu adam bunu yazmış bana vermez diyor yani gerçekten caydırıcı oluyor. Hiç öyle ince hesap yapmadım ondan ziyade fahiş bir zararım olmasa da. Verilen sözlerin tutulmaması asıl insan ona sinirleniyor. Borcun benim gözümde miktarı yoktur. Bir lirada olsa getir ver kardeşim 100 TL'de olsa getir ver. Ağabey diyor ne var ki kaç para? Ya beni ilgilendirmez ben burada aldığım her malı sigara, bisküvi, poğaça hepsini peşin alıyorum. Sen niye kıyaslama yapıyorsun ki bir lirada olsa borçtur yüz lirada olsa borçtur. Borcunu ödeyeceksin bu kadar basit. Ama işte adam hala haklı çıkmaya çalışıyor hep aynı senaryolar" diye dert yandı.