22 Kasım 2024
  • Bursa13°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara9°C

BAŞBAKAN: BİR SEFERLİK BİŞEY...

Gündem kızışıyor...

Başbakan: Bir seferlik bişey...

18 Kasım 2016 Cuma 15:40

Başbakan Binali Yıldırım, tartışmalara neden olan cinsel istismar düzenlemesiyle ilgili "Bu bir tecavüze af değildir. Bir seferliğine bu mağduriyetin giderilmesine yönelik bir çalışmadır. Bunun dışındakiler; CHP'nin çarpıtma, saptırmaya yönelik faaliyetlerinden ibaret" ifadelerini kullandı.
 
Başbakan Yıldırım, Ankara’da cuma namazı sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. AKP’nin MHP’ye sunduğu anayasa paketinde, cumhurbaşkanının yemin metninin değiştirildiği yönündeki iddialar sorulan Yıldırım, “Bu doğru değil. Yemin metniyle ilgili herhangi bir sorun yok. Sadece okunuşuyla ilgili biraz zorluklar var. Okurken milletvekilleri zorlanıyorlar. O düzeltiliyor. Onun dışında anlamı değiştirecek hiçbir şey yok. Kocaman bir yalan” diye yanıt verdi.
 
 
CİNSEL İSTİSMAR DÜZENLEMESİYLE İLGİLİ AÇIKLAMA: TECAVÜZLE İLGİLİ BİR KONU DEĞİL
 
Cinsel istismar suçunda, mağdur ile failin evlenmesi halinde fail hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması veya cezanın ertelenmesine imkan veren düzenlemeye ilişkin tartışmalar hakkında görüşleri sorulan Yıldırım, şöyle konuştu: “Olay şudur. Yaşı tutmayan, erken yaşta evlenenler var. Bilmiyorlar yasaları, dolayısıyla çocukları oluyor. Baba hapse giriyor. Çocuklar anasıyla yalnız başına kalıyor. Bu şekilde 3 bin aile olduğu tespit edildi. Bir seferliğine bu mağduriyetin giderilmesine yönelik bir çalışmadır. Seçim kampanyalarında herkes bu sorunu çözmek için söz vermişti. Her şey ortada. Bu bir tecavüze af değildir. Tecavüze en ağır cezayı AK Parti getirdi. Tecavüzle ilgili bir konu değil”
 
 
KADIN DERNEKLERİ: SİZE ANLATALIM!
 
Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü de katıldığı CNN Türk canlı yayınında “yasalaşırsa anayasal eşitlik gündeme gelebilir. Başkaları da fail olarak bundan yararlanmak isteyebilir” uyarısında bulundu. Adalet Bakanı başta olmak üzere hükümet üyelerinden ve yetkililerden randevu talep ettiklerini belirten Güllü “Biz dün geceden itibaren STK’lar adına hükümete çağrı, baskı yapıyoruz. Bu yanlıştan dönülmeli” diye konuştu.
 
 
İNCİ ŞEN: İMZA ATALARIN HEPSİ ERKEK
 
Psikiyatri ve Psikoterapi uzmanı Dr. İnci Şen ise önerinin altında imzası bulunan vekillerin hepsinin erkek olmasına dikkat çekti. Şen “6 erkek parlamenter, parlamentoya tecavüze uğramış kadın, kız çocuklar evlendirilsinler ve erkek cezadan muaf tutulsun önerisi veriyor. Bu milletvekillerinin hepsi erkek. Hangi düşünce bazında böyle bir öneride bulunuyorlar? Tecavüz saldırı konularında ceza kanunları ve mevcut yasalar olmasına rağmen, bunlar nasıl böyle bir öneride bulunabiliyorlar? Cesaretlerini nereden alıyorlar? Medeni kanunların, insan haklarının ve kadın haklarının altı göz göre göre nasıl oyulabiliyor? Bu öneri verilirken kadınlarla, kadın dernekleriyle, barolarla mı konuşmuşlar? Parlamentoda kendi partilerinde hiç kimse bunlara hesap sormuyor mu? Tecavüze saldırıya uğramış mağdurlarla mı empati yoksa saldırgan tecavüzcüyle mi empati yapılıyor? Bunu artık çok açık bir şekilde görmek mümkün” diye konuştu.
 
Şen sözlerini şöyle sürdürdü “Tecavüze uğrayan kişi rızası dışında şiddet görerek cinselliğe zorlanmış, travmaya maruz kalmıştır. Travma psikiyatride bir ruhsal hastalık teşhisidir. Travmaya uğramış mağdurlarda çok uzun yıllar hastalık belirtileri görülür.
Şen, kişilerde travmanın semptomlarını ise şu şekilde sıraladı: “Uyku bozuklukları, kâbuslar, korkular, gerginlikler, içine kapanıklık hatta sosyal fobiye dönüşebilen kendini topluluktan soyutlama, aşırı güvensizlikler, yaşadıklarını kimseye anlatamama, depresif gelişmeler; isteksizlik, enerji kaybı gibi yaşadıklarından duydukları utanç ve suçluluk duyguları gibi semptomlarla özetleyebiliriz. Kişi bunların dışında sıkıntılarını kimseyle paylaşamadığı için bu dert onu içten içe zehirler. Kimseden yardım talep edemez. Diyelim ki mağdur tecavüzcüsüyle evlendirilirse ne olur? Yukarıda bahsettiğim travmayı, bilimsel teşhisiyle Re-travma, yani tekrar tekrar maruz kaldığı şiddeti yaşar. Hastalık semptomları kronikleşerek ve ağırlaşarak devam eder. Kişiliği bu denli örselendiği için, tamamen yok olur esirleşir, hayatta kalmak için savunmada korku, kaygı, sesinin çıkmadığı edilgen bir evreye girer. Kendine ve başkalarına olan güveni tamamen yok olur. ”
 
 
 
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gündem