Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Koza İpek Holding ve bünyesindeki medya kuruluşlarına el konulmasına tepki gösterdi. Bahçeli, “Medyayı kontrol altına alabilmek için her türlü baskıyı, zulmü ortaya koyan, şirketleri kapatan, medya yöneticilerini Silivri’ye gönderen bir anlayış çılgınlaşmıştır. Bunların yapamayacağı bir delilik kalmamıştır.” dedi.

MHP lideri Bahçeli, Amasya programının ardından Çorum’a geçerek, kentteki bir otelde partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen istişare toplantısına katıldı. Merkez ve ilçelerden gelen parti üyelerine seslenen Bahçeli, MHP’nin mitingleri öncesi terör olayları nedeniyle korku yaşatılmaya çalışıldığını kaydetti. Bahçeli, “Hangi şart olursa olsun inanmış insan ölümden korkmaz. Takdir Cenab-ı Allah’tandır.” ifadesini kullandı. MHP’lilere uyarılarda bulunan Bahçeli, “AKP’ye oy vermiş, nur yüzlü insanlara ulaşmak göreviniz.” diye konuştu.

Bahçeli, konuşmasında Koza İpek Holding ve bünyesindeki medya kuruluşlarına el konulmasına tepki gösterdi. Bahçeli, tepkisini şu sözlerle ifade etti: “Medyayı yerden yere çalan, kendisinin dışında objektif davranan medyayı kontrol altına alabilmek için her türlü baskıyı, zulmü ortaya koyan, şirketleri kapatan, medya yöneticilerini Silivri’ye gönderen bir anlayış çılgınlaşmıştır. Bunların yapamayacağı bir delilik kalmamıştır.”

“ÖFKE SANDIKTA DEĞİL SOKAKTA PATLARSA KARDEŞ KAVGASI KAPIDADIR”

Türkiye’de vatandaşların sessiz bir öfke içinde olduğunu vurgulayan Bahçeli, “Vatandaşlar olaylar karşısında öfkesini dışarı vuracağı yerde sessiz kalmayı tercih ediyor. Öfkeyi dışa vurduğu zaman başına ne geleceğini biliyor. 16 yaşındaki çocuğu, balkonda oturan hanımefendiyi Cumhurbaşkanı'na hakaret etti diye gözaltına alıyorlar. Millet sağduyusunu, sabrını kullanıyor. Bir çılgınlığa düşmemek için sabırla soğukkanlılıkla bekliyor. Bir sessiz öfkenin içinde önüme bir fırsat gelsin, bu fırsat demokrasinin içinde olsun diye bekliyor. Sandıkta irademi ortaya koyabilecek bir imkan olsun diye bekliyor. Sessiz öfke sandıkta patlarsa milletimize ve ülkemize hayırlı olur. Sandıkta patlaması iktidar değişikliğini beraberinde getirir. Ama bu mümkün olmazsa, millet ‘sabrım kalmadı, baskı var, diktatörlük var, zulüm var’ derse, bu baskılar sokakta patlarsa kardeş kavgası kapının önünde demektir. Onun için herkes aklını başına almalıdır.” uyarısında bulundu.

“MUHTARLARI TOPLAMAKLA MUHTARLARI KİMSE İKNA EDEMEZ”

Erdoğan’ın muhtarları toplayarak kendisini kandırdığını belirten Bahçeli, şu açıklamalarda bulundu: “Siyasi hayatta en kurnaz muhtarlardır. Köye gelip gidenlerle köyün sorunlarını nasıl çözdüğünü muhtarlara sorun. Nasıl onları sevgi ile karşılayıp ikna ettiklerini onlara sorun. Herkesi ikna edecekler de, sarayda bir lokma yemek yedi diye Recep Tayyip Erdoğan’a inanacaklarını mı zannediyorsun? Sarayda bulunanların kim olduğu önemli değil. Oraya gidenin ne kadar ikna olduğuna baktığınızda kendi kendini kandıran sadece Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

7 Haziran’da Cumhurbaşkanı’nın partisini iktidar yapabilmek için bütün yollara başvurduğunu kaydeden Devlet Bahçeli, “Seçim sonuçları kendilerini ürkütmüştür. Seçim sonuçlarına ‘bana yar olmadığına göre kimseye yar olmasın’ anlayışıyla yaklaşmış, yenilenmesini 7 Haziran’dan itibaren kafalarına koymuşlardır. 1 Kasım’ın tek sebebi vardır, kendisinden korkan, tekrar tek başına iktidar olmaya kafasına koyan Erdoğan’dır.” dedi.

Cumhurbaşkanı’nın vesayet altında tuttuğu Ahmet Davutoğlu’nu 7 Haziran seçimlerinin yenilenmesi yönünde zorladığını kaydetti. AK Parti’nin CHP ile yaptığı görüşmelerin ardından ‘bir de şu komşumuza uğrayıp kapısını çalalım’ anlayışıyla kendilerine geldiğini belirten Bahçeli, “TV’lerdeki yalanlara kapılarak, AKP ile bir takım ilişkilere giren bazı eski ülkücülerin propagandasıyla MHP’yi ‘hayırcı’ diye suçlamaya kimsenin hakkı yoktur.” şeklinde konuştu.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ile yaptığı görüşmede, “4 şartımızı kabul edersen koalisyon kurar, taşın altına elimizi değil gövdemizi koyarız.” dediğini söyledi. Çözüm sürecinin fişinin çekilmesini, yolsuzluk ve hırsızlıkların üzerine gidilmesini ve Cumhurbaşkanı’nın Anayasal sınırların içinde kalmasını istediklerini söyleyen Bahçeli, “Bize bir cevap veremeyenlerin, bir şey söyleyemeyenlerin çıkışta bunlar ‘hayırcı, koalisyon istemiyorlar’ demesi utanç verici, alçakça davranışlardır. Türkiye’nin bölünmesine evet diyorsanız, yolsuzluk ve hırsızlıklara evet diyorsanız, biz hayır diyoruz. İlle de Erdoğan kaçak sarayda oturacak diyorsanız biz ‘hayır’ diyoruz.” ifadelerini kullandı.