CHP Kayseri milletvekili adayı İbrahim Bahçecioğlu, seçim ofisindeki posterin indirilmesinin nedeni olarak CHP’nin yükselişinden duyulan rahatsızlığı gösterdi.

İl binasında basın toplantısı düzenleyen Bahçecioğlu, “Türkiye demokratik bir hukuk devletidir. Bizim kültürümüzde, anlayışımızda bu tarz uygulamalar yok. Seçim ofisimizde ortaya çıkan gerginlik tablosu aslında Türkiye’deki AKP’nin uyguladığı gerginlik tablosunun bir yansımasıdır. Bu tarz uygulamalar; AKP’nin demokrasiden, hak, hukuk ve adaletten ne kadar uzaklaştığını net şekilde gösteriyor. CHP’nin bayrağına, seçim posterine bile dayanamadığını bu uygulamalarla gösteriyor. AKP’nin başvurusu ve yönlendirmesi ile seçim sürecinde üstelik tüm yasal mevzuata uygun asılmış parti bayraklarının ve posterimizin kaldırılması ne siyasi nezaket kurallarıyla, ne de hukukla bağdaşmadı. Seçim büromuza mitingden sonra posterimizi tekrar asacağımızı açıklamıştık, astık. Bu yasa dışı poster indirme kararı ile ilgili seçim kuruluna başvurduk. Ve hukuk bizi haklı buldu. Hukuka aykırı iş yapmadık yapmayacağız. AKP iktidarının bu tarz hukuk dışı uygulamalarını, kurumları yönlendirerek yarattıkları baskıları her gün farklı olaylarda yaşıyoruz. Çok şaşırdığımı da söyleyemem. Bu hukuksuzluk simgesi uygulamalar bizi yıldıramaz.” diye konuştu.

"SİYASETÇİLER, SİYASİ PARTİLER VATANDAŞA ÖRNEK OLMALI"

“Seçim sürecinde farklı siyasi görüşlere tahammül demokratik olgunluğun göstergesidir. Siyasi nezaketin gereğidir” diyen CHP’li Bahçecioğlu, şunları kaydetti: “Siyasetçiler ve siyasi partiler, bu konudaki tavırlarıyla vatandaşa örnek olmalı. Bu tür hukuksuz suni uygulamalarla vatandaşlarımızla aramıza girebileceklerini sananlar 'çok yanılıyor çok' 1 Kasım’da yanıldıklarını net görecekler. Bu güç zehirlenmesidir. Yaşadıklarımız bu siyaset anlayışının değişmesinin gerektiğinin simgesidir. Siyasi nezaket bizim kültürümüzde var. Ancak bazıları bunu unutuyor. Onlara tekrar hatırlatacağız. Kutuplaşma, baskı, öfke sadece Kayseri’nin değil Türkiye’nin her yerine taşındı. Gerginlikten beslendiler. Ancak artık bu değişiyor. Herkes bıktı her gün güne kaygıyla uyanmaktan.” CİHAN