BURSA'da, kentin eski valisi Şahabettin Harput'un da aralarında olduğu, 11'i tutuklu 60 sanığın yargılandığı FETÖ/PDY davasının pazartesi günü görülmeye başlanan duruşmasına bugün de devam edildi. Duruşmada savunma yapan Harput, "FETÖ örgütünün elebaşılarının hepsi kaçtı. Gelsinler, burada hesap versinler. Yurt dışında olan sefa çekerken, insanlar burada cefa çekiyor" dedi.  

Bursa haber...

Bursa 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, hakkında ev hapsi kararı verilen, kentin eski valisi Şahabettin Harput ve 'FETÖ/PDY'nin para kasaları' olarak bilinen iş insanlarının yargılandığı davanın pazartesi günü görülmeye başlanan duruşmasına bugün de devam edildi. Duruşmada savunma yapan Şahabettin Harput, Orhangazi Üniversitesi'nin yapılışına ilişkin eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Tarım ve Orman eski Bakanı Faruk Çelik'in telefonla sık sık arayarak, kendisinden sanıklardan bazılarına yardımcı olunmasını istediğini öne sürdü. Yargılanan birçok iş insanının, örgütle ilgili yapılan tüm işlerde kendisini suçladığını ve itirafçı olarak serbest kaldığını dile getiren Harput, şunları söyledi: 

"Ren-Tıp'ın devri konusunda benim örgüte bulunan kişilere devir edilmesi için baskı yaptığım iddia edildi. Bunun da sahibi Mustafa Tamam; ifade vererek, kendisinin borcu bulunduğundan dolayı sattığını söyledi. 30 Mart 2014 tarihinde dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu, benim Konya'dan belediye başkanı olarak aday gösterilmek istendiğimi iletti. Yıllarca devletime hizmet ettiğimden bu talebi kabul etmedim.

Cemaat ile bir alakam olsa bana böyle bir teklif yapılır mıydı? Almanya'ya bir heyetle resmi olarak ziyarete gittiği uçakta, diğer iş adamlarıyla karşılaştım. İfadelerde benim de onlarla birlikte Almanya'ya gittiğim söylendi. Hiçbir alakası yok. İş adamı Sami Şentürk'ün malikanesine sadece iftara gittim. Orada sohbet için bir araya geldiğimiz doğru değildir. Ayrıca cezaevinde boynumda çıktığı iddia eden muska ile ilgili alakam yoktur. Çünkü emniyet müdürlüğünde gözaltında bulunduğum sırada 2 defa nezarethane değiştirdim ve üzerimden hiçbir şey çıkmadı. Ancak cezaevine girdiğimde eşyalarımın arasında bulunduğu söylendi. Birileri tarafından eşyalarımın içine konulduğunu düşünüyorum. Benim hakkımda işlem yapan cumhuriyet savcısı, şu an emekli edildi. 42 yıllık meslek yaşamımda sizlerin karşına 'vatan haini' ve 'terörist' olarak getirildim. Bu itham bana verilecek en ağır ceza. Bunun düzeltileceğine inanıyorum. Hatasız kul olmaz. Benim de hatalarım olmuştur. Adaletin tecelli edeceğine inanıyorum. Suçsuz yere cezaevinde yattım. 70 yaşımı geçtim. FETÖ örgütünün elebaşlarının hepsi kaçtı. Gelsinler, burada hesap versinler. Yurt dışında olan sefa çekerken, insanlar burada cefa çekiyor. Adli kontrolümün ve ev hapsinin kaldırılmasını ve beraatimi talep ediyorum."
Duruşma, bazı sanıkların dinlenmesi için yarına ertelendi.