20 YILLIK EVLAT HASRETİ SON BULUYOR

41 yaşındaki Deniz-Mehmet Mert çifti, 20 yıldır çocuk hasreti çekiyordu. 'Sizin çocuğunu olmaz' denilen çift, şimdi kızlarını kucaklarını almak için gün sayıyor.

İstanbul'da yaşayan 20 yıllık evli, 41 yaşında olan Deniz Mert aşırı kilosu ve miyomları olan bir hastaydı. Kendisine ikinci tüp bebek denemesinden sonra, 'Sizin çocuğunuz olmaz, böyle kilolu olduğunuz sürece bu işi başaramayacaksınız' denildi. Morali bozulan ama pes etmeyen Deniz Mert ise, Op. Dr. Seval Taşdemir'in internetten çalışmalarını ve çıktığı TV programlarını takip etti. 'Son bir kez daha bu hocaya gidip durumunu öğrenmek istiyorum' diyerek yola çıktı.

100 KİLODAN 85'E İNDİ!
Anne adayı Deniz Mert, yaşadıkları süreci şu sözlerle anlattı: "Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir'e geldiğimizde benim rahimimde miyomlar oluşmuştu. Aşırı kilom vardı. 100 kiloydum. Hocamız adım adım gitmemiz gerektiğini söyledi. Öncelikle en az 15 kilo vermemi yani 85 kiloya inmemi önerdi ve diyet listesi ile birlikte klinikten ayrıldım. Artık o kadar çok istiyordum ki evlat sahibi olmayı ne gerekiyorsa yapacaktım. Büyük bir azimle diyet programı uygulayarak kısa sürede 15 kilo verdim. Artık hocamın istediği kiloya inmiştim ve tedavime başlayabilirdik. Bunun ardından ikinci işlem olarak miyom ameliyatı olarak rahimde bulunan miyomlar temizlendi. Bu süreç devam ederken bağışıklık aşı tedavisi gördük. Ayda bir kez olmak üzere eşimden alınan kan lenfositleri ayrıştırılarak Aşı haline getirilip ayda bir kez olmak üzere iki kolumdan bana enjekte edildi. Üç aylık aşı tedavisi de bittikten sonra tüp bebek tedavi programına alındım. Mikroenjeksiyon tipi tüp bebek tedavisi uygulandı. Daha önce başka bir merkezde bir kez daha tüp bebek tedavisi uygulamıştık. Sonuç olumsuz olmuştu. Ama bu kez bize çok farklı tedavi protokolü uygulandığı için çok ümitlendik. Transferden 10 gün sonra evinize yakın olan bir poliklinikte gebelik testi yaptırdık. Eşim sonucu almaya gittiğinde benim hamile olduğumu eşime söylemişler fakat 20 yıldır o kadar kötü günler geçirmiştik ki inanamadık! Eşimi tekrar polikliniğe gönderdim. Gerçekten hamilelik var mı diye yeniden sordurdum. Poliklinikteki görevliler normal şartlarda bu sayı gebeliğe gösterir ama tüp bebekte ki oranları biz bilemeyiz doktorunuza sorun demişler. Hemen Seval Hoca'yı arayıp sonucu paylaştık. Hocamız bize 'Hadi gözümüz aydın, gebelik görünüyor ama iki gün sonra bu yüzlü sayıların iki katına çıkması gerekiyor' dedi. Bizde müthiş bir heyecanlı bekleyiş başladı, o iki günü nasıl geçirdiğimizi size anlatamam. İki gün sonra yaptığımız teste beklenilen gibi test sonucumuzda çıkan sayıyı ikiye katladı böylece hamileliğim kesinleşmiş oldu. Bu sonuçlardan sonra tahmin edemeyeceğiniz kadar sevinç gözyaşı döktüm. Tabii ki eşim de çok duygulandı. Bu duyguyu Allah bütün çocuğu olmayan ailelere yaşatsın; bu duygu anlatılmaz ancak yaşanır. Anlatırsak belki kelimeler kifayetsiz kalır."

KALP ATIŞINI DUYUNCA SEVİNÇTEN AĞLADIK
"20 yıldır üzüntüden alıyordum şimdi sevinçten ağlıyorum o kadar güzel bir duygu ki bebeğimi kucağıma alacağım günü iple çekiyorum. Prensesimiz artık gelsin ve 20 yıllık hasretimiz bitsin diye sabırla bekliyoruz" diyen Deniz Mert, bebeğinin ilk kalp atışlarını dinlerken yaşadığı duyguları şu sözlerle dile getirdi: "Tedavide hocamdan gözümü ayırmıyordum ki tedavimde bir aksaklık, bir yanlışlık olmasın, hiçbir şeyi atlamayayım diye... Ama gebelik kesesi görülecek diye hiç hocama bakmadan direkt ultrasona gözümü çevirdim. Bebeğimin ilk gebelik kesesini görecektim, benim için inanılmaz bir duyguydu. Bebeğimin ilk kalp atışında hocam makinenin sesini açtı ve 'Bu bebeğinizin kalp atışı' deyince eşimle sevinç gözyaşı dökmeye başladık."
Bebeğimin ilk tekmesi inanılmaz bir duyguydu diyen Deniz Mert, "Geçtiğimiz Kurban Bayramı'nın ilk günü içinde senden bir varlığın kıpırdamasını ilk kez hissettim; önce panikledim, korktum. 'Acaba bebeğime bir şey mi oldu?' diye. Sonra anladık ki bebeğim tekmeliyor" diye anlatıyor yaşadıkları heyecan dolu günleri.

BİRBİRİMİZE HİÇ BASKI YAPMADIK
"20 yıldır bekliyorduk, cinsiyeti değil, sağlıklı olması önemliydi ama Allah biliyor ya ben hep kızım olsun istiyordum. Çünkü ben ailemin tek kızıyım" diyen Deniz Mert'in anne-babası da ilk kez anneanne-dede olacak.
"Ne ailelerimiz ne de biz eşler olarak 20 yıl boyunca birbirimize baskı yapmadık ama çok üzüldüğümüz çok ağladığımız koca bir 20 yıl geçirdik. Allah'ım 20 yıl sonra bana hem evlat, hem bir melek verdi çok şükür" diyen Mert ailesi kızlarına kavuşacakları günü sabırsızlıkla bekliyor.

"HASTAMIZ BÜYÜK BİR KARARLILIK GÖSTERDİ"
Ferti-Jin Kadın Sağlığı ve Tüp Bebek Merkezi Klinik Direktörü, Kadın Hastalıkları-Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op. Dr. Seval Taşdemir: "Deniz Hanım bize geldiğinde morali bozuk, ümitleri tükenmiş bir haldeydi. Biz öncelikle aşırı kilosunu vermesini önerdik. Aşırı kilolu hastalarda beklenen hastanın vücut kütle endeksinin yani kilosunun yüzde 10'unu vermesidir. Biz hastamıza bu konunun önemini anlattık ve hastamız da büyük bir azim gösterdi. 3-4 ay gibi bir sürede 15 kg. verdi ve tedaviyi başlattık. Miyomları hastanın rahimine zarar vermeden operasyonla temizledik. Yaşından dolayı yumurta rezervleri düşüktü, destekleyici vitamin ilacı verdik. Hasta uygun koşullara geldiğinde tüp bebek tedavisini uyguladık ve başarı elde ettik. Ama aslında buradaki başarı hepimizin çünkü hastamız çok büyük kararlılık gösterdiği için hep birlikte başardık."