GÖLYAZI KADERİ İLE BAŞ BAŞA!

Ülkemizin kadim kentlerinden biri olarak Bursa’nın, tarihi, turizmi ve doğası ile harika bir şehir olduğunu, şehrimize turist olarak gelen insanlar dile getiriyorlar.

Güzellikleri överken tabi, fakat diyerek, eksikliklere dair eleştirilerini de sıralıyorlar.

Geçen hafta, haftanın iş yorgunluğundan sıyrılmak için eşim ile birlikte Pazar günü Gölyazı’ya gittik.

Farklı şehirlerden gelen yerli turistler, kısa zaman için de olsa, kendilerini Gölyazı’ya atmışlar.

Fotoğraf sanatına meraklı birçok insan kendilerine göre, yakaladıkları güzel kareleri fotoğraflıyorlar.

Dışarıdan gelenlerin ilgisi gayet güzel, ama gelin görün ki, kent yöneticilerinin ilgisizliği, vurdumduymazlığı, Gölyazılıları çileden çıkarmış durumda.

Gölyazı, bir nevi kaderi ile baş başa bırakılmış!

Sevgili dostum, BGU Turizmin sahibi Nevzat Ünlü’nün kafesinde, Gölyazı Turizm Geliştirme Kooperatifi Başkanı Atilla Yılmaz’la Gölyazı’da yaşanan sıkıntılar üzerine sohbet ettik.

Daha önceleri, Gölyazı ile ilgili sorunlar defa kez yazılmasına rağmen, kent yöneticileri kulaklarının üstüne yattıkları için, sorunlara dair hiçbir girişimde bulunmadılar.

En son geçen hafta yaptığım gezide, eksikliklere rağmen alt yapı sorunu kısmi olarak çözülmüş gibi görünüyor.

Sezon başladığında ortalama olarak, 30 bine yakın araç yoğunluğu oluyor.

BURBAK’ın park alanının dışında, köy içine giren araçlardan, ayakbastı parası mukabilinde ücret alındığı yönünde şikâyetler var.

Diğer eksiklikler olarak; herhangi acil bir sağlık sorunu olduğunda müdahale edebilecek sağlık ocağı, ambulans bulunmuyor.

Toplu taşıma araçları, daha önceleri 21.45’e kadar çalışırken, yeni alınan bir kararla saat 20’de son seferini yaptığı dile getiriliyor.

1300 nüfusun yaşadığı Gölyazı mahallesinde, aracı olmayanlar, ulaşım sıkıntısı nedeniyle, şehir merkezinde tanıdıklarının cemiyetlerine katılamamaktan muzdaripler.

Köylülerin dışında günü birlik gezmeye giden insanlar da ulaşım konusunda oldukça dertli.

Sokak aralarına döşenen parke taşları deyim yerindeyse, bir mühendislik harikası!

Gelişi güzel döşenmiş, eğimleri hesabı katılmamış, kambur kumbur estetikten yoksun bir çalışma. Sanırım belediye yetkilileri yapılan işleri denetlemiyor.

Keza yollar tozdan tam bir mezbele. Poyraz estiğinde insanların üstü başı toza toprağa beleniyor. Yaz sezonuna girileceği için,öncelik ana yollara verilmeli.

Turizm kooperatifi Başkanı Atilla Yılmaz;

Seyyarların gelişi güzel tezgâh açtıklarını, hiçbir şekilde, ne Nilüfer belediyesi ne de Büyükşehir belediyesi zabıtalarınca denetlenmediğini,

Diğer taraftan balıkçı teknelerinin gelişi güzel bir şekilde kıyıya çekildiğini, her teknesi olanın kafasına göre kıyıda yer işgal ettiğini,

Balıkçı teknelerinin düzenli bir şekilde çekilebileceği barınağın olmadığını,

Keza restoran, kafe işletmecilerinin bir çoğunda turizm işletmesi olarak ruhsatları olmadığı gibi, yetki kargaşasından dolayı, işletmelerinde yapacakları restorasyon çalışmaları için hangi kurumla muhatap olacaklarını bilemediklerini,

Sorunlarının çözülmesi için hangi kapıyı çalsalar, her birinin farklı bir kuruma yönlendirdiklerini ifade ediyor.

Öncelikle Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın dikkatine derken, sorumluğu dâhilinde Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem’in de yukarıda sıraladığım sorunlara dair ivedilikle çözüm bulmaları isteniyor.

Her seçim döneminde, Turizm ile Bursa büyüyecek diyen kent yöneticileri, her ne hikmetse seçim sonrasında sözlerini unutmuş görünüyor.

Bursa turizmi sadece Uludağ, hanlar, hamamlar, çarşı, cami yatırlardan ibaret değil.

Bursa’nın tüm ilçelerinde tarih ve doğa anlamında turizme kazandırılacak doğal güzellikler var.

Fakat ilgisizlikten atıl bir şekilde kaderlerine terk ediliyorlar.

Daha açık söylemek gerekirse, Bursa artık dumanlı sanayiye doydu!

Artık, Bursa’nın altın yumurtlayan dumansız sanayisi Turizm öncelikli olmalı.

Bursa’da, doğusundan batısına, hala katliama uğramamış doğal güzellikler var.

Bu güzelliklerin, turizme kazandırılması gerektiği gibi, iyi bir şekilde de tanıtımı ve pazarlaması yapılmalı.

Sözün özü, vaatler, sözler askıda kalmamalı…