Marsh McLennan’ın (NYSE: MMC) firmalara değişen işgücünün sağlık, varlık ve kariyer alanlarındaki ihtiyaçlarını yönetmeleri için çözümler sunan ve danışmanlık veren şirketi Mercer, Yaşam Kalitesi Araştırması’nın sonuçlarını açıkladı. Bu yıl yaşam kalitesi en yüksek şehir Zürih olurken, onu Viyana ve Cenevre takip etti. Kopenhag bir kez daha dördüncü sırayı alırken, Auckland beşinci oldu. Geçtiğimiz yıla göre 3 sıra yükselen İstanbul 134’üncü, Ankara ise sıralamasını koruyarak 138’inci sırada yer aldı. 

Küresel iş stratejilerinin yönetiminde şirketlerin uluslararası çalışanlara artan bir şekilde güvenmesi, ev sahibi şehirlerdeki yaşam kalitesini daha önemli bir unsur haline getiriyor. Yaşam kalitesi, bu çalışanların ödeneklerini ve tazminat paketlerini doğrudan etkileyen temel bir kriter olarak öne çıkıyor. 

Yaşam Kalitesinde Zirvede Olan Zürih Aynı Zamanda Dünyanın En Pahalı Şehirleri Arasında 

Zürih, olağanüstü kamu hizmetleri, düşük suç oranları, canlı kültürel atmosferi ve sürdürülebilirliğe olan bağlılığıyla listenin zirvesinde yer alıyor. Havaalanı bağlantılarının geliştirilmesi ve diğer kıtalara gidiş-dönüş uçuşlarının artırılması hedefleriyle birlikte Zürih, uluslararası çalışanlar için ideal konumunu güçlendiriyor. Bununla birlikte, Zürih yüksek konut fiyatları, ulaşım masrafları ile genel mal ve hizmet maliyetleri nedeniyle dünyanın en pahalı şehirlerinden biri olarak da öne çıkıyor.

Yaşam Kalitesi En Yüksek 10 Şehir Arasında 4 İsviçre Şehri Yer Alıyor

2024 Yaşam Kalitesi Araştırması’nın sonuçlarına göre Avrupa’da İsviçre dört şehriyle ilk 10’da yer alıyor. Zürih ve Cenevre’nin ardından 9’uncu Bern ve 10’uncu Basel de bu yıl ilk 10 şehir arasına girdi. İlk 10’daki şehirlerden sekizi Batı Avrupa’da bulunuyor. 6’ıncı sıradaki Amsterdam ve 7’inci sıradaki Frankfurt gibi şehirler bu bölgeyi expat çalışanlar için en cazip lokasyon haline getiriyor.

Kuzey Amerika’da 7’inci sıraya yerleşen Vancouver açık hava aktiviteleri ve kozmopolit yaşamın eşsiz bir birleşimini sunuyor. 32’inci Boston, gelişmiş altyapısı ve geniş yeşil alanlarıyla San Francisco’yu geride bırakarak ABD’de ilk sırayı aldı. Latin Amerika’da Montevideo 92’inci sıra ile yine bölgenin en yüksek sıradaki şehri oldu.

Pasifik bölgesinde 5’inci Auckland; yüksek yaşam standartları, donanımlı sağlık hizmetleri ve dinamik kültürel atmosferiyle öne çıkıyor. Avustralya’da Sidney, dünya çapında tanınan simgesel yapıları ve güçlü ekonomisiyle 12’inci sırada bulunuyor.

Orta Doğu’da Birleşik Arap Emirlikleri’nden 83’üncü sıradaki Dubai ve 85’inci sıradaki Abu Dabi, modern altyapıları ve çeşitlilik içeren uluslararası topluluklarıyla öne çıkıyor. Afrika’da ise Port Louis ise 88’inci sıra ile kıtanın en üst sıradaki şehri oldu.

Asya’da, genel sıralamada 30’uncu olan Singapur kıtada ilk sırada yer alıyor. Temiz, güvenli çevresi ve son derece verimli altyapısıyla dikkat çekiyor.

“Dijital Göçebelik Çağında, Yaşam Kalitesi ve Uygun Maliyet Dengesi Şehirlerin Çekim Gücünü Belirliyor”

Mercer Türkiye, Azerbaycan ve Doğu Akdeniz Bölgesi CEO’su Dinçer Güleyin, “Şehirler, olağanüstü hava koşulları, ekonomik dalgalanmalar ve diğer zorluklarla karşı karşıya kalırken, yaşam kalitesi raporumuz, çok uluslu şirketlerin İK liderlerine küresel mobilite yönetiminin giderek karmaşıklaşan yapısını daha iyi anlamaları ve uluslararası iş gücünün deneyimini geliştirmeleri için değerli bilgiler sunuyor. Dijital göçebelik ve esnek çalışma çağında, Mercer'in verileri, yüksek yaşam kalitesi ve makul yaşam maliyetinin birleştiği yerlerin en çok tercih edilen destinasyonlar olduğunu gösteriyor. Bu durum, yer değiştirme, yatırım ve yetenek yönetimi kararlarını dengelemeye çalışan şirketler ve uluslararası çalışanlar için önemli bir zorluk oluşturuyor. Listede bu yıl İstanbul 3 basamak yükselerek 134’üncü sırada yer alırken, Ankara ise 138’inci sıradaki konumunu korudu” dedi.