Suyun toksinleri ve metabolik atıkları vücuttan arındırdığı belirtildi. Bu anlamda bol tüketimin yararlı olduğuna işaret edildi. Suyun yağ yakmaya ve sodyum oranını dengelemeye yardımcı olduğu da vurgulandı.

Türkiye vücut geliştirme şampiyonu Ahmet Koç, sporcuların su tüketimi ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Koç, şunları kaydetti:

"Hücrelerin hayati işlevlerini ve vücut fonksiyonlarını yerine getirebilmesi açısından insan vücudun dörtte üçünü oluşturan su miktarındaki dengeyi korumak olduk önemlidir. Vücutta biriken toksinlerden arınmak, vücut ısısını dengede tutmak için idrar ile bin 500, deri ile 500, dışkı ve solunum yolu ile de 300'er mililitre su kaybetmekteyiz. Özellikle aktif spor yapanlarda kaybedilen sıvı miktarının yeniden kazanılması konusu önem teşkil etmektedir. Bu sebeple günde en az 2,5 litre su tüketmeye özen gösterilmelidir. Yoğun fiziksel aktivite sırasında terlemeye bağlı olarak vücutta sıvı kaybı meydana gelmektedir. Su vücuttaki kan akışkanlığını dengede tutar ve kalbin spor yaparken zorlanmasını engeller.

Suyu tek seferde değil güne yayarak içmek gerekmektedir. Çünkü yavaş içilen su vücutta daha verimli kullanılır ve hemen idrar yoluyla dışarı atılması önlenmiş olur. Yoğun yapılan spora ya da fizyolojik etkenlere bağlı olarak kaybedilen su sebebiyle oluşan ihtiyacın diğer içecekler vesilesiyle karşılanmayacağının bilinmesi gerekir. Örnek vermek gerekirse kafein maddesi içeren içecekler su ihtiyacına karşılık tüketilmemelidir. Çünkü söz konusu olan kafein maddesi kaybedilen su miktarını telafi etmemekte aksine vücuttan daha çok su atılmasına mahal vermektedir. Çeşitli etkenlere bağlı olarak vücutta görülen sıvı kaybı için çözüm su içmek olmalıdır.

Sporcular tarafından merak edilen; spor yapanların neden daha çok su içmesi gerekir? sorusuna yanıt veren 6 faydalı etki hakkındaki önemli bilgileri sizin için derledik. Yazımızın devamında sporcuların ne kadar su içmesi gerektiğine dair önemli dipnotlar yer almaktadır. "

Koç, şöyle devam etti:

"Suyun önemli işlevlerinden biri, vücutta bulunan toksinlerin ve metabolik atıkların vücuttan arındırılmasıdır. En önemli arınma tekniklerinden bir tanesi de günlük alınan su miktarını artırmaktır. Gereğinden fazla protein alımı vücuttaki nitrojenin yüksek olduğunun bir göstergesidir. Kilo alabilmek için fazla miktarda besin tüketenlerde böbreklerin çalışmasının düzenli bir şekilde devam edebilmesi açısından vücutta daha fazla suya ihtiyacı oluşur. İçtiğiniz suları lezzetlendirmenin yanı sıra etkili bir toksin attırıcı haline getirebilmek için örnek olarak suyunuzun içerisine bir kaç dilim limon ekleyebilirsiniz. Limon vücudu temizlemenin dışında suyu alkali hale de getirir."

Ahmet Koç, suyun faydalarını ise şöyle sıraladı:

"Su yağ yakmaya yardımcı olur. Yeterli miktarda su tüketilmemesi durumunda böbrekler düzenli bir şekilde çalışamayacaktır. Su, böbreklerin işlevlerini sağlıklı bir şekilde yerine getirebilmesi konusunda en önemli faktördür. Yeteri kadar su alınamamasına bağlı olarak sağlıklı bir şekilde çalışamayan böbrekler yerine işlevi karaciğer organı yapmak zorunda kalacaktır. Böbreğin görevini üstlenen karaciğerde kendine ait olan ana faaliyetlerini yerine getiremeyecek ve bu duruma sağlı olarak bazı problemler oluşacaktır. İşlevini yapamayan böbreğin görevlerini telafi eden karaciğer düzenli bir şekilde çalışmaz ise yağ yakma işlevi azalacaktır. Buna bağlı olarak vücudun sistemik döngüsünde aksama olmadan organların kendi görevlerini yapması için bol su tüketilmesi gerekmektedir.

Su cildi tazeler. Su, vücudu toksinlerden arındırarak cildi güzelleştirmektedir. Su, içeriden dışarı doğru etki eden bir nemlendirici işlevi görmektedir. Hücre gelişimi ve hücre aktivitelerinde en önemli faktör olan suyun yeterli miktarda tüketilmesine bağlı olarak hücrelerin sağlıklı bir şekilde devamlılığının koruması sağlanacak ve cilt taze bir görünüme kavuşacaktır.

Su iç organlara kalkan olur. Su ve yağ yakma ilişkisini işlediğimiz maddede su tüketiminin böbrek ve karaciğer organının işlevlerine ne kadar etkide bulunduğuna dair bilgiler vermiştik. Bu bilgiden yola çıkarak diyebiliriz ki günlük olarak 4 bin kalori üzerinde beslenen kişiler iç organlarının sağlıklı ve düzenli çalışması için su tüketimine önem vermelidirler.

Su sodyumu dengeler. Aşırı tuz tüketimi insan sağlığı üzerindeki olumsuz yönde etki bırakmaktadır. Bu bilimsel olarak da desteklenmiştir. Gereğinden fazla tuz tüketiminin, vücudun su dengesinin bozulması ve organlar arasındaki sistemik hareketlerin engellenmesi gibi etkileri mevcuttur. Tuz kullanmanın azaltılması bu etkilerin oluşumunu önleyecektir ancak tek başına yeterli değildir buna ilave olarak fazla su içmek de gerekir.

Su ek besinlerin işlevselliğine yardımcı olur. Keratin, kas hücrelerinde su tutumuna sebebiyet vermektedir. Keratin gibi pek çok ek besin ürününün faaliyetlerini yerine getirebilmesi açısından bol sıvı tüketmeye ihtiyaç duyulmaktadır. Örnek vermek gerekirse özellikle aktif bir şekilde geçen antrenman yapanlarda temel vitaminlerin alınması ihtiyacı oluşur bunun için muhakkak su tüketimi gerekmektedir."