Yangından depreme, futboldan siyasete, politikadan ekonomiye, dini bilgilerden stratejilere, savaş sanatından Dilan Polat’a kadar aklınıza gelebilecek her konuda sadece bir grup insanın fikirlerini dinleyerek ülke gündemini takip eden yurttaşlarımız kahvehanede İmamoğlu- Erdoğan iddialaşmalarını sürdürürken dünya çapında yaşanan gelişmeler ise her gün yeni bir aşama kat ediyor.

Emperyal güçlerin önlerine attığı ganimetin sevinciyle salyalar akıtan Vileda sopalı işbirlikçiler, “Halkı uyutmak” görevlerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşarken, hem küresel hem bölgesel anlamda sahneye konulmak istenen oyunu Türk Milleti’ne anlatacak isimler bu süreçte maalesef ana akım medyada yer bulamıyor.

Hem küresel anlamda hem bölgemizde yaşanan son gelişmelerin 100 yıl önce sahneye konulmak istenen oyunla benzerliğini, bugünkü Cumhuriyet düşmanlarının o gün Osmanlıyı yıkan örgütlerle aynı olduğunu, hatta hatta bu örgütlerin o günkü isimleriyle bugünkü isimlerinin aynılığını yurttaşlara anlatacak olan usta gazeteci Banu Avar gibi isimlere ekranlar bir şekilde kapanıyor.

Yurttaşlara onun yerine az önce bahsettiğim satın alınmış ya da gerçekten konudan bihaber isimler sunuluyor ve bu şekilde “Medya” bu oyundaki görevini yapmış oluyor.

Peki, bu sizce nasıl mümkün olabiliyor yani medyanın neredeyse bütünü nasıl kontrol edilebiliyor?

İşte son çıkan “Alaycı kuş" kitabında tamda bunun cevabını veriyor usta gazeteci Banu Avar.

Son dönemde sanırım Goebbels ismini tanımayan kalmadı.

Ama Avar bu kitabında propagandanın babasını yani Edward Bernys ismini ele alarak başlıyor.

Avar kitabında, Birinci Dünya Savaşı sonrası hem ülkemizde hem dünya genelinde yaşanan gelişmelere kısaca değinirken, CİA kontrolünde yapılanan ve tüm dünyada uygulanan propaganda tuzaklarını belge ve tarihleriyle ortaya koyarak o günden bu güne sürecin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor.

Banu Avar, her iletişimcinin mutlaka okuması gerektiğini söylediği kitabını söyle özetliyor:

“Elitler ne ister?
Uyuyan halklar!
Neden?
Halkın ürettiklerine ve halka ait doğal zenginliklere rahatça el koymak için.
Halkın güdülmesinde en etkili araç nedir?
Medya…
Yöneticiler, TV Programcıları, gazeteciler, sanatçılar, yazarçizerle halkı şekillendirirler.
O zaman onlar denetimde tutulmalıdır.

Alaycı kuş, duyduğu her sesi taklit yeteneğine sahip bir kuştur.

Amerikan istihbaratı bu nedenle olmalı ki soğuk savaş döneminde, “Alaycı kuş” adını verdiği operasyon (Mockingbird Operation) ile gazetecileri kullanmıştı.

Ve bu operasyon devam ediyor.

Elitler, bu “Alaycı kuş”larla halkı ikna etmeye çalışırlar. Edemediklerini de oluşturdukları “Sahte muhafiler”e havale ederler. Özetle bunlar halkı bekleyen çok katmanlı operasyonlardır”

Remzi Kitapevi tarafından yayımlanan kitabı tavsiye ederim. Okurken ekranlardaki alaycı kuşlar gelecek gözlerinizin önüne…

Esen kalın…