22 Kasım 2024
  • Bursa19°C
  • İstanbul17°C
  • Ankara17°C

ÜNLÜ İLAHİYATÇININ OĞLU CİNSELLİK KİTABI YAZDI

BABA KARAMAN: "GECİKMİŞ DE OLSA..."

Ünlü ilahiyatçının oğlu cinsellik kitabı yazdı

09 Ekim 2017 Pazartesi 13:27

İslam'da cinsellik, asırlar öncesinden detaylı bir şekilde anlatıldığı halde Türkiye'de bu alanda kapsamlı bir eser ancak 1985 yılında yazılabilmişti. Ali Rıza Demircan'ın İslam'a Göre Cinsel Hayat kitabı olay olmuş, TBMM gündemine bile gelmişti...

32 yıl aradan sonra bu alanda nihayet yeni bir kitap daha yazıldı. Ünlü ilahiyatçı Prof. Dr. Hayreddin Karaman'ın rektör oğlu Prof. Dr. M. İhsan Karaman'ın kaleme aldığı "Mutlu Aile İçin Pozitif Cinsellik" isimli kitap raflardaki yerini aldı bile.


Cinselliği, hem meşru sınırlar içinde hem de doyasıya hazza ulaştıracak şekilde yaşamanın yöntemlerinin anlatıldığı kitabın takdim yazısını Prof. Dr. M. İhsan Karaman'ın babası Prof. Dr. Hayreddin Karaman yazdı.

Prof. Dr. Karaman, "Gecikmiş de olsa-inşallah-hayırlı olmuştur" dediği kitabın alanında önemli bir boşluğu dolduracağını belirtiyor.

Prof. Dr. Karaman, Motto Yayınları'ndan çıkan kitabın takdim yazısında, oğlunun kitabıyla ilgili özetle şu değerlendirmelerde bulunuyor:

"Evliliğin cinsel alanı ile ilgili bilgilenme ihtiyacı, bazı kimseler tarafından istismar edilmiş ya ahlâksızlık ve sapıklığın meşrulaştırılması veya ceplerin doldurulması için kullanılmıştır. Bu kötü gidişe zemin hazırlayan vakıalardan biri de toplumumuzun bu konuyu bir tabu, bir ayıp, bir sır... telakki etmesi olmuştur.

Evet, bu konuların bazı başlıkları uluorta, dinleyenlerin yaşı ve başı göz önüne alınmadan konuşulmamalıdır ama bu gerekliliğin yanında bir başka gereklilik daha vardır ki, o da zamanında ve yerinde ihtiyaç duyulan sağlam ve yeterli bilginin verilmesidir.

NİÇİN DÜĞÜN GÜNÜNE KADAR BEKLENİR Kİ?


Çocukluğumda ve ilk gençlik yıllarımda, iyi hatırlıyorum, düğün olurken damadın sağdıcı onu bir kenara çeker, kulağına bazı şeyler fısıldardı. İşin tuhafı, bunu mesela bir odada baş başa kalarak yapacak yerde, herkesin gözü önünde ama sözde gizli yapardı. Gelinin de yanında "yenge" denen bir kılavuz bulunur, o da geline gereken yardımda bulunurdu.

Bunlara bir diyeceğim olamaz da sorum şudur: Niçin düğün gününe kadar beklenir, zamanı geldiğinde uygun insanlar, uygun bir dille gerekeni anlatmazlar da o telaşlı günde, ayaküstü, yarım yamalak, belki bir kısmı yanlış bilgi ve telkinler ile yetinirlerdi(!)

HADİS VE SİYER KİTAPLARINDA AÇIK SEÇİK YAZILI


Müslümanın hayatında bağlayıcı örnek Allah Resulü (a.s.m.), örnek toplum da ilk üç nesil ve özellikle birinci nesildir. Bu örnekliğe baktığımızda evliliğin cinsellik yönünün hiç de ayıp, tabu veya sır olmadığını görüyoruz. Hem bilgi almak hem de sevap kazanmak için saygı ve özenle okuduğumuz hadis ve siyer kitaplarında bu konuların açık seçik yazıldığını, ölçülü ve yeterli bilginin verildiğini okuyarak öğreniyoruz. Hadis kitaplarının yanında "ahlâk, âdâb, ilmihal" kitaplarında da aynı konuya yeterince yer veriliyor.

GAZALİ POZİSYONLAR HAKKINDA BİLE BİLGİ VERİYOR


Mesela Gazzalî'nin İhyâ'sına baktığımızda, en iyi cimâ (cinsel temas) pozisyonu hakkında bile bilgi verildiğini (tarif edildiğini) görüyoruz. Hadis kitaplarında "horoz gibi çıkıp inmeyin, kadının da tatmin olması için bekleyin, kendi işiniz bitince hemen çekilmeyin, kadın izin vermezse azil yapmayın (çekilip dışarıda boşalmayın) ..." ifadelerine kadar detaya iniliyor. Bunların yanında besmele, temizlik, yıkanma (gusül), adetli iken birleşmenin ve sapık ilişkinin yasaklanması gibi âdâb ve sağlık kuralları üzerinde de titizlikle durulduğu görülüyor.

İSTİSMARLARIN ÖNÜNE GEÇİLMİŞ OLACAKTI


Bu örneklik yerel kültürlerle örtülmemiş olsaydı, birçok yanlışın ve istismarın önüne geçilmiş olacaktı. Hem inançlı (Müslüman), dini hakkında kendileri ve branşları için yeterli bilgiye sahip hem de sağlık alanında uzman kişilerin bu konuyu ele almaları, sağlam, dengeli, yeterli, hassasiyetleri koruyan bilgiler vermeleri gecikmiş de olsa-inşallah-hayırlı olmuştur."

"TERS İLİŞKİYİ TERCİH EDEN KADINLARI..."


Önsözde, cinsel sağlığın, sadece eşler arasındaki cinsel temasa odaklı bir kavram olmadığını belirten kitabın yazarı Prof. Dr. M. İhsan Karaman ise, toplumumuzdaki bu yanlış algının aksine, daha bebeklik çağlarından ileri yaşlara kadar karşılaşılan birçok sağlık sorununun, kişilerin cinsel sağlık ve mutluluğunu derinden etkilediğini vurguluyor.

Prof. Dr. M. İhsan Karaman, "Yatak ıslattığı için evlenmekten kaçınan gençleri, idrar kaçırdığı için eşiyle cinsel birliktelikten uzak duran, hatta ne yazık ki, ters ilişkiyi tercih eden kadınları, prostat iltihabı belirtilerini kafasına takıp sertleşme bozukluğu yaşayan delikanlıları, zamanında tedavi edilmemiş yumurta hastalıkları yüzünden kısırlık çeken çiftleri, tabularla korkutulduğu için ilk gecelerde ve bazen ilk yıllarda cinsel ilişki kuramayan genç kızları, cinsel fantezileri günah zannedip monoton ve mutsuz bir aile hayatıyla bir ömür tüketen eşleri... bize müracaat eden hastalarımızdan biliyoruz" diyor.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gündem