Türkiye Komünist Partili Sağlık Emekçileri 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla bir açıklama yayımladı. 14-15 Mart tarihlerinde grevde olduğunu duyuran sağlık emekçileri, açıklamasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçtiğimiz günlerde sarfettiği "giderlerse gitsinler" sözlerine atıfta bulundu ve "Memleketimizi terk etmeyeceğiz ve emeğimize sahip çıkarak eşit, kamucu bir sağlık sistemini yeniden kuracağız. Memleketimizi tüm sömürücülerden, işbirlikçilerden temizleyene kadar mücadelemize devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

"Korkmuyoruz... Buradayız, burada kalacağız... Çünkü istiklal buradadır" başlıklı açıklamanın tamamı şöyle:

14 MART’TA G(ö)REVDEYİZ!

Yüz yılı aşkın süre önce, ülke emperyalist işgal altındayken, 14 Mart 1919 tarihinde, genç tıbbiyelilerin işgalcilerin ve işbirlikçi saray temsilcilerinin yüzlerine karşı söyledikleri “Korkmuyoruz… Buradayız, burada kalacağız… Çünkü istiklal buradadır” sözleri, ülkemizin ve dünyanın içinde bulunduğu şartlarda bir kez daha güncel hâle geliyor. Tıp bayramı olarak kutlayageldiğimiz 14 Mart’ın anlamını oluşturan bu antiemperyalist ve yurtsever ruhun, özellikle genç hekimler arasında yeniden uyanması, yerli işbirlikçilerin “gidiyorlarsa gitsinler” diyerek gösterdiği el kapılarını kapatacak yegane güç olacak.

Gösterdikleri kapı, aynı zamanda, adına “sağlıkta dönüşüm” denilerek sistematik bir şekilde piyasacı yıkıma uğrattıkları kamunun kapısıdır. Sağlık emekçileri, bu kapıdan çıktıklarında, sağlık bakanının da birinin patronu olduğu özel hastane zincirleri için ucuz emek gücü haline geliyorlar. Sağlık emekçilerinin, düzenin fiziksel, ruhsal, ekonomik ve siyasal şiddeti altında zorlandıkları bu iki seçeneği de kabul etmiyoruz!

Dünyanın geçen yüzyılın başında olduğu gibi içine sürüklendiği emperyalist çılgınlığa karşı işgal ve savaşların karşısında olacağız, memleketimizi terk etmeyeceğiz ve emeğimize sahip çıkarak eşit, kamucu bir sağlık sistemini yeniden kuracağız. Memleketimizi tüm sömürücülerden, işbirlikçilerden temizleyene kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,
Yok edin insanın insana kulluğunu,
Bu davet bizim…
Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür,
Ve bir orman gibi kardeşçesine,
Bu hasret bizim…