22 Kasım 2024
  • Bursa13°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara9°C

TBMM BAŞKANI YILDIRIM AÇIKLADI!

''Türkiye'de dünyanın en büyük merkezi kurulacak''

TBMM Başkanı Yıldırım açıkladı!

22 Kasım 2018 Perşembe 14:25

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İzmir'de, Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı'nca (EGEV) düzenlenen 'Ege Ekonomik Forumu 2018'e katıldı. Yıldırım, değişen dünyada bölgesel sorunların yeni tehditler oluşturduğunu belirterek, "Bazı dostlarımız, Türkiye'ye cömertçe telkinleri art arda sürdürüyor. 'Terörle mücadelede bu kadar azimli olmayın. Bu ayrılıkçılara daha müsamahakar davranın. Ne olacak, Türkiye bölünse de bir şey olmaz.' Vermeye çalıştıkları mesaj budur. İzmir'den söylüyorum. PKK da FETÖ de DEAŞ da her türlü terör örgütü, bu ülkenin başına beladır" dedi.

EGEV ortaklığıyla küresel gelişmeler ışığında bölgesel vizyon oluşturulması amacıyla 22- 23 Kasım günlerinde düzenlenecek 'Ege Ekonomik Forumu 2018', TBMM Başkanı Binali Yıldırım'ın katılımıyla gerçekleştirildi. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun gribal enfeksiyon nedeniyle katılamadığı toplantıda; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, milletvekilleri ile çok sayıda iş insanı ve kamu yöneticileri hazır bulundu. İsmi AK Parti'den İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı için geçen Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkan Vekili Nihat Zeybekci de zirvede yer aldı. 

'İŞLER, BİZİ MUTLU EDECEK DÜZEYDE GİTMİYOR'

Forumda hitap eden TBMM Başkanı Yıldırım, "Geçen yıl birincisi düzenlenen törene de o dönem başbakan olarak katılmıştım. 'O gün o toplantıda acaba neler söylemişiz?' diye baktım. '2017 yıl sonundan itibaren küresel ekonomide toparlanma olacak. 2018'de tatmin edici bir seviyede olmasa da küresel ekonomik bir toparlanma söz konusu' demişim. İşler, bizleri mutlu edecek düzeyde gitmiyor. Özellikle ABD'de yapılan seçimlerden sonra dünyanın ayarı bozuldu. Bilhassa korumacılık, keyfi kararlar zaten küresel güç dengesi çoktan beri bozulmuştu. Dünyada her gün yeni krizlerin başlamasını da hızlandırdı. Bölgemize yönelik İran'a yaptırım kararı, Rusya'ya bu bölgeye uyguladığı ekonomik döviz kurunu kullanarak uyguladığı doğrudan ve dolaylı yaptırımlar, baskılar, bölgesel gelişmeleri çok olumsuz yönde etkilemektedir" diye konuştu.

'YENİ TEHDİTLER GETİRİYOR'

Değişen dünyada bölgesel sorunların, yeni tehditler oluşturduğunu belirten Yıldırım, şunları kaydetti: 

"Mesela bugün 265 milyon insan kendi vatanında yaşamıyor, göçebe 70 milyon sığınmacı var.  Olayların yoğunlaştığı bölgeye bakarsanız bizim bölgemiz. Türkiye'nin etrafındaki güney sınırlarımızda müthiş bir kaos, otorite boşluğu, terör var; kan, gözyaşı var. Türkiye'nin yanı başında olan bu olaylardan ülkemizin etkilenmemesi söz konusu değil. Çok fazla bedel ödüyoruz. 8 yıldır biz bu bedeli ödüyoruz ama her şeye rağmen biz değerlerimiz, tarihimiz, kültürümüz, ecdadımızdan bize kalana mirasın gereği biz bize yakışanı yapıyoruz. Darda zorda kalan insanlara 'Ne haliniz varsa görün' demiyoruz onlara kucak açıyoruz. Hayata tutunmalarına yardımcı oluyoruz. Bunu tamamen emperyal emelleri olan ülkeler, anlamakta zorlanıyorlar. Çünkü onlara her şeyi dolar olarak görüyorlar. Ama insanın olmadığı yerde hayat olmaz. Bunlar geçici olaylar. Mutlaka bu bölgelerde sorunlar çözülecek. Asıl ondan sonra bölgede ekonomik canlanma yeniden imar ve inşa çalışmaları başlayacak. Bugüne hazır olmamız lazım. Yani zenginlik merkezi 70'li yıllarda ABD'deydi. 1980'li yıllarda Avrupa'daydı. Şimdi artık bizim bölgemize doğru geldi. Doğuya doğru gidiyor. Giderken de gelirken de geçtiği yer Anadolu toprakları. Cenab-ı Mevla’m bize o kadar güzel ülke vermiş ki hem Asya ile Avrupa arasındayız. Stratejik topraklar vermiş. Hani derler ya 'Derdi olmayanlar ölülerle delilerdir.' Esasında bana sararsanız onlarında derdi vara ama ifade edemiyorlar. Sorunumuz olacak ama bu bizimi hayata tutunma azmimizi de geliştirecek."

'16 YILLIK BAŞARI ÖYKÜSÜ'

Türkiye'nin 16 yıllık başarı öyküsü olduğunu vurgulayan Yıldırım, ülkenin, altyapı gelişmişlik düzeyi ile dünyada 39'uncu sıradan 2017 yılında 9'uncu sıraya yükseldiğini belirterek, bölünmüş yollar sayesinde ölümlü trafik kazasında yüzde 63 azalma olduğuna dikkat çekti. Yıldırım, "Bizim zaten hedefimiz parmakla sayılan ülkelere arasına girmek. Demek ki altyapı hizmetlerinde bunu şimdiden başarmışız. Sağlıkta bunu başardık. Peki bunun kime ne faydası var? Türkiye'nin bölünmüş yollarını, Türkiye'nin sosyoekonomik yapısına etkisi. Bölünmüş yollarla birlikte ölümlü trafik kazasında yüzde 63 azalma oldu. Bununla beraber illerin kendi aralarındaki ticareti yüzde 40 arttı. Küresel ticarete doğrudan yüzde 1 artı katkı sağladı. Ayrıca illerde ihracat arttı. Türkiye'nin 15 yıl önce ihracat sayısı ne kadardı? 12- 13, şimdi tamamına ihracat yapıyoruz. Türkiye'de elektronik ortamda ticaret yapılıyor."

'BÖLGESEL TEHDİTLERİN YANINDA BÜYÜK FIRSATLARIMIZ VAR'

Türkiye'nin terörle mücadele azminin, bazı ülkeleri rahatsız ettiğini belirten Yıldırım, şunları söyledi:

"Bu bizim için beka meselesi. Bazı dostlarımız, Türkiye'ye cömertçe telkinleri ardı ardına sürdürüyorlar. Aslında istedikleri şey, 'Terörle mücadelede bu kadar azimli olmayın. Bu ayrılıkçılara daha müsamahakar davranın. Ne olacak; Türkiye bölünse de bir şey olmaz'. Vermeye çalıştıkları mesaj budur. Ben İzmir'den söylüyorum. PKK da FETÖ de DEAŞ da her türlü terör örgütü bu ülkenin başına beladır. Hiçbir şekilde müsamaha gösterilmemesi lazım. Bunları dolaylı ya da doğrudan destekleyenlerin kim olduğunu da biliyoruz. Amaçları insan kaynağımızı tüketmek, bir yandan da ekonomik istikrarı ülkemizin öngörülürlüğünü tartışmaya açmak. Niye? Türkiye gıpta edilecek işler yapıyor. Bölgesel tehditlerin yanında büyük fırsatlarımız var. Bu bölgenin sıkıntılarını, yükünü doğrudan karşılayan ülke olarak bu bölgenin imarında, inşasında, bizim işin merkezinde olmamız lazım. Buna hazır olmamız lazım. Ege Bölgesi her zaman Türkiye'nin üreten bölgesi olmuştur. Bu bugün de böyledir yarın da böyle olacaktır. Bunun için bölgenin her türlü altyapısı hazır hale getirilmiştir."

'ÇANDARLI'YA OTOYOL YAPIYORUZ'

İzmir'e yönelik yatırımlardan bahseden TBMM Başkanı Yıldırım, şöyle konuştu: 

"İzmir'e her zaman pozitif yaklaştım. İZBAN meselesi önümüze geldiğinde enkazdı. Geldik, hizmete geçirdik. Çevre yolunu geldik ve hizmete açtık. Yetmedi Çandarlı'ya otoyol yapıyoruz. Belki de İzmirlinin haberi yok. Yolun aksı ortaya çıktı. Önümüzdeki sene sonu İzmir- İstanbul Otoyolu'nu açıyoruz. 'Pahalı oldu geçiş; şöyle, böyle' dediler. En pahalı hizmet, olmayan hizmettir. Zaman, bugün paranın önüne geçmiştir. Bir yandan hızlı tren Ankara'dan Afyon'a, oradan bu tarafa geliyor. Birçok proje var. Bunların hepsi bir bir hayata geçirilecek. Çıkışımız budur. Gençlerimizin geleceği için buna ihtiyaç var. En büyük kaynak petrol değil. Doğal gaz değildir. İnsan kaynağı, bitmeyen tükenmeyen bir kaynaktır. O da bizde var. Kaynağı dışarıda aramaya gerek yok. İnşallah gençlerimizi hayata hazırlayacağız. İzmir'in üniversiteleri bunun için var. Önümüzdeki 15 sene içinde uzmanların tahminlerine bugün var olan mesleklerin yarısı ortadan kalkacak. Şaka değil. Eğer yerine gelecek mesleklere kendimizi hazırlamazsak bizi ne bekliyor? Bir yandan işini kaybetmiş insanlar. Bir yandan da gelişen teknolojinin gerisine düşmüş bir ülke. Birbirimizi yoran, yıpratan konulara değil. Ülkemizi daha da ileri taşıyacak konulara daha fazla zaman ayırmamız lazım. Dünyanın 200 yıllık şirketlerine bakın şimdi onlar nerede? Onlar küçüldü. Son 20 yılda ortaya çıkan internet tabanlı şirketlere bakın liste başını onlar oluşturuyor."

İZMİR'DE ORTAK SİNERJİ

İkincisini düzenledikleri 'Ege Ekonomik Forumu' ile ilgili İzmir ve Ege'den güçlü geri dönüşler aldıklarını belirten EGEV Başkanı Mehmet Ali Susam ise konuşmasında vakfın kuruluşu hakkında bilgi verdi. Vakfın 26 yıl önce 10 Ege ilinin valisi, belediye başkanları, sanayi ve ticaret odaları, üniversiteleri ile iş insanlarının katılımıyla kurulduğunu belirten Susam, şunları söyledi:

"İşin içinde esnaf odaları ve ziraat odaları var. İş aleminin her kesiminin temsil edildiği bir vakıftan söz ediyoruz. Vakfın Mütevelli Heyet Başkanı Vali Erol Ayyıldız. 10 ilin bulunduğu bölgemiz 8 bin yılı aşkın tarihsel geçmişiyle güçlü bir bölge. Bu bölge şehirlerin birbiriyle rekabet ettiği değil dayanışma içinde çalıştığı bir bölgedir. Güçlü bir bölgesel kalkınmayı hayata geçirmek için lobi yapan, hükümetin stratejik hedeflerine uyumlu bir vakıfız. Stratejik planlar çok önemlidir. Ama hayatın içindeki bileşenler tarafından yapıldığında doğru anlamlı ve katılımcı sonuçlar alınır. Ben başkan olduktan sonra İzmir'deki başkanlar kurulunun aktif katılımı oldu. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile birlikte odalar arasında uyumu sağladık. STK'lar ile birlikte İzmir için ortak projelere imza atma anlayışı gelişti. Ege İhracatçılar Birliği, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası ve İzmir Kalkınma Ajansı bölgesel kalkınma için birlikte çalışıyor. Bu organizasyonda da aynı emeği gördük. Ortak sinerjinin oluşmasında imkanları bir araya koydular. Burada küresel gelişmeler ışığında bölgesel değerlendirmeler yapılacak. İzmir tarım, ekonomi, üniversite, liman, turizm ve yenilenebilir enerjiler kenti. Büyük imkanlara sahibiz. Kentimizin önemi bugün anlaşılmadı. Ulusal Kurtuluş Savaşı'nda düşmana ilk kurşunu atan kentteyiz. İzmir İktisat Kongresi burada düzenlendi. Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk, o yılların ekonomik koşullarında 'Kendi üretimimizi yapmazsak bağımsızlık tehlikeye girer' diyerek hareket etmiştir."

'TÜRK MALI TÜKETİMİ' VURGUSU

Konuşmasında İzmir İktisat Kongresi'nde alınan bazı kararlardan örnekler de veren Susam, "Bu ülke kendi üretmelidir, ürettiğini tüketmelidir, ihracat yapmalıdır, ithalatını azaltmalıdır. Üreterek milli hudutlarımızı koruyarak dünyanın saygın devleti olmak durumundayız. Yıllar önce çizilen bu vizyonunu daha ileri götürme isteğimiz var. Türkiye'nin ekonomik sorunları var. Dünya zorlu bir süreçten geçiyor. Biz bu işten galip çıkmak zorundayız. Ülkemizi çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak için katma değeri yüksek ürünleri üretmeliyiz, patent almalıyız. Türk malı tüketmeye özen göstermeliyiz. Dünyada oluşan gelişmeler ışığında bütün bunları konuşacağız. Misak-ı Milli sınırları bizim kutsal topraklarımız. Hiç kimsenin toprağında gözümüz yok. Adalet içinde kalkınarak ülkede sulhu egemen kılmaya çalışıyoruz. Burada Ege'nin, İzmir'in en önemli artı değeri kadınları konuşacağız. Başarılı kadınlara ödül vereceğiz" dedi. 

İzmir Valisi Erol Ayyıldız da kente yakın ilgi gösteren Meclis Başkanı Yıldırım ile birlikte bakanlara İzmirliler adına teşekkürlerini iletti. Küresel ekonomideki gelişmeler bakımından uygun zamanda düzenlenen bu forumun yararlı geçmesini dileyen Ayyıldız "İzmir çok yönlü üretim olanakları, zengin doğal kaynakları ve nitelikli yaşam kalitesini bir arada sunabilmesiyle hem Türkiye hem dünya ölçeğinde öne çıkan bir şehirdir. Tarihi boyunca önemli bir liman kenti olmuştur. Bu nitelik ve potansiyel hem sosyal hem ekonomik olarak İzmir'e rekabet avantajı kazandırmaktadır. Bu nitelik ve potansiyeli tam olarak değerlendirmek amacıyla yapılan çalışmalar büyük önem arz ediyor" diye konuştu.

PTT TRADE'NİN TANITIMINI YAPTI

TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Ege Ekonomik 2018 Forumu'na katıldıktan sonra İzmir Ticaret Odası'na (İZTO) gitti. TBMM Başkanı Yıldırım, burada PTT'nin ihracat ve ithalatçıları tek çatı altında buluşturacağı, PTT TRade'nin (akıllı pazar yeri) tanıtım toplantısına katıldı. Toplantıda Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan'ın yanı sıra İzmir Valisi Erol Ayyıldız, milletvekilleri, İZTO Başkanı Mahmut Özgener ile iş insanları hazır bulundu. PTT TRade tanıtım filminin yayınlanmasından sonra İZTO Başkanı Mahmut Özgener açılış konuşmasını yaptı.

'ONLARIN BİR ALİ BABA'SI VARSA, BİZİM DE BİNALİ BABAMIZ VAR'

TBMM Başkanı Binali Yıldırım'a teşekkür eden Mahmut Özgener, "TBMM Başkanımız Binali Yıldırım, PTT TRade açılışını burada yapıp her zamanki İzmir sevgisini bir kez daha gösterdi. Onların bir Ali Baba'sı varsa, bizim de Binali Babamız var. e- ticaret 2016 yılı sonunda 30.9 milyar TL iken, 2017 yılında 42.2 milyar TL'ye yükseldi. 2018 yılı sonuyla itibariyle de 50 milyar TL'ye yükselmesi bekleniyor. Yeni sistemle hem tedarikçi geliştirme hem de küçük ihracatçıların işlerini arttıracak. Ülkemiz ve kentimiz ekonomisinin büyümesinde ihracatı ilk plana koyuyoruz. İhracat yapmayan üyelerimize ihracat yapmalarına, ihracat yapanlara ise daha fazla yapmaları için katkı vereceğiz" dedi.

'2018'DE İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ 17 MİLYON 325 KİŞİYİ GEÇMİŞ DURUMDA'

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan da İzmir için e- ticaret üssünün açıldığını belirterek, şöyle konuştu:

"İzmir merkezli e- ticaretin birinci fazı e- PTT, avm.com 2018 yılı içinde açıldı. Dünya ticaretinin seyrini değiştiren e ticarette bu portalın faaliyet göstermesi ülkemiz için de önemli. Dijital gelişmeler, hızlı gelişiyor. Artık toplumsal yaşam da ticari yaşam da herkesin bağlı olduğu internet üzerinden şekilleniyor. İnternet alışkanları değiştiriyor, dönüştürüyor. İşletmelerin dünyaya açılmalarına pazarlama, kültür ve stratejilerini geliştirmelerine büyük fırsatlar sunuyor. Firmalarımızın yurt dışına açılmalarında da bu platform kritik rol oynayacak. PTT TRade de bunda büyük rol oynayacak. Lojistik, ticaret alanında Türkiye'nin arttığı en güncel adım PTT TRade olacak. Yakında 5G de geliyor. İnternet kullanım oranı yüzde 73 seviyelerine çıktı. Halkımız internetten alışveriş yapmaya her geçen gün eğilim gösteriyor. 2018'de internetten alışveriş 17 milyon 325 kişiyi geçmiş durumda. Geçen yıla göre yüzde 5 artış var. e- ticaretin bu yatırımlarla büyüyeceğini düşünüyorum."

'ELEKTRONİK TİCARETTE BÜYÜME ORANI NORMAL ÜLKE BÜYÜMESİNİN ÜÇ KATI'

TBMM Başkanı Binali Yıldırım ise e- ticaretin önemine dikkat çekerek, teknolojinin gelişmesiyle hayat tarzının ve ekonominin yapısının değiştiğini, değişimin dinamiklerinin akıl ve bilgi olduğunu söyledi. Yıldırım, şöyle konuştu:

"Eskiden alın teri vardı. Şimdi akıl teri var. Yorulmadan internetle bilgisayarla birçok iş yapılıyor. Bu internet üzerinden satış yapan firmalar, ciroları en yüksek olan firmalar. Esasında daha işin başındayız. Dünyadaki ticaretin sadece yüzde 8.5'i sanal ticaret. PTT'nin, e- Pazar Yeri de bu işi yapacak. Elektronik ticarette büyüme oranı normal ülke büyümesinin üç katı. Geçen sene 4 katı da geçmiş. Bir doğrusal büyüme yok. Demek ki ülkenin rekabet gücünü koruması için bu kanala daha çok gitmemiz lazım, yani akıl terine daha çok yatırım yapmamız lazım. Değişimi ıskalarsak yine off line ülke konumuna düşeriz. Bunun için vaktiyle internet alt yapısını yurdun en ücra noktalarına kadar görürdük. Nasıl yapacaksın e- ticareti? Elinde borularla üfleyerek yapamazsın. Alt yapıyla yapacaksın. Bundan sonrası organizasyon. PTT bir kademe işi daha ileri götürüyor. Toptan satışa geçiyor. Vatandaş satıcı işinden, firmalarla alıcı firmaların internet ortamında buluşturulması ve ticaretin gerçekleştirilmesi. Küresel ticarette bir kıpırdanma başladı. Sadece PTT ile sınırlı kalmadan ülkede her ürün grubunda bunları arttırmak lazım."

'MARKAYI KOYAN PARAYI ALIYOR'

TBMM Başkanı Yıldırım, marka sayısını arttırmanın önemine değinerek, Türkiye'nin bugüne kadar başkaları için çalıştığını, onlar için ürün ürettiğini ama parayı markayı koyanın kazandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"PTT de bu gelişmeleri hayata geçiriyor. PTT'nin önü açık. Daha çok işler yapacak. Nasıl THY dünya markası haline geldiyse, PTT de aynı şeyi yapabilir. Yaptığı çalışmalarla o yönde ilerliyor. Eskiden personel istihdamıyla ilgili kısıtlamalar vardı. Katı kurallar vardı. Sen şimdi bir yandan rakiplerinle rekabet edeceksin. O rekabette adil bir rekabet değil. PTT tüm bu zorluklara rağmen bugün artık vatandaşının zihninde piyasa koşullarında iş yapan bir kuruluş halinde hizmet vermeye devam ediyor. Yani PTT adım adım Türkiye'nin bir markası olma yolunda ilerliyor. Bu güzel bir şey. Bizim geleceğimiz marka sayısını arttırmaktır. Başkaları için çalıştık, çok çalıştık. Onlara çok ürün ürettik. Ama markayı koyan parayı alıyor. Çalış çabala bir takım elbiseden 100 lira alıyorsun. Adam markasını basıyor, 1200 Euro'ya satıyor. Endüstriyel katma değeri olan ürün yapmak zorundayız. Eskisi gibi iş gücü ucuz değil. Çalışma şartları çok gelişti. Alın terini akıl eriyle birleştirmek ülkemizi rekabet edebilecek alanlarda ön plana çıkmasını sağlayacak."

Konuşmalardan sonra akıllı e- pazar yerinin ilk üyelik kaydı İZTO Başkanı Mahmut Özgener için yapıldı. Temsili kart TBMM Başkanı Binali Yıldırım tarafından Mahmut Özgener'e verildi.

'EGE İÇİN HAYALLERİMİZ FARKLI'

Ege Ekonomiyi Geliştirme Vakfı (EGEV) ortaklığı ile düzenlenen 'Küresel Gelişmeler Işığında Bölgesel Vizyon' temalı Ege Ekonomik Forumu 2018'de Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkanvekili Nihat Zeybekci bir konuşma yaptı. 'Değişen küresel ekonomik sistemde nasıl doğru konumlanabiliriz' konulu oturumda söz alan Zeybekci, Ege’nin ekonomik anlamda yeniden canlanması, güçlü ve zayıf alanlarının yeniden farkına varılabilmesi için destekleri sürdüreceklerini ifade etti. Ege için hayalleri olduğunu belirten Zeybekci, "Bizim evimiz burası. Denizli belediye başkanlığımdan beri bölgenin gelişmesi için gayret gösterdik. Ege için hayallerimiz farklı. Ege Denizi'nin batısını, karşı kıyıyı kapsayacak şekilde toplantılar yapmaya devam edeceğiz. Dünya o kadar hızlı değişiyor ki, 2-3 yıl içinde bugünün doğruları artık yarının yanlışları haline geliyor. Ezberlediğiniz ticaretle ilgili bütün doğrular 3 sene içinde farklı bir noktaya geliyor" dedi.

Dünyanın ekonomi noktalarının yeniden şekillendiğini dile getiren Zeybekci, yeraltı ve yer üstü zenginliklerinin hepsinin olduğu bu coğrafyada bütün sancıların hissedilmesinin son derece normal olduğunu dile getirdi. 2008’de başlayan global krizden sonra 2012 itibariyle faizlerin yeniden arttırılalarak, parasal daralma döneminin başladığını ifade eden Nihat Zeybekci, "Geçen hafta ABD Merkez Bankası'nın faiz indirmesine yönelik söylemleri başladı. Dolara olan talebin artması, doların değer kazanması sürdürebilir olmayacaktır. Çünkü Amerika'da büyümenin düşmesi ile birlikte Trump’ın bu faiz indirme söyleminin haklı olduğunu görüyoruz. Korumacılıktan da kısa ve orta vadede vazgeçilecek. Çünkü serbest ticaret dünyanın her yerinde geçerli. Rekabetçi teknolojilerle ürün üretmek, güncel hale getirmek günümüz dünyasında geçerli. Serbest ticareti kapatırsanız başkaları da size kapatır. Kendi ülkenizde ürettiğiniz ürünler güncel olmaktan, çağı yakalatmaktan uzaklaşmaya başlar" diye konuştu.

İhracatın yüzde 50’sinin yapıldığı Avrupa'nın büyümesinin pozitif bir değer olduğuna dikkat çeken Nihat Zeybekci, "Dünyada 2015-2016'daki ticaret artış hızı, büyüme değerinin altındaydı. Ticaretteki bu değer büyümeyi aşağı çekti. Dünyadaki ticaretin artışı dünyadaki büyümenin üstünde olmalı ki, ivmeyi yukarı çekmeli. 2017 ve 2018’de bunu gördük ve yukarı çıkmaya devam edecek. Türk ekonomisi için bunları önemli görüyoruz" dedi.

'TÜRKİYE'DE DÜNYANIN EN BÜYÜK E-TİCARET MERKEZİ KURULACAK'

Dünyada bir tsunami dalgası gibi değişim yaşandığını anlatan Nihat Zeybekci, şunları söyledi:

"E-ticaret, 4.0 neydi derken, dünyada bazı şirketlerin robotlarla sözleşme imzaladığını görüyoruz. Nesneler birbirini programlar hale gelecek. Dünyanın her yeri artık üretebilme kabiliyetine sahip. Dünyanın tüketim alışkanlıkları değişiyor. Dünyada 3 önemli faktör var. İlki, böyle bir kabiliyetimiz var mı, ikincisi dağıtım ve tüketim kanallarını kontrol etme kabiliyetimiz var mı ve son olarak teknoloji ve finansta kendi özkaynaklarınızı yaratabilme kabiliyetiniz var mı? Biz tüketim alışkanlıklarını belirmede en avantajlı ülkelerden biriyiz. Dağıtım ve tüketim kanallarını kontrol edebiliyor muyuz? Hayır. Edebilir miyiz? Evet. Türkiye'de havalimanın yanında dünyanın en büyük e-ticaret merkezi kurulacak. İzmir nerede yer alabilir, Ege nerede yer alabilir? Bu coğrafyanın kaderi de İzmir’in merkezliğidir. O kadar büyük avantajları var ki Ege’nin ve İzmir’in. Türkiye'nin bu yolculuğunda en önemli aktörlerden biri İzmir olacaktır."

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gündem