Şule Çet'in ölümüne ilişkin davada kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Çağatay Aksu'nun müebbet ve 12 yıl 6 ay hapsine, sanık Berk Akand'ın ise 18 yıl 9 ay hapsine hükmetti. Çet ailesinin avukatı, mahkeme heyeti tarafından ağırlaştırılmış müebbet cezasından indirim yapıldığını belirterek kararı istinafa taşıyacaklarını söyledi.

Ankara'da Mayıs 2018'de bir plazadan düşerek şüpheli şekilde hayatını kaybeden Şule Çet davasında sanıklar Çağatay Aksu ile Berk Akand'ın 'cinayet', 'nitelikli cinsel saldırı' ve 'hürriyeti tahdit' suçlarından yargılandığı davanın altıncı celsesinde karar çıktı.

Mahkeme heyeti, sanıklar ile avukatlarının esasa ilişkin savunmalarını ve son sözlerini dinledikten sonra hükmü açıkladı.

Buna göre, sanıklardan Çağatay Aksu 'kasten öldürme' suçundan müebbet hapse mahkum edildi. Aksu, ayrıca 'nitelikli cinsel saldırı' suçundan 10 yıl, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 2 yıl 6 ay hapse çarptırıldı.
Sanık Berk Akand'ın ise Aksu'nun işlediği suçlara yardım ettiği kanaatine varan mahkeme, Akand'ı 'kasten öldürme suçuna yardım'dan 12 yıl 6 ay, 'nitelikli cinsel saldırı suçuna yardım'dan 5 yıl, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna yardım'dan da 1 yıl 3 ay hapse mahkum etti.

Kararı oy çokluğuyla alan mahkeme, sanıkların tutukluluğunun devamını kararlaştırdı.

'Halk ve sosyal medya baskısı yüzünden tutuklandık'

Öte yandan BBC Türkçe muhabiri Fundanur Öztürk'ün aktardığına göre sanık Aksu, halk ve sosyal medya baskısı yüzünden tutuklanmak zorunda kaldıklarını söyledi.

Aksu, savunmasında şu ifadeleri kullandı: "Yalan haberlerle halk galeyana getirildi. Buna rağmen ben tecavüz ve öldürmekten yargılanıyorum. Bu kadar delilsiz bir cinayet ve tecavüz gördünüz mü? ‘Delil varsa beni asın’ demiştim. Eğer delil bulabiliyorsanız, asın. Baktılar dosyalarda delil yok, avukatlar ‘Şule iyiydi’ diyen psikoloji raporu aldırlar. Medya ve sosyal medya bu işle çok uğraştı."

Aksu'nun yakınları karara tepki gösterdi

Mahkeme kararına Aksu'nun yakınları tepki gösterdi. Sanık yakınları mahkemenin kamuoyu baskısı nedeniyle ceza verdiği yönünde sözler sarf etti.

 Salon çıkışında da sanık yakınları ile duruşmayı izlemeye gelen kadınlar arasında sözlü tartışmalar yaşandı. 

Baba Çet: Acımız bitmedi

Adliye çıkışında açıklama yapan Şule Çet’in babası İsmail Çet, "Altıncı duruşmada gereken cezaları aldılar. Avukatlarıma, basın mensuplarına, sivil toplum örgütlerine, kadın platformu üyelerine, bizi burada yalnız bırakmayanlara teşekkür ediyorum. Acımız bitmedi, bir kız evladının acısı bitmez ama bu cezayı aldıkları için içimize biraz su serpildi. Artık kadınlarımızın başına böyle bir olay gelmesin. Hep sevgiyle, saygıyla yanlarında olmamız lazım. Her gün cinayet haberleri geliyor, üzülüyoruz, kadınlarımıza bu eziyeti yapmamamız gerekiyor. Ben bir baba olarak kız evladımı kaybettim, başka anne babalar evlatlarını kaybetmesin" ifadelerini kullandı.

Çet ailesinin avukatı: Kararı istinafa taşıyacağız

Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, mahkemenin kararına itiraz ederek istinafa başvuracaklarını söyledi.

Yıldırım, "Bugünkü karar içimize su serpse de istediğimiz bir karar değildi. Nitekim 62 indirimini uyguladı. Biz bunun uygulanmamasını, 'kızına sahip çıksaydın' diyen bir zihniyete bunun uygulanmaması gerektiğini belirttik. Maalesef mahkeme bu noktada takdiri indirimi uyguladı. Kurulan hükümde Çağatay Aksu kasten öldürme suçunu gizlemek amacıyla yaptığından dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Buna 62 indirimi uygulanarak müebbet hapis cezasına çevrildi. 1 yıldır süren adalet mücadelesiydi. Biz burada herkesle beraber mücadele ettik. Gelinen noktada mahkeme hüküm kurdu, artık son noktayı koydu. Bizim için buruk bir sevinçtir; ama bir babanın acısı var, o acıya bir nebze olsun su serpti. Gelinen noktada bu kararı da İstinaf’a taşıyacağız. Nitekim takdir indiriminin uygulanmaması gerektiğini düşünüyorduk ve mahkeme bu noktada bizden farklı düşündü ve indirimi uyguladı" dedi. 

Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018'de Ankara'daki bir plazanın 20. katından şüpheli bir şekilde düşerek yaşamını yitirmiş, olayla ilgili Çağatay Aksu ve Berk Akand hakkında 'cinayet', 'nitelikli cinsel saldırı' ve 'hürriyeti tahdit' suçlarından dava açılmıştı.