Afrika ülkesi Kamerun'da bir okula düzenlenen baskında en az 79 çocuk öğrenci ve üç yetişkin kaçırıldı.

Bir hükümet yetkilisi, olayın ülkenin kuzeybatı bölgesinin başkenti Bamenda kentindeki bir okulda, Pazartesi sabah erken saatlerde yaşandığını söyledi. Çocukların yaşları 10 ila 14 arasında değişiyor. Olay ardından Kamerun ordusunun da dahil olduğu geniş kapsamlı bir arama operasyonu başlatıldı. Kamerun’un kuzeybatı ve güneybatı bölgelerinde son yıllarda ayrılıkçı militanlar faaliyet yürütüyor.

Kuzeybatı bölgesinin valisi Adolpho Lele L’Afrique, kaçırma olayını ayrılıkçı militanların gerçekleştirdiğini öne sürdü. Ülkede Fransızca ve İngilizce resmi dil. İngilizce konuşan azınlık, ülkenin yüzde 20’sini oluşturuyor. İngilizce konuşulan iki bölge olan kuzeybatı ve güneybatı bölgelerinin bağımsızlığını savunan militanlar, yakın zamanda bu bölgelerdeki okulları boykot çağrısı yapmıştı. Kaçırma olayını henüz üstlenen olmadı. Olayı gerçekleştirenler arasında yer aldığı düşünülen bir kişinin çektiği ve bazı çocukları gösteren bir video sosyal medyada paylaşıldı.

‘ARKADAŞIMI ACIMASIZ BİR ŞEKİLDE DÖVDÜLER’

Baskın sırasında bir yatağın altına gizlenerek kurtulmayı başaran bir öğrenci , olayın çok hızlı bir şekilde yaşandığını söyledi. Öğrenci, “En iyi arkadaşlarımdan birini acımasız bir şekilde dövdüler. Aklıma gelen tek şey, sessiz olmam gerektiğiydi. Bazı insanları vurmakla tehdit ettiler. Yaşı büyük bütün çocukları götürdüler ve daha küçükleri bıraktılar” dedi. Öğrencilerin, yatakhanelerden alınıp götürüldükten sonra olayın yaşandığı yere giden bir öğretmen ise, “Askerler geldi. Kapının sertçe vurularak açıldığını fark ettiğimiz ana bölüme girdiler. Cam parçaları hala yerlerde” dedi.

Çocukları kaçıranlarla yetkililer arasında müzakerede yer alan din adamı Samuel Forba , bu kişilerle konuştuğunu söyledi: “Fidye istemiyorlar. Tüm istedikleri bu okulları kapatmamız. Okulları kapatacağımız sözünü verdik.”

2017 yılında avukatların ve öğretmenlerin öncülük ettiği, merkezi hükümeti, kuzeybatı ve güneybatıdaki İngilizce hukuk ve eğitim sistemlerini yeterli düzeyde tanımamakla eleştiren protestolar, güvenlik güçlerinin sert tepkisiyle karşılaşmıştı. Bunun üzerine, Ambazonia adlı bağımsız bir ülke kurmayı hedefleyen milis grupları faaliyetlerine başlamıştı. Hükümet, Fransız hukuk ve eğitim sisteminden gelenlere dayanmak, devlet kadrolarını ağırlıklı olarak bu kesime sunmak ve İngilizce konuşan azınlığa ayrımcılık uygulamakla eleştiriliyor.