Bağcılar'da 2017 yılında biri 5 aylık, diğeri 5 yaşındaki öz çocuklarını boğarak öldüren Hatice Tiryaki'ye (26) akıl hastalığı nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verildi. 

Bakırköy Adalet Sarayı'nda bulunan 16. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Hatice Tiryaki ve avukatı hazır bulundu. Mahkeme Başkanı, Adli Tıp Kurumu 4. İhtisas Kurulu'nca düzenlenen raporda sanığın ceza sorumluluğunun olmadığının belirtildiğini açıkladı. 

"KASTEN BİLEREK ÖLDÜRMEDİM. ÇOK PİŞMANIM"

Son sözü sorulan sanık Hatice Tiryaki, "Depresyondaydım. Psikolojim bozuktu. Kasten bilerek öldürmedim. Çok pişmanım" dedi. 

Mahkeme heyeti, sanık Hatice Tiryaki'nin akıl hastalığı nedeniyle cezai ehliyetinin bulunmadığını belirterek, sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına hükmetti. Sanığın akıl hastlarına mahsus güvenlik tedbiri uygulanan akıl hastası sanığın yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tadavi altına alınmasına karar verdi. Mahkeme heyeti sanığın akıl hastası olduğu ve isnat olunan suçlar nedeniyle cezai ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından tutukluluk halinin kaldırılarak tahliyesine karar verdi. Heyet,  toplum açısından tehlikeli olduğunun anlaşılan sanığın serbest bırakılmayarak hüküm kesinleşinceye kadar tedbiren akıl hastalarına mahsus yüksek güvenlikli sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasını kararlaştırdı. 

İDDİANAMEDE 

İddianamede 4 Şubat 2017 tarihinde şüpheli Hatice Tiryaki 5 yaşındaki Muhammed Tiryaki ile 5 aylık kızı Rabia Tiryaki'yi boğarak öldürdüğü belirtiliyordu. İddianamede Hatice Tiryaki'nin "Altsoydan akrabayı kasten öldürmek" suçundan 2'şer kez  25 yıl hapis cezası isteniyordu. Sanık Hatice Tiryaki ilk duruşmada verdiği ifadesinde şunları söylemişti: "8 yıl önce evlendik. 8 yıl boyunca eşim üzerimde baskı kurup beni kimseye yollamıyor, kimseyle görüştürmüyordu. Sonra çocuklarımız dünyaya geldi. İkisinde de astım vardı. Evimizde solunum cihazı vardı. Çocuklarım astıma yakalandıklarında geceleri nefes alamazlar diye 3 ay hiç uyumadım. Psikolojim bozuldu. Yaratıklar görmeye başladım. Cinler görüyordum. Yeşil adam geldi yanıma. Hep yanımda duruyordu. Ben çocukları öldürmek istemedim.

Yeşil adam bana 'iki cin yavrusu var, onları öldür' dedi. Ben de ikisini de boğdum. Kendime geldiğimde koştum odaya. Cin yavrusu diye öldürdüklerim benim yavrularımmış. Ben onları cin olarak gördüm hakim bey. Ben çocuklarına tokat bile atmayan bir anneyim. Eşime çok söyledim beni doktora götür diye ama götürmedi. Aileme de söyleyemedim, yeşil cin söyletmiyordu, 'sus söyleme' diyordu. Olaydan önce kendimi eşarpla boğmak istedim, defalarca sıktım sıktım ama intihar edemedim. Uyuyamadığım zamanlarda kendimi camdan aşağı atmaya çalıştım ama yapamadım. İlaç alırsam çocuğumu emziremem diye hastaneye de gitmedim."