İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’de yaşanan sivil kayıplara ilişkin, "Bu işi en az sivil kayıpla bitirmeye çalışıyoruz ama ne yazık ki başarılı olamıyoruz" dedi.   

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD televizyonuna İsrail ve Gazze’deki son gelişmelerle ilgili açıklamalarda bulundu. Netanyahu, Hamas’la yapılması beklenen anlaşmaya ilişkin, “Anlaşmaya kara harekatı öncesine göre daha yakınız. Kara harekatı ateşkes sağlanması konusunda Hamas üzerinde baskı oluşturdu. Rehinelerimizi alabilirsek geçici ateşkes yapacağız” dedi. 

Rehinelerin serbest bırakılmasının İsrail’in savaştaki hedeflerinden biri olduğunu belirten Netanyahu, İsrailli rehineler karşılığında Filistinli mahkumların serbest bırakılıp bırakılmayacağı konusunun “gizli” olduğu gerekçesiyle mahkumlarla ilgili bilgi vermedi. 

Hamas üyelerinin hastaneden kaçtığını iddia etti 

Gazze Şeridi’nin en büyük sağlık tesisi olan Şifa Hastanesi’nin askeri amaçlarla kullanıldığına ilişkin ellerinde somut kanıtlar bulunduğunu iddia eden Netanyahu, ayrıca İsrail ordusunun yüzlerce sivilin bulunduğu hastaneyi kuşatmasının ardından Hamas üyelerinin hastaneden kaçtığını öne sürdü. 

Gazze’de binlerce sivilin hayatını kaybetmesine ilişkin konuşan Netanyahu, her sivilin ölümünün bir trajedi olduğunu ve hiçbir sivil kayıp olmaması gerektiğini belirterek, "Bu işi en az sivil kayıpla bitirmeye çalışacağız. Bunu en az sivil kayıpla yapmaya çalışıyoruz ama ne yazık ki başarılı olamıyoruz" dedi. 

“Gazze’yi işgal etmek istemiyoruz” 

Gazze genelinde askeri kontrol sağlamak istediklerini ifaden eden Netanyahu, "Gazze'yi işgal etmek istemiyoruz. Amacımız bu değil. Amacımız orada yaşananların farklı olmasını sağlamak. Bunu yapmak için Gazze'yi silahsızlandırmalıyız" dedi. Filistinlilerin yönetimsel değişikliğe ihtiyacı olduğunu ileri süren Netanyahu, Filistinlilerin geleceğinin değişmesi gerektiğini ifade etti. 

İsrailli yerleşimcilerin Batı Şeria'daki Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerine ilişkin konuşan Netanyahu, yasaya karşı olan ve şiddet uygulayan herkesin yaptıklarından sorumlu tutulduğunu öne sürdü.