Eski Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, 'casusluk' iddiasıyla yargılandığı davanın duruşması esnasında dün 67 yaşında hayatını kaybetti. 2012 yılında halk oylamasıyla göreve gelen Mursi, darbeyle iktidardan indirildiği 2013'ten bu yana tutuklu bulunuyordu. Mısırlı yetkililer, Mursi'nin kalp krizi sonucu öldüğünü açıklasa da uluslararası kamuoyu tarafsız soruşturma çağrısı yaptı.

Mısır’da şu anda yasaklı olan Müslüman Kardeşler hareketinin lideri Muhammed Mursi, ülkenin demokratik kanallarla işbaşına gelen ilk lideriydi.

İktidarının ilk yılında kitlesel gösterilerin hedefi olan Mursi, dönemin Genelkurmay Başkanı, bugünün Cumhurbaşkanı Abdülfettah es-Sisi’nin başını çektiği askeri darbeyle görevinden uzaklaştırıldı ve tutuklandı.

Mısır’da 2014’ten bu yana darbeyle yönetime gelen Sisi iktidarda bulunuyor.

MAHKEMEDE NE YAŞANDI?

Mursi, başkent Kahire’de Hamas ile temaslarına ilişkin casusluk suçlamasıyla hâkim karşısındaydı.

Yetkililere göre; diğer sanıklarla birlikte tutulduğu ses geçirmez kafesten jüriye hitap etmek için izin isteyen Mursi, yaklaşık beş dakika konuştu. Dakikalar sonra ise duruşmaya ara verildiği sırada bayıldı.

Mısır Başsavcılığı, hastaneye kaldırılan Mursi’nin hayatını kaybettiğinin tespit edildiğini açıkladı.

Yetkililer, Mursi’nin ölümüne ilişkin otopsi talimatı verirken, bedeninde yeni, görülebilir yaralanma bulunmadığını savundu.

Mısır devlet televizyonu ölüm nedeni olarak “kalp krizi” bilgisini verdi.

Üç farklı yargılamada hüküm giyen ve onlarca yıl hapse mahkûm edilen Mursi’nin hakkında verilen bir idam cezası temyiz mahkemesi tarafından bozulmuştu.

BAĞIMSIZ VE TARAFSIZ SORUŞTURMA TALEBİ

İnsan Hakları İzleme Örgütü Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü Sarah Leah Whitson, Mursi’nin ölüm haberinin duyulması üzerine Twitter’dan yayınladığı mesajda, “Korkunç ve TAMAMEN öngörülebilir bir ölüm” açıklaması yaptı.

Kahire Yönetimi’ni Mursi’nin yeterli tıbbi tedaviye ulaşmasını engellemekle suçlayan Whitson, daha sonra yaptığı açıklamada da şu ifadelere yer verdi:

“Eski Cumhurbaşkanı Mursi’nin ölümü, hükümetin yıllarca süren kötü muamelesi, uzun tecrit hapsi, yetersiz tıbbi tedavi ve aile ziyaretlerine ve avukatlara erişimine yönelik mahrumiyetin ardından yaşandı.”

İnsan Hakları İzleme Örgütü ve Uluslararası Af Örgütü, Birleşmiş Milletler’e (BM), bağımsız ve tarafsız soruşturma çağrısı yaptı.

Af Örgütü, Mursi’nin altı yıllık tecrit hapsi süresince ailesiyle sadece üç kez görüşmesine izin verildiğini ve avukatları ve doktorlarıyla görüşmesine müsaade edilmediğini açıkladı.

ÖLÜM HABERİNDEN NE SONRA TEPKİLER

Müslüman Kardeşler’in siyasi kanadı Özgürlük ve Adalet Partisi, Mursi’nin ölümünü “suikast” olarak nitelendirdi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, darbesi Sisi’yi suçlayarak, Mursi’yi şehit olarak andı.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani, Mursi’nin ölümü üzerinde derin üzüntülerini bildirdi.

Geçen yıl Mursi’nin tecrit koşullarına ilişkin uyarıda bulunan heyete başkanlık eden İngiliz parlamenter Crispin Blunt, “güvenilir, uluslararası bağımsız bir soruşturma” çağrısında bulundu.

MURSİ TOPRAĞA VERİLDİ

Anadolu Ajansı (AA), Mursi’nin cenazesinin Kahire bu sabaha karşı yerel saatle 05.00’te toprağa verildiğini duyurdu.

AA’ya göre; kentin doğusundaki Medinet Nasr semtinde bulunan mezarlıktaki defin işlemi sırasında yoğun güvenlik önlemleri alınırken, cenazeye Mursi’nin ailesi ve avukatları dışında kimsenin katılmasına izin verilmedi.