Hatay'ın Belen ilçesinde eşi Mikail Z.'yi (40) bıçaklayarak öldürdükten sonra cesedini 4 parçaya bölüp oturdukları binanın arka bahçesine gömen Havva Z. (35), tutuklu yargılandığı davada kocasını önceki evliliğinden olan kızına cinsel istismarda bulunduğu için öldürdüğünü öne sürdü.

Olay, 23 Ocak’ta Cumhuriyet Mahallesi’nde meydana geldi. Havva Z., iddiaya göre, 2 çocuğunun babası Mikail Z.’yi bıçaklayarak öldürdü. Daha sonra cesedi 4 parçaya ayıran kadın, oturdukları 3 katlı binanın arkasındaki bahçeye gömdü.

Komşuları, evden gelen kavga seslerinin ardından Havva Z.’nin eşinin cansız bedenini evin arkasına açtığı çukura battaniye sarılı olarak gömdüğünü görüp polise haber verdi. İhbar üzerine bölgeye gelen polis ekipleri, Havva Z.’yi gözaltına aldı.

Havva Z., eşini öldürüp arka bahçeye gömdüğünü söyledi. Bunun üzerine belediye ekipleri, polis eşliğinde bahçede kazı yaptı. Kazıda Mikail Z.’nin 4 parçaya bölünmüş cansız bedeni, battaniyeye sarılı bulundu. Yapılan otopsinin ardından Mikail Z.’nin cenazesi toprağa verildi.

İskenderun 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan Havva Z., ifadesinde eşini önceki evliliğinden olan 13 yaşındaki kızına cinsel istismarda bulunduğu için öldürdüğünü öne sürdü. Mahkeme heyeti, çocuğun da dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Duruşma sonrasında adliye önünde bir açıklama yapan İskenderun Kadın Platformu adına Avukat Mehtap Sert, Hatay Barosu Kadın komisyonu ve Mor Dayanışma Kadın Platformu’nun kendilerine destek verdiğinin altını çizerek şunları söyledi:

“Sıradan bir tartışmanın arkasından gelen bir eylem değil. Kızını istismardan gelişen bir eylem. Havva’nın iş yerinden arkadaşları iki tanığın dinlendiği duruşmada verilen beyanların örtüştüğü görüldü. Üstelik telefon kayıtları da bunlarla örtüştü. Bizim beklentimiz meşru müdafaa değerlendirilerek tahliyesini istedik. Çünkü Havva bu suçu işlerken daha önce bir plan ve program yapmamış. Suçu işlerken de herhangi bir bıçak ayarlamamış. Hepsi eşi ile tartışmanın devamında kızına yönelik bir tehlikeyi savmak amacıyla gerçekleşmiş. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı müdahil olmadı. Umarım önümüzdeki duruşmada da olmaz. Çünkü olaya müdahil olmaması gerektiğini, çocukları koruması gerektiğini düşünüyoruz. İki çocuk da şu anda anneannenin yanındalar.”