Bu yıl 16. kez kapılarını açan, İzmir’in kesintisiz devam eden tek film festivali olan Uluslararası Kısa Film Festivali, Buca Kültür Merkezi’ndeki açılış töreniyle başladı. Açılışa bu yılki jüri başkanı olan yönetmen Serdar Akar, jüri üyeleri oyuncu Yiğit Özşener, oyuncu Vildan Atasever, görüntü yönetmeni Andreas Sinanos ve sinema yazarı György Baron, şeref misafiri yönetmen Tunç Başaran, festivalde filmleri yarışan yönetmen ve oyuncularla iş dünyasından isimler katıldı.

Bu arada Buca’yı 365 gün kültür ve sanatla buluşturmak üzere tarihî köşklerden biri olan Hacı Davut Fargoh Malikanesi, yenilemelerle Buca Kültür ve Sanat Merkezi olarak kapılarını açtı. Festival açılış töreniyle beraber açılan merkez Buca Belediye Başkanı Levent Piriştina, jüri üyeleri ve Başaran tarafından gezildi. Açılış, Tunç Başaran’a verilen ödülün ardından flemenko dansı gösterileri ve Kerem Görsev konseriyle tamamlandı.

‘İZMİR'İ SİNEMAYLA TANITABİLİRİZ’

Festivalin direktörü Yusuf Saygı, bir yıldır hazırlandıklarını ve dünyanın birçok yerinden başvuruları ekibiyle beraber titizlikle değerlendirerek, ortaya güzel bir iş çıkardıklarını ifade etti. Saygı, “Festivalimiz aracılığıyla bu kadar sinemaseveri biraraya getirebilmek çok güzel. Bir hafta boyunca çok güzel filmlerle karşınızda olacağız. Her zaman söylediğim gibi İzmir’i sinemayla tanıtabilir, İzmir’i sinemayla daha tanınır hale getirebiliriz.” diye konuştu.

‘KÜLTÜR KOKUYOR, SANAT KOKUYOR’

Başkan Piriştina ise hedeflerin gerçekleşmesine dikkat çekerek, “Bu akşam, çok güzel bir akşam. Kültür kokuyor, sanat kokuyor. Sanatın, ticaretin, siyasetin hangi alanı olursa bir hedef koyulduğunda, o 16 yıl aralıksız devam edebiliyorsa gerçekten çok önemlidir, kıymetlidir ve ciddi emekler vardır. Kendini sanata, sinemaya adamış bu insanlar, içten gelen bu alkışı hakediyorlar.” dedi. Bu özel günün ayrı bir heyecan ve ayrı bir bekleyiş olduğunu söyleyen Piriştina, şunları kaydetti: “Bu mekan sanata sadece aracılık eden, sizleri bu çatı altında toplayan bir alan ama çok ciddi emekler var. Bizler bir hedef koymuştuk, bugün sizlerin de katılımıyla ilk adımını attık. Eğer bir toplum, bir kez sanatın herhangi bir alanıyla tanışabilirse ve bu yerel yönetimle başarılırsa o öyle bir aşktır ki. Yeter ki insanlarla sanatı tanıştırın. O ilk bakış, ilk dokunuş asla unutulmaz ve sanat insanın içine öyle bir girer ki ekmek gibi, su gibi, anne baba gibi vazgeçilmez olur. İşte bu bina da, bu binanın işlev kazanması da öyle bir emeğin üründür. Kültür sanat mücadelesinde bizi yalnız bırakmadığınız için sizlere ve aydınlık Türkiye’nin geleceğinin temellerini attığını bilerek Buca’nın geleceği için alınteri akıtan tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum.”

‘İNANIYORUM Kİ İZMİR SİNEMA ŞEHRİ OLACAK’

Onur ödülünü Piriştina’dan alan yönetmen Tunç Başaran da, “Festivaller güzeldir; birbirini tanımayan bir sürü insan biraraya gelir. Festivaller güzeldir; bir bakarsın, kalabalıklar içinden eski sevgilinizi görürsünüz. Festivaller güzeldir; âşık olursunuz. Festivaller güzeldir ama 16. Uluslararası İzmir Kısa Film Festivali hepsinden güzeldir.” dedi. İzmir’in bir sinema şehri olacağına inandığını söyleyen Başaran, “Biz niye İzmir’i sinema şehri yapmayalım? Yapalım, yapacağız. Böyle genç belediye başkanları, gönlünü koyan genç insanlar olduğu sürece, ben göremeyebilirim ama ben inanıyorum ki sizlerin katkısıyla İzmir sinema şehri olacak.” şeklinde konuştu. Başaran, ödülünü aldıktan sonra böyle ağır bir soyisimden ödül almanın kendisi için çok önemli olduğunu ifade etti.

Açılış, Kerem Görsev konseriyle tamamlandı. O gün babasını kaybetmesine rağmen konseri iptal etmeyen Görsev, kendi bestelerinin yanında efsane film müzikleriyle unutulmaz bir gece yaşattı. CİHAN