Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, en büyük hatasının; görev verdiği insanlara samimi bir şekilde güvenmesi ve müdahale etmemesi olduğunu belirtti. Hacıosmanoğlu, aralık ayında yapılacak kongrede aday olup olmayacağını, kendisine değer veren, seven insanlarla yapacağı istişare sonrasında karar vereceğini söyledi. Hacıosmanoğlu, başarısız olmaları için içeriden ve dışarıdan operasyonlara da maruz kaldıklarını iddia etti.

Hacıosmanoğlu, Mehmet Ali Yılmaz Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, şuanda mahkeme kararıyla Başkan olmadığını, bu nedenle başkan olarak konuşmadığını söyledi. Görev süresinde yanlışlarının olduğunu kabul eden Hacıosmanoğlu, başkan olduktan sonra 3 Temmuz şike süreciyle mücadele ettiklerini ve bu süreçte TFF ile hep kavgalı olduklarını anlattı. Kendi camiasından bile ‘kavga ederek kulüp yönetilmez’ diye eleştiriler aldığını anlatan Hacıosmanoğlu, ancak haksız ithamlara da maruz kaldıklarını savundu. Göreve geldiğinde ‘ilk sene kimse şampiyonluk beklemesin’ dediğini dile getiren Hacıosmanoğlu, şöyle devam etti:

"İkinci senemizde de bizim hakem hatalarıyla kaybettiğimiz puanların yanı sıra rakiplerimizin hakemlerin lehlerine verdikleri kararlarla aldıkları puanı koyduğunuz da biz o sene de şampiyon oluyoruz. 3 Temmuz şike süreciyle ilgili hukuki mücadelemiz devam ediyor. Sonuna kadar da devam edecek. Bu sene kavga etmeyelim, sistemle beraber yürüyelim, hukuki mücadelemizin yanında ligde önümüze engeller çıkmasın düşüncesiyle iyi niyetle yola çıktı. Malumunuz TFF seçim süreci geçirdi.

Daha önceki senelerde yaptığım konuşmalarda orada alkış almıştım. Şahsımı düşünseydim yine öyle konuşur alkışı alırdım. Trabzonspor’un menfaatlerini öne koyarak bir yola girdik. O tarihte ağır eleştiriler aldık. Bunları Trabzonspor’un menfaatleri doğrultusunda hazmetmeye çalıştık. Önemli oyuncular aldık. Avrupa’da tarihinin 2 önemli başarılı sezonunu geçirdikten sonra elenmeyecek bir takıma elendik. Ligde başarılı olalım diye kenetlendik. Bize hiç şans tanınmayan bir sezonda ilk 4 hafta topladığımız puanlarla tarihi bir başarı yakaladık."

Önceki senelerdeki ‘kavga ediyor’ denilen tavırlarının aksine bu sezon farklı bir tavır takındığını kaydeden Hacıosmanoğlu, buna rağmen ciddi bir kıyıma uğradıklarını ileri sürdü. 11 maçın 9'unda bariz hakem hatalarıyla karşılaştıklarını anlatan Başkan Hacıosmanoğlu, sahalarındaki 3 maçta da üst üste kıyıma tabi tutulduklarını savundu. Şampiyonluklarının ‘çalındığı’ sezonlarda bile böyle şeyler yaşamadıklarını söyleyen Hacıosmanoğlu, TFF'yi eleştirdiği sözlerine şöyle devam etti:

"Federasyon yetkilileriyle konuşuyoruz, ‘bunu çözelim, gerekirse hakemlerle konuşalım Trabzonspor maçlarında daha dikkatli olsunlar’ diyorlar. Biz samimiyetlerine inanmak istiyoruz ama inanamıyoruz. Çünkü söylemleri ile eylemleri paralel gitmiyor. Dünyanın en iyi hakemi denilen Cüneyt Çakır, Galatasaray maçında elle oynanan pozisyonda penaltı vermiyor. Ama daha sonra futbolcunun sadece kalçasını gördüğü pozisyonda penaltı veriyor. ‘Ceza vereceğiz’ diyorlar, veriyorlar. Bir sonraki haftaki maça Cüneyt Çakır’ın intikamını almak için kader arkadaşını gönderiyorlar. Demek ki bu federasyonu siz yönetmiyorsunuz. Kim yönetiyor? Bizim uğradığımız haksızlıklara üzülüyorsunuz. O zaman nasıl bir güç var ki. Ölmüş rahmetli anneme binlerce küfür yememize rağmen size destek olduk. Ama siz bize bu operasyonu yapanlara destek oluyorsunuz. Demek ki sizi de aşan bir güç var."

Yaklaşık bir senedir konuşmadığına işaret eden Hacıosmanoğlu, Gaziantepspor maçından sonra yaşanan olaylarla ilgili kendisine camia içerisinden yöneltilen eleştirilere de şöyle cevap verdi:

"Haklıyken haksız konuma düşüyoruz’ diyorlar. Bu Hacıosmanoğlu meselisi değil. Bu şehrin onuruyla oynanıyorsa ve siz buna tepki vermeden oturuyorsanız haklı kalsanız ne olur, haksız olsanız ne olur. Haysiyetiniz şerefiniz zedelendikten sonra onurlu insana hiçbir zaman faydası şok. Bu operasyonlar yapılıyor. Bu dış kaynaklı, bir de iç kaynağı var. Elin oğlu hırsızına sahip çıkıyor. Biz de ‘Hacıosmanoğlu gitsin de bu kulüp batsın, hakları yensin’ diye uğraşıyorlar. Bu benim meselem değil, bu şehrin meselesi. 30 sene oldu. ‘Trabzonspor’u kurtaracağız’ diyen bu şehrin abileri ne yaptınız, çare bulabildiniz mi, oturmakla, susmakla sorunları çözebildiniz mi? Bir şehrin onuruyla, haysiyetiyle oynandığı zaman sessiz kalarak bu sorunun üstesinden gelebilir misiniz?

Hakemleri alıkoymuşuz, çok büyük hata etmişiz. Kendi camiamızın adamları ‘Hacıosmanoğlu 17 seneyle yargılanacak’ diyor. Trabzonspor yargılanıyor, ben yargılanmıyorum. Buna seviniyor insanlar. Gözlemci, hakem raporları ortada. İnsanlar bunu bir okur. Devletin olduğu meskun mahalde insan alıkonabilir mi? Bu ülkede hukuk var, kanunun var. Kitabına uydurup bize bu suçtan ceza verirlerse biz onu da yatarız, gocunmayız. Ama kendi camianız bunu; ‘Hacıosmanoğlu’nun gitmesi için kullanırsa yarın sizin de başınıza gelir. 30 senedir şampiyonluğu çalınan Trabzonspor olarak bir 30 sene daha yaşarsınız. Bunlar ‘Trabzonspor’un abisiyim’ diyenler. ‘Onların başkanı olmayı bana Allan nasip etmesin’ dediğim düzenin sahipleri."

İsim vermeden bordo mavili kulübün eski başkanlarından eski spor bakanı Faruk Özak’ı eleştirmeye devam eden Hacıosmanoğlu, "Bizim şikeyle mücadele etmediğimizi söyleyip, yandaşlarına hesap yaptıranlar, hukuk tarihine garabet olarak geçecek şekilde yeniden yargılamayı yandaşlarına haber yaptıran Trabzonspor’un abileri; ben kaybetmedim. Trabzonspor kaybetti, sizin söylemlerinize göre. Bizim mücadelemiz devam ediyor. Trabzonspor o konuda hiçbir şey kaybetmedi." diyerek, şunları söyledi:

"2013’teki kongrede görev süremizin uzamasını ben istemedim. Bu kulübün üyeleri ve divan istedi. Seçildiğimizin ertesi gününden beri mahkemelerle uğraşıyoruz. 3 aya yakındır kayyum atandı, kayyum geliyor. Uluslararası görüşmelerde, sporcu görüşmelerinde karşımıza kayyum geliyor. 2-3 ay bekleyemediniz mi?. Aralık geldi hesabınız varsa orada görün. Buna anlam veremiyorum. Yaşadıklarımıza, uğradığımız haksızlıklara anlam veremiyorum. Kimseye vefasızlık yapmadım. Vefasızlığı görsem de vefalı olmaya devam edeceğim."

İçeriden ve dışarıdan operasyonlara maruz kaldıklarını savunan Hacıosmanoğlu, "Herşeyim Trabzonspor’ diyen Trabzonspor’un abilerine şunu söylüyorum; 6222 sayılı kanun Meclis’te değişirken o Meclis’te bakan, milletvekili değil miydi? Hangi tepkeyi koydunuz. Makamınızdan olursunuz, çıkarlarınızdan olursunuz diye ses çıkartmadınız. İşte sizin Trabzonspor sevdanız bu." sözleriyle Faruk Özak’a yüklendi.

"AVRUPA’DAKİ ŞİKE MÜCADELEMİZ NEDENİYLE HAKSIZLIKLARA MARUZ KALIYORUZ"

‘Niye bu haksızlıklara maruz kalıyoruz’ diye düşündüğünü belirten Hacıosmanoğlu, cevabını da kendisi verirken, "Trabzonspor’un haklarını Avrupa’da çok iyi aradığımız için. Ne zaman Avrupa’ya dilekçe versek haksızlıklara maruz kalıyoruz. Bunların hepsinin namus davamız dediğimiz 3 Temmuz süreciyle ilgili hiç bir gücü, anlayışı, zihniyeti tanımadığımızı ve mücadele edeceğimize dair söz verdik." diyerek, şunları söyledi:

"Bu süreçten sonra ne yapmak lazım; neyin mücadelesini veriyorum, kiminle ilgili mücadele veriyorum. Çok kez bırakıp gitmek istedim ama bizi seçen Trabzonspor sevdalılarının sokaklarda gösterdikleri ilgiye, sevgiye, saygıya ihanet etmekten korkuyorum. Trabzonspor’u bir insanla uğraşmak için, bir kişiyi başkanlıktan indirmek için böylesine zor durumda bırakmanın kime ne faydası var. 3 aydır bu kulübü hiçbir alanda işlemez hale getirenler yarın çıkacak sorunların bedelini kime fatura edecekler, bana mı edecekler. ‘Bu kulüp battı’ diyorlar, batmadı arkadaşlar. Kulüp bizim aldığımız günden daha iyi. Kulübün nesini borçlandırdık merak ediyorum. Borcu arttı, elbette ki bu kadar yatırımlar yaparsanız borcu artar. ‘500-600 milyon lira borcu var’ diyorlar. Bugün itibariyle kulübün 402 milyon lira borcu var."

"İÇERİDEN VE DIŞARIDAN OPERASYONLAR OLDU"

Trabzonspor’un bugün olduğu noktada kendilerinin de hatası olduğunu kabul eden Başkan Hacıosmanoğlu, "Bunu kabul ediyorum ama bunu doğuranın ne şahsım ne yönetim kurulundaki arkadaşlarımın hatasının ana sebebi olmadığını düşünüyorum. Güvenip göreve getirdiğimiz herkesin başarılı olması için herşeyi yaptık. Başkanlar müdahale eder, ben kimsenin işine karışmadım. Ne zaman müdahale ettim biliyor musunuz; Gaziantep maçının ikinci yarısında ‘Cardozo ve N’doye oyuna girmezse ben başkanlık yapmayacağım’ dedim. Bir kez müdahale ettim. Hakem hataları tamam, biz kendimize de bakacağız. Trabzonspor’un çok önemli oyuncaları var. Bu oyuncaların ligde bugün bu konumda olmasının iç ve dış kaynakları, nedenleri var. İçeriden ve dışarıdan operasyon yapanlar bu kulübü bu hale getirdi. Hoca, ‘sen kabahatli değilsin, kabahatli başkan’. Bunu diyen abiler. Nasıl ben kabahatli oluyorum, takımı ben mi yapıyorum? Benim hocanın iyi niyetinden şüphem yok." dedi.

"ADAYLIĞA KARAR VERMEDİM"

Toplantıya gelirken düşüncesinin farklı olduğunu belirten Hacıosmanoğlu, 5-6 Aralık’taki kongrede aday olup olmayacağına dair de şunları söyledi:

"Bu kadar adaletsizliğin, bunların karşısında insanın içinden Trabzonspor’a başkanlık yapısı da gelmiyor. Öylesine vefa borcum olan insanlar var ki, bize destek olmayan insanların dahi mesajları, telefonları, ‘eski düzene dönecek Trabzonspor siz bırakırsınız, 30 sene ne yaşanıyorsa bundan sonra da aynısını yaşayacağız’ diyorlar. Bize değer veren, seven insanlarla yapacağımız istişare sonrasında karar vereceğim." dedi.

Görevi süresince hatalar da yaptığını kabul eden Başkan Hacıosmanoğlu, en büyük hatasının da görev verdiği insanlara samimi bir şekilde güvenmesi ve müdahale etmemesi olduğunu dile getirdi. Hacıosmanoğlu, teknik direktör Shota Arveladze’nin görevine son verilmesinin bir yemek meselesi olduğu iddialarına da şöyle cevap verdi:

"Bir yemekle başarılı bir hoca gitmez. Ben hocanın samimiyetine inanıyorum. İnsanların söylediği belki onu manevi olarak etkileyebilir ama ihanet edecek bir insan değil. Onun samimiyetine inanıyorum. Trabzonspor’a hizmet etsin diye görev getirdik. Teşekkür ediyorum. Daha önce 2 sefer ‘bırakabilirim’ dedi. ‘Büyük bir takım 2 sefer üst üste kaybetmez bırakabilirim’ dedi. Ama biz o mağlubiyetlerin nasıl alındığını biliyoruz. Bu şehirde insanları yönlendirmeye çalışan insanlar var. Sadece hoca eksenli değil. Bunu Trabzonspor'un tarihinde hep görüyorsunuz.

Trabzonspor kongreye giderken hep tepetaklak gitmiştir. Oyuncu ayartanlar da var bu şehirde. Bu sefer iç kaynaklar da var ama asıl operasyonun dışarıdan yapıldığına inanıyorum. Takım güzel oynamayabilir, hocanın tercihleri yanlış olabilir ama kalçasını gören Cüneyt Çakır önünde voleybol gibi topa vurulduğunda penaltıyı verseydi, penaltı da önemli değil, kesin kararlarla sonucu değiştirmek önemli değil, maç içerisinde yaptığın hareketler önemli. Bir takımı yendirmek istemiyorsanız spor deyimiyle ince ince rakibinizi doğrarsınız. 83 dakika Galatasaray gol atana kadar bizim gol atmamamız için her şeyi yaptı Cüneyt Çakır. Galatasaray gol attıktan sonra da bizim lehimize kararlar vermeye başladı. Bu hakem hataları, onun yanında hakem hatalarıyla yenildiğimiz 3 maçtaki puanları da koyarsanız 23 puan var. Bugün Shota’yı kimse tartışmıyordu. Bir yemekle hocayı gönderecek basit bir kurum değil burası."