GÖRDÜĞÜMÜ ÇALAMADIĞIM AN DÜDÜĞÜMÜ ASARIM
Süper Lig’in yeni ismi Ümit Öztürk, hakemlikte çok ince detayların ne kadar önemli olduğuna dikkat çekerken, "Gördüğümü çalamadığım an düdüğümü asarım." dedi. (Foto: tff.org)

Süper Lig’in yeni ismi Ümit Öztürk, hakemlikte çok ince detayların ne kadar önemli olduğuna dikkat çekerken, "Gördüğümü çalamadığım an düdüğümü asarım." dedi.
Şırnak'ta Hudut Karakol Komutanlığı yapmasının hayatına çok önemli tecrübeler kattığını vurgulayan 32 yaşındaki hakem, "Tuzla-Kasımpaşa maçında bir pozisyonum vardı. Çok uzun bir depar atıp penaltıyı vermiştim. Gerçekten bir pozisyon hakemi rezil de eder vezir de… Gördüğümü çalamadığım duruma geldiğim an, hakemliği gerçekten bırakırım. Kimsenin kul hakkını yiyemem." diyor.
Futbol Federasyonu Basın Departmanı tarafından hazırlanan TamSaha dergisine konuşan genç hakem Ümit Öztürk'ün Rasim Artagan'a verdiği röportajda, "KTÜ Gümüşhane Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği’nden mezun oldum. Hakemliğe üniversitenin son senesinde başladım. Turgay Güdü kursumu verdi, sağ olsun. Bu işlere heves etmem, biraz da onun anlattığı hikâyeler sayesinde oldu. Rusya’da buz gibi bir havada kırık bayrakla elinin donduğu bir hikâyesi vardı. 'Acaba olabilir mi?' demiştim." derken, şu ayrıntılara dikkat çekti:
"Şırnak Cizre, Köyceğiz’de Hudut Karakol Komutanı oldum. Orada bağımsız karakol komutanıydım. İkili ilişkiler, özellikle birilerini idare etme ya da üstlerine karşı sorumluluk anlamında çok güzel şeyler öğrendim. Çok büyük tecrübe oldu o 9 aylık süreç.
2009’da tam ulusal hakem olacakken Bölgesel Amatör Lig kuruldu. Orada görevlendirildim. Tabiî ki hayallerim yıkılır gibi oldu. Şimdi geriye dönüp baktığımda iyi ki bölgeselden gelmişim diyorum. Birçok ağabeyim ve arkadaşım var. Ulusala çıkıp, belli bir tecrübeleri olmadığı için geri döndüler.
Ankaragücü-Alanya maçında 15 bin seyirci vardı. Turgay Güdü Hocam tribündeydi. 90+3’te verdiğim bir penaltıyla Ankaragücü mağlup oldu. 'Bu dakikada bu penaltıyı vermek cesaret ister. Senin hakemliğin bir tık yukarı çıktı bu yönetimle' dediler. Sonra her şey bir kat daha hızlandı.
Geçen yıl benim için mükemmeldi. Deseniz ki, 'Eline kalem kâğıt al, kendini maça tayin et', bu kadar atayamazdım. Çok güzel maçlar verildi. Karşıyaka-Altay maçını yönettim. Benim çıkış maçlarım Türkiye Kupası müsabakaları. Canlı yayın maçları çok önemli. Orada çok büyük sorumluluk var.
Bir Tuzla-Kasımpaşa maçım var… O maçla ilgili de kontrada kaldığım bir pozisyon var. Orta sahadan koşup geliyorum ve ceza sahasının yan çizgisinde penaltı çalıyorum. Herkes bu maçı hatırlıyor. Hep öyle söyler hakemler, 'Canlı yayındaki bir pozisyon hakemi rezil de eder, vezir de…'
Ümit Öztürk'ün röportajının detayları ise şöyle:
Süper Lig’de boy gösterecek yeni hakemlerimizden birisi de Ümit Öztürk… Sizi tanıyabilir miyiz?
12 Ekim 1983 İstanbul Şişli doğumluyum. Benim için herhalde en zor sorudur, 'Nerelisin?' sorusu… Baba tarafından Orduluyum. Anne tarafım Selanik göçmeni. Babamın memuriyeti dolayısıyla İstanbul’dan sonra çok gezdik.
Nerede memurdu babanız?
Babam Tekel’deydi. Tekel’den en son müdür olarak emekli oldu. Tekel özelleştikten sonra Mey Firması’na geçti. Orada devam etti bir süre. Sonra yaştan ötürü ayrıldı. İstanbul’da ilkokul 3’e kadar okudum. Sonra Nevşehir’e geçtik. 7 yıl Nevşehir’de kaldık. Sonra 5 yıl Manisa Alaşehir’de bulunduk. Daha sonra da Denizli’ye, Acıpayam’a geldik. Benim için zor da oldu. Acıpayam, Denizli’ye 60 kilometre mesafede küçük bir ilçe. İdmanlara devamlı oradan git-gel yaptım. 2007 yılında evlendim. 2008’de baba oldum. 3 çocuğum var. 1 oğlum, 2 de kızım… Oğlum Miraç, 2008 doğumlu. Sporcu olsun da ne olursa olsun. Sporun çocuk gelişimine çok büyük katkı sağladığını düşünüyorum. 2010 doğumlu bir kızım var. Bir de 2014 doğumlu bir bebeğimiz… Yeni yeni yürümeye başladı. Ortancanın ismi Şevval, küçüğünün ismi Dilvin. 5 ay kadar önce de Pamukkale Belediyesi’nde işe başladım.
Eğitiminizi sorayım?
Karadeniz Teknik Üniversitesi Gümüşhane Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Okuldan sonra askere gittim. Hakemliğe üniversitenin son senesinde başladım. Turgay Güdü kursumu verdi, sağolsun. Bu işlere heves etmem, biraz da onun anlattığı hikâyeler sayesinde oldu. Dünya Kupası elemelerinde yaşadıkları beni çok etkiledi. Rusya’da buz gibi bir havada kırık bayrakla elinin donduğu bir hikâyesi vardı. 'Acaba olabilir mi?' demiştim kendi kendime. Okulu bitirmeme rağmen Gümüşhane’de kalmamı istemişlerdi. Gümüşhane de küçük bir il. 37 bin nüfusu var. Bana, 'Burada kal… Bu fizikte, bu tahsilde bir hakemimiz yok. Burada kalırsan çok kısa zamanda seni klasmana yükseltiriz' demişlerdi. O zaman tabiî çok bilmiyoruz klasman nedir, üst klasman nedir.4 yıl evden uzak, gurbette kalınca geri dönmek istedim. Döndükten sonra da hemen askere gittim. Asteğmen olarak yaptım askerliğimi. Bunun da bana çok şey kattığını düşünüyorum. İdare etmek çok önemliydi benim için. Tuzla Piyade Okulu’ndaeğitim aldım. Dereceye giren 25 kişi istediği yeri seçiyordu, ben 26. oldum ve kuraya girip Şırnak Cizre, Köyceğiz’i çektim. Hudut Karakol Komutanı oldum. Ama iyi ki çekmişim. Çünkü birçok asteğmen yanında yüzbaşıyla, üsteğmenle birlikte görev yapıyor. Ben orada bağımsız karakol komutanıydım. Huduttaydım. Bütün karakol benden soruluyordu. İkili ilişkiler, özellikle birilerini idare etme ya da üstlerine karşı sorumluluk anlamında çok güzel şeyler öğrendim. Çok büyük tecrübe oldu o 9 aylık süreç… Mecburi bir izne çıktım. Onun dışında 9 ay boyunca oradaydım. Çok mutlu oldum orada. Türkiye’nin her yerinden askerlerle çalıştım.
Zor değil miydi?
Şırnak zor. Diyarbakır’ı ve Mardin’i de gördük. 4 yıl Karadeniz’de okudum. Aslen Karadenizliyim. İç Anadolu’da bulundum. Bir tek doğuyu görmemiştim. Askerlik sayesinde oraları da gördüm. 2006 Kasım’da askerden gelmiştim. 2007 Mayıs’ta evlendim. Gelir gelmez hakemliğe başladım. 2007’de il hakemi oldum. Denizli’de Ahmet İbanoğlu’nun üzerimde çok büyük emeği vardır. İl Hakem Kurulu Başkanı’ydı o zaman. Sonra da 2 yıl mentörlüğümü yaptı. Oğuz Sarvan’ınbaşında olduğu bir Merkez Hakem Kurulu vardı o zaman… Buralara gelmemde iki ismin çok büyük emeği ve katkısı vardır. Büyükşehirler bu manada biraz daha göz önünde olabiliyor. Amatör maçınızı dahi bir kişi izleyip, sizi ön plana çıkartabiliyor. Oğuz Hocam sağolsun bizi orada hem izledi hem de burada değerlendirdi. Mevcut süreç böylece hızlandı. Gençler yol yordam görmek için yazılırlar listeye ama yukarı çıkma ümitleri yoktur. 2009’da bu böyleydi. Ben de yazıldım. Tam ulusal hakem olacakken Bölgesel Amatör Lig kuruldu. Orada görevlendirildim. Tabiî ki hayallerim yıkılır gibi oldu. Şimdi geriye dönüp baktığımda iyi ki bölgeselden gelmişim diyorum. Birçok ağabeyim ve arkadaşım var. Ulusala çıkıp, belli bir tecrübeleri olmadığı için geri döndüler. İlk yılda hemen düştüler. Bölgesel Amatör Lig kesinlikle Üçüncü Lig’den çok daha zordu o dönem… 3. Lig’de yaş sınırı var. Akranlarınızla aynı ortamdasınız. Ama BAL’da36-37 yaşındaki oyuncular da forma giyebiliyor. Onları yönetmek daha zordu. Bölgeselin ilk yılı çok ateşliydi. İlk çıktığım maçı hatırlıyorum. Muğla-Turgutreis maçını yönetmiştim. İlk yönettiğim maç da Muğla’daydı. Son yönettiğim maç da Muğla’daydı. Muğla-Turgutreis maçında Muğla’nın tribünleri tıklım tıklım doluydu. Meşaleler yakılmıştı. Nereye geldik demiştim. Dilim damağım kurumuştu. Bunu hâlâ hatırlıyorum. Ama Allah’a çok şükür iyi yetişmiştik. Sinan Baş o dönem İl Hakem Kurulu Başkanı’ydı. Bizi hazırlayıp oraya götürmeleri çok önemliydi. Üzerimizde gerçekten çok büyük katkıları var.
İlk maçtan bitebilirdi birçok şey. Allah’a şükür her şey çok iyi geçti. 2 yıl bölgeselde kaldık. Daha sonra ulusal hakemlik serüveni başladı. 2012 yılında ulusal hakem oldum. 3 yıl da ulusal hakemlik yaptım. İlk yılım klasik 3. Lig’de geçti. İkinciyılda gelişim kampına çağrıldım. O gelişim kampındaArda Kardeşler, Burak Taşkınsoy, Halil Umut Meler, Levent Balcı ile beraberdik. Bu saydığım isimlerden Arda Kardeşler ile Burak Taşkınsoy şu an ilâve hakem kadrosunda. Umut Meler’le ben de bu sene üst klasmana çıktık. İnanıyorum ki gelişim kampındaki arkadaşlarımız için çok güzel zamanlar gelecek. Çünkü o gelişim kampı bize çok şey kattı. Bütün MHK’nın bizi izlediği bir dönemdi. Sonra ilk çıktığım maç Ankaragücü-Alanya maçıydı. O maçı da unutamam. Burada bizi izledikten sonra güvenip o maça takdir etmeleri çok güzel bir şeydi. Ankaragücü o dönem üçüncü, Alanya liderdi. Ankaragücü’nün taraftarlarını az-çok biliyoruz. 15 bin seyirci vardı. İlk 15-20 dakikayı çok hatırlamıyorum. Allah’a şükür hata yapmadım ama. Hatta Ahmet Hocam mentör olarak tribündeydi. Yine Turgay Güdü Hocam, kader mi diyeyim, tribündeydi. 90+3’te verdiğim bir penaltıyla Ankaragücü mağlup oldu. Hatta Turgay Hoca, 'Acaba mı?' diye bir tereddüt etmiş. Sonra Allah’tan Başkent TV’nin canlı yayını vardı. Oradan tekrarını izleyip penaltı olduğunu görmüş. 'Bu dakikada bu penaltıyı vermek cesaret ister. Senin hakemliğin bir tık yukarı çıktı bu yönetimle' dediler. Sonra her şey bir kat daha hızlandı. O yıl çok güzel bir sezon geçmişti.
Zaten ertesi sezon da Süper Lig’de ilâve yardımcı hakem olarak gördük sizi…
Bir sonraki yıl büyüklerimiz yine takdir etti ve ulusal hakem olmamıza rağmen ilâve yardımcı hakem kadrosuna çağırdı. Hem 2. ve 3. Lig’de görev alıp, hem de Süper Lig’de ilâve yardımcı hakem olarak görev aldık. O zaman Zekeriya Alp Hocamız başkandı. Yine çok iyi bir sezon geçirdik. Geçen yıl benim için mükemmeldi. Deseniz ki, 'Eline kalem kâğıt al, kendini maçatayin et', bu kadar atayamazdım. Kendi adıma gösterdiğim performans çok güzeldi. Çok güzel maçlar da verildi. Karşıyaka-Altay maçını yönettim. Eskiden İzmir derbilerini FIFA hakemleri yönetirdi. Bir ulusal hakem olarak bu kadar önemli bir Türkiye Kupası maçını yönetmek benim için çok güzel bir duyguydu. Maçı aldığım günden, maçı bitirdiğim ana kadar heyecanı hissettim. Tribünler doluydu. Ambiyans çok güzeldi. Benim çıkış maçlarım Türkiye Kupası müsabakaları. Canlı yayın maçları çok önemli. Orada çok büyük sorumluluk var. 2. ve 3. Liglerde de aynı ciddiyetle maç yönetiyoruz ama oradaki hatalarımız tolere edilebiliyor. Ama canlı yayında böyle olmuyor. Çünkü her şey herkesin gözü önünde… Bu maçtan sonra bir Tuzla-Kasımpaşa maçım var… O maçla ilgili de kontrada kaldığım bir pozisyon var. Orta sahadan koşup geliyorum ve ceza sahasının yan çizgisinde penaltı çalıyorum. Bununla ilgili belki 50-60 arkadaşım aradı, mesaj attı; 'Çok güzel pozisyon. Tebrik ederim' diye… Herkes bu maçı hatırlıyor. Hep öyle söyler hakemler, 'Canlı yayındaki bir pozisyon hakemi rezil de eder, vezir de…' O manada benim için bu nasipti. Belki orada bir penaltı olmasa kimse o koşuyu hatırlamaz. Sadece 'İyi bir sprintti' derler. Ama bir pozisyon ne kadar önemli görüyorsunuz. Youtube’a adımı yazın,ilk bu görüntü çıkıyor. Gerçekten çok güzel oldu. Geçtiğimiz sezon 39 maçta görev aldım. 17 maçta düdük çaldım, 22 maça da dördüncü ya da ilâve hakem olarak çıktım. Benim için rüya gibi bir sezon geçti. Allah inşallah tekrarlarını nasip eder. TV’den eleştirmek çok kolay ama hakemlerimiz o noktalara alttan binbir zorlukla geliyor. Bazen gelişim duruyor, bazen olmuyor. Benim çok inandığım ve hep söylediğim bir şey var, 'Nasipten ötesi yok.' Ama bir lâf da vardır, 'Tedbir kuldan, takdir Allah’tan.' Biz tedbirimizi alacağız,çalışmalarımıza devam edeceğiz. Hakemde ne aranıyor? Dil aranıyor. O zaman lisan bileceğiz. İkili diyaloglarda varsa eksikliğimiz, bu konunun üzerine eğileceğiz. Çalışmalara her zaman devam edip, hem bizi buraya lâyık görenleri hem de bize güvenenleri Allah’ın izniyle boş çıkarmayacağız.
Örnek aldığınız hakemler var mı?
Sağolsun Cüneyt Hocam, üst klasmana çıktığım zaman, 'Ümit tebrik ediyorum, başarılı olacağına inanıyorum' diye bir mesaj atmıştı. Ben de kendisine, 'Çok teşekkür ederim hocam. Örnek alınabilecek en iyi insan, en iyi hakemle aynı ortamda olmak, onun izinden ilerlemek için elimden geleni yapacağım' demiştim. Tevazuu ve çalışkanlığı ortada. Benim bir şey söylemem ukalalık olur. Çünkü zaten kendisini bütün dünya kabul etmiş.
Cüneyt Çakır bir Türk hakeminin neleri başarabileceğini gösterdi, önünüzü de açtı.
Kesinlikle… KuddusiBaşkanım da bunu vurguluyor her seferinde… “Cüneyt Hocanın kadromda olması benim için büyük bir gururdur” diyor. Benim için çok daha büyük bir onur. Onun dışında genç hakemlerin hepsinde Fırat Aydınus hayranlığı vardır. Fırat Aydınus da kesinlikle çok büyük bir ekol. Onun dışında da isim vermem gerekirse, maçlardan sonra bir tek kişiye mesaj attım. 'Bir gün nerede, nasıl olurum bilmiyorum ama ne olursam olayım; sizin gibi bir hakem olmak istiyorum' diye Hüseyin Göçek’e mesaj attım. Çünkü ilk gittiğim maçta bana çok yardımcı oldu. Herkesten saygı görüyoruz Allah’a şükür. Hepsi bize kol kanat geriyor ama Hüseyin Hocam her zaman ayrıdır. Kendisiyle 2-3 kez maça gittim. Her seferinde oturduğumuzda, 'Penaltısı var, gördünüz mü?' der. O pozisyonu hâlâ herkese söyler,beni lanse etmeye çalışır. Elektriğimiz tuttu sanırım. İnsanlık olarak, kişilik olarak çok beğenirim kendisini. İnşallah bir gün onun gibi bir hakem olurum.
Hata yaptığınız maçların ardından neler hissediyorsunuz? Eve geldiğinizde muhakemeyi nasıl yapıyorsunuz?
Bir kere neden hata yaptığımızı tekrar düşünüyoruz. Vicdan azabı tabiî ki oluyor. Bazen futbolcular 'Hocam hakkımız sana helâl olmasın' der ya… Bir kere şunu söyleyeyim; ben sahada Allah’a çok şükür ne gördüysem onu çaldım. Bir gün gördüğümü çalamadığımı düşündüğüm an hakemlik yapmam. Çünkü bu kul hakkına giriyor. Bırakın oradaki 22 futbolcunun alın terini; arkada ekipleri var; bir de tribünde onları destekleyen binlerce insan var. Ben o insanların hakkına giremem. Hata insanlara mahsus. Kesinlikle hata yapacağım. Bugün Şampiyonlar Ligi’nde elit hakemler bile hata yapıyor. Hata hep olacak. Çok büyük vicdan azabı çekiyor muyum? Daha iyi nasıl olurum diye çekiyorum evet ama öteki manada, kendim vicdan olarak rahat olabiliyorum. Çünkü ne gördüysem onu çalıyorum. Gerçekten bir gün gördüğümü çalamayacak durumda olursam; yapmam bu işi.
Her hakemin tarzı farklıdır. Sahada oyuncularla nasıl bir iletişim kuruyorsunuz?
Karşılıklı sevgi-saygı diyebilirim. İletişimimin iyi olduğunu düşünüyorum. Diyaloğumun fazla olduğunu söylerler. Bunu bir eksi olarak da görebiliriz, artı olarak da... Bazen derler ki, 'Ümit çok konuşuyorsun. Uzatma, hemen oyununa geç!' Öyledir. Bir cevap, bir cevabı doğurur. Hemen oyuna geçmek gerekir. O manada ikili diyaloğumun iyi olduğunu, ikna edebildiğimi; hatta gerekirse oyuncudan özür bile dileyebileceğimi söyleyebilirim. Çünkü böyledir. Oyuncunun canı yanıyor yerde. O kadar canı yanıyor ki, kesin bir şey var. Ama siz onu görmemişsiniz. 'Kardeşim görmedim, hakkını helâl et' derim. 'Varsa hatam kusura bakma' derim. Bugüne kadar hiçbir olumsuz dönüş almadım. Çok büyük canı yanıyorsa, 'Ya hocam nasıl görmedin?' diyor. 'E kardeşim yalan mı söyleyeyim, görmedim' diyorum. O zaman gerçekten, 'Böyle diyorsan canın sağolsun' diyen ve maç sonu teşekkür eden çok futbolcu var…
Kariyer hedefiniz nedir?
Herkesin hayalidir. Bunu hep söylüyorum. Sadece Şampiyonlar Ligi müziğini duymak istiyorum. Allah bunu nasıl nasip ederse artık… O müzik herkesi havaya sokuyor. Maç öncesi bile bazen o müziği motive etsin diye dinlerim.
Maçlara çıkmadan önce bir uğurunuz var mı?
En büyük uğurum çocuklarım. Kesinlikle seslerini duymadan çıkmam. Şöyle bir hatıram da var. Oğlum hep dua eder, 'Allah’ım babam yanlış düdük çalmasın, Allah’ım babam yanlış kart çıkartmasın. Allah’ım altıma çiş yapmayayım' der (gülüyor). Şimdi oğlumla kızım her şeyin farkında. Onların sesini duymadan maça çıkmıyorum. Kesinlikle dua ederler.
Peki, Şampiyonlar Ligi hayali için lisanınız ne durumda?
Kursa gidiyorum. Eksiklerimi tamamlamaya çalışıyorum. Bunu ildeki hocalarım hep söyler. Kemal Yılmaz her seferinde, 'Ümit dil öğren' der. Bana çok büyük desteği vardır. İki kere evime Japon turist yolladı. Kemal Hocamın çok büyük desteği oluyor. Kendisi de FIFA olduğu için ne gerektiğini biliyor. Yurt dışına inşallah lisanımı geliştirmek için gideceğim. Denizli’de Taner Gizlenci’nin, Sinan Baş’ın da üzerimdeki haklarını söylememek olmaz.
Futbolun dışında nasıl bir hayatınız var?
Geçen sene çok yoğun geçti. Hatta şimdi de kamptayız. Çocuklar bana sürekli video yolluyor. Onlarlayım sürekli. İdmanlar, iş hayatı derken tatil yapmaya fırsat kalmıyor. Profesyonel hakemlik olursa İstanbul hiçbir sıkıntı olmaz. Bütün akrabalarım da burada. Profesyonel hakemlik için İstanbul’a gelirim. Trafikten çok nefret ediyorum ama… Hep trafiksiz yerlerde yaşadım. Burada yaşarsam da herhalde araba filan almam. En güzeli toplu taşıma.
CİHAN
Arda Güler'in attığı pas ortalığı karıştırdıReal Madrid'in Alaves'i 2-1 yendiği maçta Arda Güler'in kendi yarı sahasından attığı pas sosyal medyada ortalığı ayağa kaldırdı.15 Aralık 2025 Pazartesi 10:44SPOR
Fenerbahçe Avrupa'da Talisca ile farka koştuUEFA Avrupa Ligi'nin 6. haftasında Fenerbahçe, Norveç deplasmanında Brann'ı 4-0 mağlup etti.12 Aralık 2025 Cuma 10:11SPOR
Ziraat Türkiye Kupası’nda gruplar belli olduZiraat Türkiye Kupası grupları yapılan kura çekiminin ardından belli oldu. Buna göre C Grubu ilk hafta maçında Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi oynanacak.06 Aralık 2025 Cumartesi 09:57SPOR
Penaltı mı değil mi? Ünlü yorumcular son noktayı koyduGalatasaray ve Samsunspor arasında oynanan maçın 90+7. dakikasında Kazımcan'ın elle oynadığı iddia edilen pozisyon, hakem yorumcuları tarafından değerlendirildi.06 Aralık 2025 Cumartesi 09:55SPOR
Galatasaray son dakikada 3 puanı aldıGalatasaray, Samsunspor galibiyetiyle Trendyol Süper Lig’de evindeki yenilmezliğini 26 maça çıkardı.06 Aralık 2025 Cumartesi 09:30SPOR
2026 Dünya Kupası’nda Türkiye’nin muhtemel rakipleri belli oldu2026 Dünya Kupası grup kuraları bu akşam çekilirken, A Milli Futbol Takımı’nın da muhtemel rakipleri belli oldu.06 Aralık 2025 Cumartesi 09:27SPOR
Galatasaray'a 90+5 şoku! Fenerbahçe evinde yıkılmadıTrendyol Süper Lig’in 14. haftasında Fenerbahçe, konuk ettiği Galatasaray ile 1-1 berabere kaldı.01 Aralık 2025 Pazartesi 22:37SPOR
Fenerbahçe ile Galatasaray 404. randevudaFenerbahçe ile Galatasaray bugün oynanacak derbiyle 404. kez rakip olacak. Ezeli rekabette sarı-lacivertlilerin 149’a 130 üstünlüğü bulunuyor.01 Aralık 2025 Pazartesi 09:43SPOR
Trendyol Süper Lig’de 14. hafta heyecanıTrendyol Süper Lig’in 14. haftası yarın oynanacak Kocaelispor-Gençlerbirliği maçıyla başlayacak.27 Kasım 2025 Perşembe 10:17SPOR
Mbappe 4 gol attı Real Madrid kazandıUEFA Şampiyonlar Ligi'nin 5. haftasında İspanyol ekibi Real Madrid deplasmanda Yunan takımı Olympiakos'u 4-3 mağlup etti. Kylian Mbappe attığı 4 golle maça damga vururken, milli oyuncu Arda Güler de bir asist yaptı.27 Kasım 2025 Perşembe 10:15SPOR
A Milliler, FIFA sıralamasında bir basamak yükseldi2026 FIFA Dünya Kupası Elemeleri'nde play-off turunda mücadele edecek A Milli Futbol Takımı, bugün FIFA tarafından açıklanan kasım ayı dünya sıralamasında topladığı bin 582 puanla bir basamak yükselerek 25. sıraya yerleşti.20 Kasım 2025 Perşembe 09:56SPOR
Ünlü futbolcu Alisha Lehmann'ın evi soyulduJuventus kariyerinin ardından Como'ya transfer olan İsviçreli futbolcu Alisha Lehmann, evine hırsız girdiğini sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla açıkladı.19 Kasım 2025 Çarşamba 10:52SPOR
Milliler, Dünya Kupası yolunda... İşte muhtemel rakiplerA Milli Futbol Takımı, 2026 FIFA Dünya Kupası'nda mücadele etmek için play-off oynayacak.19 Kasım 2025 Çarşamba 10:41SPOR
A Milliler, İspanya deplasmanındaA Milli Futbol Takımı, 2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri E Grubu 6. ve son maçında bugün deplasmanda İspanya ile karşı karşıya gelecek.18 Kasım 2025 Salı 10:38SPOR
Galatasaray'da alarm! 4 oyuncu yokGalatasaray, 21 Aralık'ta başlayacak Afrika Kupası nedeniyle 4 oyuncusunu birden kaybedecek.13 Kasım 2025 Perşembe 11:03SPOR
Fenerbahçe, Lewandowski bombasını patlatıyorŞampiyonluk yarışında yeniden iddialı konuma gelen Fenerbahçe, devre arası transfer dönemi için çalışmalarını hızlandırdı. Sarı-lacivertlilerin radarındaki en büyük yıldız ise Barcelona'nın dünyaca ünlü golcüsü Robert Lewandowski.13 Kasım 2025 Perşembe 09:05SPOR
Bahis oynadığı ortaya çıkan futbolcunun gördüğü kart olay olduTürkiye Futbol Federasyonu'nun bahis soruşturması kapsamında PFDK'ya sevk ettiği 1024 futbolcu arasında yer alan tek yabancı isim olan Konyasporlu Alassane Ndao'nun, geçen sezon gördüğü kırmızı kart sonrası yaptığı sevinç hareketi yeniden gündeme geldi.12 Kasım 2025 Çarşamba 10:11SPOR
Alperenli Houston Rockets, Milwaukee Bucks’ı 122-115 yendiNBA’de milli basketbolcu Alperen Şengün’ün formasını giydiği Houston Rockets, deplasmanda karşı karşıya geldiği Milwaukee Bucks’ı 122-115’lik skorla mağlup etti. Alperen, müsabakada 23 sayı, 11 ribaund ve 7 asistle oynadı.10 Kasım 2025 Pazartesi 11:27SPOR
Zirvede puan farkı 1'e indi! Fenerbahçe evinde hata yapmadıTrendyol Süper Lig’in 12. haftasında Fenerbahçe, evinde karşılaştığı Kayserispor’u 4-2 mağlup etti.09 Kasım 2025 Pazar 22:22SPOR
Galatasaray, ligde bu sezon ilk kez yenildiGalatasaray, Kocaelispor maçıyla bu sezon Trendyol Süper Lig’de ilk kez mağlup oldu.09 Kasım 2025 Pazar 19:00SPOR
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.