Kudüs’ün herhangi bir siyasi beklentiye alet edilemeyeceğini vurgulayan Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce; “Türk milleti için Filistin ve Kudüs kutsal bir davadır. O bölgenin tüm semavi dinler için özel önemi vardır. O yüzden siyaset üstü tutulması gerekmektedir” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Bursa Valiliği tarafından organize edilen Filistin Kültür Günleri etkinliği Uludağ Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Etkinlik kapsamında Filistinli araştırmacı ve yazarların katıldığı ‘Kudüs Tarihi’ konulu bir de panel düzenlendi. Bursa Vali Yardımcısı Yunus Fatih Kadıoğlu, UÜ Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Mehmet Yüce ve Prof. Dr. Aslı Hockenberger ile Filistin Ankara Büyükelçisi Faed Mustafa’nın hazır bulunduğu etkinliğe Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bursa Valiliği ve Filistin Devleti’nin temsilcilerinin yanı sıra akademisyenler ve öğrenciler de ilgi gösterdi.

Filistin Kültür Günleri’nin açılış töreninde konuşan Vali Yardımcısı Yunus Fatih Kadıoğlu, Yahudilerin Filistin bölgesinde bir devlet kurmayı Osmanlı Devleti’nin yıkılmasından önce planladığını söyledi. Osmanlı Devleti döneminde bölgede tüm halkların huzur ve mutluluk içerisinde yaşadığına işaret eden Vali Yardımcısı Kadıoğlu; “Filistin Devleti, o dönem Osmanlı’ya bağlı bir sancaktı. Sadece 100 asker ile güvenliği sağlanabiliyordu. Bugün o bölgede toplar, tanklar ve tüfekler var ama güvenlik yok. Filistinli kardeşlerimizin hakları verilmediği müddetçe de bu güvenlik ve barışı sağlamak mümkün olmayacaktır. Ne zaman adaletli bir barış bölgeye getirilirse o zaman bölgedeki insanlar huzuru yakalayabileceklerdir” diye konuştu.

KUDÜS BU MİLLETİN BAM TELİDİR, DOKUNURSANIZ SESİMİZ ÇIKAR

Uludağ Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce ise konuşmasında Filistin’in Türk milleti için kutsal bir dava olduğunun altını çizdi. Türk milletinin, Filistinliler ile her zaman birlikte olduğunu kaydeden Rektör Yardımcısı Yüce; “Filistin, İslam dünyasının kanayan bir yarasıdır. Onlar ümmetin yetim çocuklarıdır. Kudüs, bizim gönül coğrafyamızın merkezindedir. Bu milletin bam telinde yer almıştır ve oraya dokunulduğu zaman bu milletten ses gelmesi çok normaldir. Kudüs denildiği zaman aklımıza Hz. Ömer gelir, Selahaddin Eyyubi gelir. Onların emanetidir. Yine aklımıza Sultan Abdülhamit gelir. Kudüs bizlere Abdülhamit’in vasiyetidir. Kudüs, bizim milletimiz için büyük bir anlam taşır. Üstelik sadece bizim için değil, semavi tüm dinler de Kudüs’ün özel bir yeri vardır. Bu nedenle Kudüs’ün özel bir statüde olması ve siyaset üstü tutulması gerekmektedir” şeklinde konuştu.
Açılış töreninin ardından Filistinli araştırmacı ve gazeteciler Halit Tüfekçi, Nasır El Rifçi ve CihadSaleh’in konuşmacı olarak yer aldığı ‘Kudüs Tarihi’ isimli sempozyum gerçekleştirildi. Konuşmacılar, Kudüs’ün tarihsel gelişimi ve değişimi konusunda bildirilerini sundu.