İzmir'de FETÖ'nün TSK yapılanmasına yönelik soruşturmalar kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanan eski astsubaylar, örgütle ilgili önemli bilgiler verdi.

İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) Türk Silahlı Kuvvetlerindeki (TSK) kripto yapılanmasına yönelik soruşturmada etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan eski astsubaylar, terör elebaşı Fetullah Gülen'den gelen talimatları, usulsüz dinlemeleri ve örgütün gizli hedeflerini anlattı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından örgütün TSK'deki kripto yapılanmasına yönelik yürüttüğü soruşturmalarda, çoğunluğu subay 145 asker etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istedi.

Verdikleri ifadelerde FETÖ ile bağlantılı asker ve mahrem imamların kimliğini deşifre eden itirafçıların ismini paylaştığı yaklaşık 1000 şüpheli hakkında soruşturma başlatıldı.

FETÖ soruşturması kapsamında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanan bazı askerler de örgütle ilgili önemli bilgileri paylaştı.

İtirafçı olan eski astsubay S.P, KHK ile kapatılan bir kolejde yapılan sohbete katıldığını, burada da örgüt elebaşı Fetullah Gülen'den ders alan "Murat" kod adlı kişinin tıpkı terör elebaşı gibi ağlayarak konuşmalar yaptığını söyledi.

Sohbette, örgütün, sadece Türkiye için değil birçok ülke için hedeflerinden bahsedildiğini aktaran S.P, "Murat kod adlı örgüt üyesi, 'dünyanın beyinlerini sizin abileriniz yetiştirecek. Dünyadaki çoğu ülke başkanını seçerken abilerden onay alacak. Zamanı gelecek beyaz ev (ABD'deki Beyaz Saray) Müslümanların eline geçecek. Amerika bile başkanını seçerken sizin abilere danışacak. Nasıl ki doğumlar sancıyla başlar, bugünlerin gelmesi için çok büyük bedeller ödenecek ama sancılar iyi bir doğumun habercisidir' şeklinde konuşmalar yapıyordu" dedi.

"Gizli bilgiler mikro SD kartlara aktarılıyordu"

İtirafçı, bu sohbetlerin ardından daha sonra kendisinden sorumlu olacak örgüt abisinin de telkinleriyle asker olmaya karar verdiğini dile getirdi.

FETÖ'deki talimatların örgüt üyelerine nasıl ulaştırıldığına ilişkin bilgiler veren S.P, "Önemli ve gizli bilgiler özel şifrelerle mikro SD kartlara aktarılarak ilgili kişilere ulaştırılır. Fetullah Gülen'den doğrudan gelen mesajlar ülke imamlarının Pensilvanya'ya gitmesiyle alınır. Bu talimatlar da mikro SD kartlarda saklanırdı. Coğrafi bölge imamları bu mesajı ülke imamlarından alır, oradan da silsile yoluyla iletilirdi." diye konuştu.

Eski astsubay M.S. ise 2010'daki Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) sözleşmeli subaylık sorularının örgüt abisi tarafından kendisine verildiğini anlattı.

Sınav öncesi "Selami" kod adlı kişiyle Ankara'da bir otelde buluştuklarını vurgulayan M.S, şu bilgileri verdi:

"Bilgisayarını çıkarttı, ekranda doğru şıkları işaretlenmiş test soruları vardı. Bunları okudum. 'Bunları iyi ezberle, yarın yapılacak subaylık sınavı soruları' dedi. Orada şok oldum. Bana izah etmeye çalıştı. 'TSK'de değişik zararlı gruplar var. Herkes bu soruları kendi grubundaki kişilere gösteriyor. Onlarla rekabet etmek için biz de bu soruları kendi grubumuzdaki kişilere gösteriyoruz. Bizim de bu soruları size vermemiz lazım.' dedi."

Örgüt abisinden astsubaya telefon dinleme talimatı

Daha önce İzmir Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şubesinde dinleme biriminde çalışan itirafçı astsubay A.Ç. de kendisinden sorumlu örgüt abisinden önemli bazı kişilerin telefonlarının dinlenmesi için talimat aldığını ifade etti.

İtirafçı astsubay, örgüt abisiyle arasındaki diyaloğu şöyle anlattı:

"Ahmet abi bana 4 telefon numarası verdi, 'Bu numaraları dinlemeye almamız lazım bunlar önemli.' dedi. Daha sonra bana verdiği güvenli hattan aradı, verdiği görevin ne olduğunu sordu. Ertesi gün sistemden yaptığım sorgulamada numaraların İzmir Liman İşletmesindeki bazı önemli kişilere ait olduğunu fark ettim. Bu bilgilere amirimle paylaştım. Amirime, bu şahısların önemli görüşmeler yaptıklarını ve 'Bunları dinlemeye alalım mı?' diye sordum. 

Hemen adreslere baktı ve 'yok' dedi. 'Adres sakıncalı başımızı belaya sokmayalım' cevabı verdi. Ben de hemen o bilgilerin yazılı olduğu kağıdı imha ettim. Sonra olayı Ahmet abiye anlattım, o da 'Bana bak nasıl korkuyorlar' dedi."