Antalya'da, maket üzerinden ev satarak, piyasayı dolandırdığı suçlamasıyla tutuksuz yargılanırken elektronik kelepçeyi kırıp, kaçan ve daha sonra yakalanarak, tutuklanan müteahhit Ahmet Sakızoğlu ile çalışanları hakim karşısına çıkarıldı.

'Ferrarili müteahhit' olarak bilinen Sakızoğlu, duruşmada, "Bize yapılan çökertme ve FETÖ operasyonuydu. 'Çocuklara eğitim imkanı sağlıyorlar' düşüncesiyle FETÖ'cülere 250 bin liralık çek yazdım. Daha sonra bunların gerçek yüzünü gördüm ve yardımı kestim. Tehditlerine boyun eğmeyince operasyon yapıldı" dedi. Sanıkların 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' suçundan beraatine hükmedildi.

Antalya'da faaliyet gösteren inşaat firmasının sahibine ve yetkililerine yönelik 2013 yılının Mayıs ayında yapılan operasyonda, 'suç işlemek için örgüt kurmak ve dolandırıcılık' iddiasıyla gözaltına alınan 21 kişi, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Sanıkların tamamı, dava sürerken, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Operasyondan önce kiralık Ferrari marka otomobille çektirdiği fotoğraflar nedeniyle 'Ferrarili müteahhit' olarak anılan firma sahibi Ahmeat Sakızoğlu, 2014'te ülke genelinde yaşanan elektrik kesintisi sırasında elektronik kelepçesini kırarak, yurt dışına kaçtı. Sakızoğlu, aynı daireleri 176 kez sattığı için 528 yıl, 'suç örgütü kurmak'tan da 4 yıl olmak üzere toplam 532 yıl hapse mahkum edildi. Mahkeme heyeti, 32 sanıktan 4'ü hakkında beraat kararı verirken, diğer sanıklar ise 10 ay ile 163 yıl 8 aya kadar değişen hapis cezaları aldı. Hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarılan Sakızoğlu, geçen yıl Kütahya'da polise gidip, teslim oldu. Ahmet Sakızoğlu, işlemlerinin ardından mahkemece tutuklandı.

YARGITAY BOZUNCA DAVA YENİDEN BAŞLADI

Kamuoyu gündemini uzun süre meşgul eden olayın sanıkları hakkında, 'nitelikli dolandırıcılık' ve 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' suçlarından verilen cezalarla ilgili Yargıtay'ın örgüt suçunun işlenmediği yönündeki bozma kararının ardından yeniden yargılama yapıldı. Antalya 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar Ahmet Sakızoğlu ve Fatih Döğer, tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Tutuklu sanıklardan Hakan Keskin ve Süleyman Kocaman ile çok sayıda müşteki ve taraf avukatları da duruşmaya katıldı.

'OPERASYONU YAPAN SAVCI VE POLİSLER ŞU AN FETÖ'DEN TUTUKLU'

Sanıklardan Ahmet Sakızoğlu, suç işlemek amacıyla örgüt kurmadığını ve dolandırıcılık yapmadığını savundu. "Dolandırıcılık ve örgüt yok, ticari kaza var" diyen Sakızoğlu, "Emlak komisyonculuğu yaparken 820 dairenin 455'ini hak sahiplerine teslim ettim. Ayda 60 daire satıyordum, müşterileri tek tek tanıma şansım yok. Satışları elemanlarım yapıyordu. Müştekiler arasında emlak satmadığım kişiler olduğunu da görüyorum" dedi.

Şikayetçileri 5 milyon 600 bin lira zarara uğrattığının öne sürüldüğüne dikkat çeken Sakızoğlu, "Bize yapılan çökertme ve FETÖ operasyonuydu. Operasyonun yapıldığı gün mağduriyetlerin giderilebileceği kadar para banka hesaplarımda vardı. 221 daire, sahiplerine teslim edilmek üzere hazırdı. Kayyum aracılığıyla mağduriyetlerin giderilmesini teklif ettim; ancak kabul edilmedi. Çocuklara eğitim imkanı sağlıyorlar düşüncesiyle FETÖ'cülere 250 bin liralık çek yazdım. Daha sonra bunların gerçek yüzünü gördüm ve yardımı kestim. 'Biz istemezsek simitçiler bile simit satamaz' diyerek beni tehdit ettiler. Tehditlerine boyun eğmeyince operasyon yapıldı. Operasyonu yapan savcı ve polisler şu an FETÖ'den tutuklu" diye konuştu. 

Ahmet Sakızoğlu, 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' suçunun yanı sıra 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan da beraatini talep etti. Bunun üzerine mahkeme başkanı, Yargıtay'ın 'nitelikli dolandırıcılık' suçundan verilen cezaları onadığını, yargılamayı sadece örgüt suçu yönünden yeniden yaptıklarını hatırlattı. Duruşma savcısı, mütalaasında Yargıtay'ın bozma kararına uyulması talebinde bulundu.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, Yargıtay'ın bozma kararına uyularak, sanıkların 'suç işlemek amacıyla örgüt kurmak' suçundan beraatine hükmetti.