Cumhurbaşkanı Erdoğan tartışmalı bir şekilde iptal edilen İstanbul seçiminin yenilenmesi kararından sonra günler sonra ilk kez İstanbul'da seçim meydanlarına indi.

Erdoğan CHP'nin seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu "15 Temmuz ile alakalı Binali kardeşimin rakibinin o zaman attığı 'twit'ler var. O 'twit'lerde de nerede olduğu belli, nerede FETÖ ile beraber. Bunlarda yalan çok ne diyorlar benim onlarla alakam yok. Ordu'da Ordu Valimize 'İt' diyor ondan sonra da 'it demedim basit dedim' diyor. Dürüst ol dürüst." diye konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından önemli satırbaşları:

“Muhammed Mursi kardeşimize bir kez daha Allah’tan rahmet diliyorum. Mursi’nin ölümünü seyreden batı dünyasını esefle kınıyorum. Bize Mursi’yi hatırlatanlarla biz şu anda yarışıyoruz. Pazar günü yapılan seçimlerde bize Mursi’yi hatırlatanlar var diğer tarafta adaletle yürüyenler var. Pazar gününe kadar hazır mıyız öyleyse durmak yok. Cumhur ittifakı olarak bu işi başaracağız. Ölüyor onun o merhum halinden bile korkuyorlar. Hanımına defni göstermiyorlar. İki oğlu ile bu sabah toprağa veriliyor. Korkaklar için de yaşasın cehennem. Ülkemiz için de bunu başaramayacaklar 

15 Temmuz ile alakalı Binali kardeşimin rakibinin o zaman attığı twitler var. O twitlerde de nerede olduğu belli, nerede FETÖ ile beraber. Bunlarda yalan çok ne diyorlar benim onlarla alakam yok. Ordu’da Ordu Valimize ‘İt’ diyor ondan sonra da ‘it demedim basit dedim’ diyor. Dürüst ol dürüst.

Siyasete dürüstlük lazım. Ben diyor mazbatamı aldım, sen mazbatanı YSK’dan almadın İl Seçim Kurulu’ndan aldın. Daha öğreneceğin şeyler var. Seçimlerin yenilenmesi kararı siyasi değil hukuki bir sürecin ürünüdür. Biz bağırıp çağırmadık. Bay Kemal Yüksek seçim Kurulu’na çete dedi.

31 Mart seçimlerinin Türkiye’deki galibi, İstanbul’daki galibi, hiç şüpheniz olmasın, Cumhur İttifakı’dır, AK Parti’dir. Binali Yıldırım kardeşimin rakibine söylüyorum. ‘Çaldılar’ ifadesi hukuki değildir ama siyasidir.

Ordu Valisine ‘it’ demedim, ‘basitleşme’ dedim. Bütün görsel ve yazılı medyada var, dedin. Seçimden sonra da hesabını vereceksin. Biz ne valimize it dedirtiriz, ne de polisimize şerefsizler dedirtiriz. Utanmıyor musun?

(31 Mart seçimleri) Yani burada hem yolsuzluk hem de hırsızlık var. Müsaade edin de bunu da söyleyelim. Sonuçta konu YSK’ya gitti. Hukukun ahlakın ve vicdanın gereği olarak bu seçimin yenilenmesi kaçınılmaz hale geldi. Sizlerden Binali Yıldırım’a çok büyük bir destek bekliyorum.

Şimdi diyor ki ben şu kadar para vereceğim gençlere, ya yalan söyleme. Bir yalanını daha yakaladım. CHP döneminde ben üniversite öğrencilerine burs veriyordum. CHP bunu mahkemeye götürdü. Belediye olarak senin yasalara göre burs vermek yetkin yok. Kredi Yurtlar Kurumu şimdi isteyene burs isteyene kredi veriyor.

Şimdi Suriyelileri buralara doldurdunuz bize para vermiyorsunuz Suriyelilere veriyorsunuz diyorlar. Bu CHP’nin yalanıdır. Biz asla onlara maaş bağlama diye bir şey yok. Biz vatandaşımıza veriyoruz Eyy CHP bu yalanları bırak. Ülkemizdeki Suriyelilere biz muhacir olarak bakıyoruz. Bu konuda elbette rahatsızlıklarımız elbette var. 330 bin Suriyeli zaten topraklarına döndü.

Şu anda karşımızda olanların hapsi Gezi olaylarında yer almışlar. Başaramayacaksınız. Türkiye’ye diz çöktüremeyeceksiniz.

18 günde ne yaptın? 18 günde ancak başkan vekilinin odasının kilidini söktün. 18 günde ne yapılır ya?”