1990’lar ve 2000’li yılların başından itibaren bir gençliğin PC, Amiga ya da Sega başında oyun oynayarak gençliğini tükettiğini söylemenin yanlış bir tespit olacağını sanırım kimse iddia edemez. Evinizde yoksa bile bir arkadaşınızın evinde oyun oynayabileceğiniz bir makine varsa, okuldan sonra ya da tatillerde ‘Allah’ım inşallah oyun oynamak için evine çağırır’ dediğimiz bir eğlence platformudur dijital oyun. Bu şekilde yetişen bir neslin, teknolojinin gelişmesiyle her geçen gün daha da gelişme kaydeden dijital oyun sektörüne olan bağımlılığı da haliyle paralel olarak artış gösteriyor. Yayımlanan son rapor, bu söylediklerimizi kanıtlar nitelikte.

Dünya genelinde şu anda 2 milyardan fazla kullanıcı, mobil platformu üzerinden oyun oynuyor. Bu sayı ülkemizde 30 milyondan fazla ve akıllı telefon sahiplerinin %50’sinden fazlası da akıllı telefonlar üzerinden oyun oynuyor. Daha net bir açıklama yapacak olursak ülkemizdeki mobil oyun kullanıcıları, ortalama 38 dakika oyun oturumu süresiyle Türkiye’nin dünyada ilk sırada olmasını sağlamış durumda. 

Sonuç olarak sosyal bir tespit yapmanın manası yok, biz Türkler eğlenceyi ve eğlenmeyi çok seven insanlarız. O yüzden bu rakamların daha da artarak dünya genelindeki liderliğimizi uzunca bir süre daha devam ettireceğimizi düşünüyorum.