İstanbul'daki bir özel hastanede bel fıtığı ile disk kayması sorunu yaşayan Hüsnü Kilitçioğlu isimli vatandaşın omurgasına ameliyatla vida takıldı. Ağrılarının artması üzerine hastaneye giden hastanın omurgasına takılan vidalardan birisinin kırıldığı belirlendi. Hastanın şikayetçi olması üzerine ameliyatı yapan Doç. Dr. M.S.'ye "taksirle bir kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek" suçundan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın iddianamesine göre ağır işlerde çalışan ve belinde disk kayması ile bel fıtığı rahatsızlığı oluşan Hüsnü Kilitçioğlu, 24 Ocak 2012 tarihinde Şişli'de özel bir hastanede Doç. Dr. M.S tarafından ameliyat edildi. Ancak ameliyattan sonra ağrılarının daha da arttığını fark eden Kilitçioğlu'nun bel tomografisi çekildiğinde, ameliyat sırasında omurgasına takılan vidalardan birisinin kırıldığı ortaya çıktı. Kilitçioğlu'nun avukatı Nafiz Aydın da müvekkilinin uygulanan hatalı tedavi ve orijinal olmayan imitasyon vida takılması nedeniyle sakat kaldığını belirterek operasyonu yapan doktordan şikayetçi oldu. Soruşturma kapsamında mağdur olduğunu iddia eden Kilitçioğlu'na ait tüm tomografi ve rapor sonuçları incelenmek üzere Adli Tıp Kurumu'na gönderilerek rapor talep edildi.

ATK RAPORU ÜZERİNE DOKTOR HAKKINDA TAKİPSİZLİK

Hazırlanan 25 Ağustos 2014 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda, omurgaya takılan vidalardan birisinin kırık olduğunun tespit edildiği, ancak bel fıtığı ameliyatı sonrası ortaya çıkan bu durumda her türlü özene rağmen ameliyatı yapan doktora bir kusur atfedilemeyeceği, ameliyatın her şeye uygun olarak yapıldığı yönünde görüş bildirdi. Hazırlanan bu rapor üzerine Doç. Dr. M.S hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair "takipsizlik" kararı verildi.

AVUKATIN İTİRAZI ÜZERİNE KAMU DAVASI AÇILDI

Hüsnü Kilitçioğlu'nun avukatının, savcılığın takipsizlik kararına itiraz etmesi üzerine İstanbul 2.Sulh Ceza Hakimliği, ameliyatı yapan doktor hakkında kamu davası açılması gerektiği yönünde karar verdi. 4 yıldır süren soruşturmanın ardından mahkemenin takipsizlik kararını kaldırılması üzerine, Doç. Dr. M.S aleyhinde "taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Yargılama sonunda doktorun kusurlu bulunması halinde, sanık doktorun 3 yıla kadar mesleğini yapmasının da yasaklanması talep edildi. İddianamede, ameliyatın hatalı olup olmadığı ve doktorun bir kusurunun bulunup bulunmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.

DOKTOR: "TÜM MALZEMELER CE BELGELİDİR"

İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ilk duruşmasında sanık sıfatıyla hakim karşısına çıkan M.S, ifadesinde "" Tüm malzemeler "CE" belgelidir (Ürünün Avrupa ürün mevzuatlarına uygunluğunu gösteren kısaltma) ve lisanslıdır. Vidalardan birinde kırık meydana gelse de ameliyatın olası komplikasyonlarındandır. Kullanılan malzeme yerli de olsa "CE" belgeli olup hastanede kullanılan malzemelerdendir. Bu hastada kullanılan malzeme de İzmir'de üretim yapan bir firmaya aittir. Bu vidalardan kaç tane hastaya kullandığımı bilemem, ama kayıtlarda vardır. Suçlama vidanın kırıldığı yönündedir. Benim doktorluk mesleğime yönelik bir suçlama değildir. Ben her ameliyatta her omurgaya bir tane vida takarım. Eğer her bir omurgada birden fazla vida varsa bu ikinci operasyon anlamına gelir. Ben de ikinci operasyonu yapmadım." dedi.

"MÜVEKKİLİM FELÇ OLMA TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYA KALMIŞTIR"

Müşteki avukatı Nafiz Aydın, ise mahkemeye sunduğu dilekçede, "Müvekkilim bu hastanenin sağlık hizmetleri bünyesinde ağır işte çalıştırılmış ve belinden sakat kalmıştır. Doktordan başka şikayetçi olduğumuz hastanenin müdürü, medical firma yetkilileri ve hastanenin sağlık hizmetleri şirketine de takipsizlik kararı verilmiştir. Bu takipsizlik kararına da itiraz ettik. Müvekkilim felç olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Ucuz vida kullanarak müvekkilimin vücudunda vidanın kırılmasına neden olmuştur. Kırılan vidayı çıkarmak yerine üstüne ikinci vida çakarak alttaki vidanın parçalanmasına ve müvekkilimin hareket kabiliyetinin sıfırlanmasına neden olmuştur. İmitasyon vida kullanıldığı için ikinci bir vida daha kırılırsa müvekkilim felç olma tehlikesiyle karşılaşacaktır" ifadelerini kullandı.

Ara kararını açıklayan mahkeme, ameliyata katılan hemşirelerin tanık olarak dinlenmesi ve tüm hastane kayıtlarının istenmesi için hastaneye yazı yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi.