22 Kasım 2024
  • Bursa18°C
  • İstanbul14°C
  • Ankara15°C

DİNK CİNAYETİ DAVASINDA 1 KİŞİ TAHLİYE

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 3'ü tutuklu 35 sanıklı davada...

Dink cinayeti davasında 1 kişi tahliye

23 Haziran 2016 Perşembe 19:14

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 3'ü tutuklu 35 sanıklı davada, tutuklu bulunan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir hakkında tahliye kararı çıktı.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin 3'ü tutuklu 35 sanıklı davanın bugün 7. duruşması görüldü. Savunması alınan tutuklu sanıklardan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir hakkında tahliye kararı verildi.

Mahkeme heyeti ara kararında, tutuklu sanık Ercan Demir'e ilişkin suç vasfının değişme ihtimali, tutuklu kaldığı süre, tutuklamadan elde edilmek istenen yararın adli kontrol uygulaması ile de sağlanabilecek olması gözetilerek, yurt dışına çıkışının yasaklanması şartıyla adli kontrol altına alınması yoluyla tutuklu sanık Ercan Demir'in tahliyesine hükmetti.

3 tutuklu sanığı bulunan Dink cinayeti davasında, tutuklu sanık Ercan Demir'in tahliye kararının ardından tutuklu sanık sayısı eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek olmak üzere iki kişiye düştü.

7. duruşmada, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, polis memuru Muhittin Zenit ile ana dava dosyasında yer alan Erhan Tuncel'in de aralarında olduğu 8 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmaya, tutuklu sanıklardan Ogün Samast ve Yasin Hayal ise Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Önceki celsede savunmasına başlayan dönemin Trabzon İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Ercan Demir savunmasına devam etti.

Dönemin Trabzon İstihbarat Şube Amiri tutuklu sanık Ercan Demir, Devlet Denetleme Kurulu'nun (DDK) Dink cinayetine ilişkin hazırladığı raporda kendisiyle ilgili bölümleri eleştirerek, "Benimle ilgili somut bir tespit yokken, DDK'da ise iddialar şaha kalkmış. Engin Dinç neden 2 farklı ifade veriyor. O dönem sorumlu müdür olan Reşat Altay burada. DDK müfettişlerinin hazırladığı yoruma dayalı rapor gerçeği yansıtmamaktadır." dedi. Demir, kendisinin tutuklanma gerekçelerinden birinin de DDK raporu olduğunu belirtti. Demir, "Erhan Tuncel'in sorunlu olduğunu ve yardımcı istihbarat elemanlığından ayrılmak istediğini şube müdürümüze bildiriyoruz. Engin Dinç de bunu Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay'a bildiriyor. Reşat Altay "İsterseniz ben de görüşeyim" diyor. Engin Dinç ise Erhan Tuncel'i makamına çağırıyor." diye konuştu.

Ercan Demir, katil gibi yargılandığını ve 18 aydır tutuklu bulunduğunu belirterek, "Erhan Tuncel ile yapılan görüşmeye ihtiyaç olduğunda, yardım talep edildiğinde katıldım. Ben o zaman Erhan Tuncel'in niyetini anlamıştım. Erhan Tuncel cinayet bilgisini şubatta söylüyor, nisan ayında ayrılmak istiyor. Erhan Tuncel, kurnaz olabilir, biz de iyi kötü bir şeyler anlıyoruz. Erhan benim dengim değil. İhtiyaç olduğunda görüşmeye katılıyorum. Erhan Tuncel zaten beni tanımaz, beni "Renkli gözlü müdür" diye bilir. Adımı bile bilmiyor." şeklinde konuştu.

Demir, savcıya gönderdiği yazıda "...Şerefsizi def ettim gitti. Yapı kurabilecek imkan ve zekası yoktur" ifadelerini kullanmakla itham ettiği Erhan Tuncel hakkında, "Şahsıma ve personelime hakaret ediyor. Adama bakın bana "Geri zekalı" diyor." dedi. Bu sözler üzerine tutuklu sanık Demir ile tutuksuz sanık Erhan Tuncel arasında tartışma çıktı.

Yaşanan gerginlikte tutuksuz sanık Erhan Tuncel, mahkeme başkanına, "Hakim bey, ne zaman iftiralarına cevap vereceğim." diye sordu. Tutuklu sanık Ercan Demir ise Tuncel'i kastederek, "Kendisi muhatabım değil, karışamaz. El yazısıyla yazmış. Şahsıma ve personelime hakaret ediyor. Ailemi sorgulama cesareti gösteriyor." diye karşılık verdi. Bu sözler üzerine Erhan Tuncel'in, yine aynı cesareti göstereceğini belirtmesi üzerine Ercan Demir mahkeme heyetine dönerek, "Sizin gözünüzün önünde oluyor..." diye tepki gösterdi. Buna karşılık Erhan Tuncel'in, "Ağır cümleler kuruyor" diyerek tutuklu sanık Ercan Demir'e tepki göstermesi üzerine mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, "Birisi savunma yaptığında notu alırsın. Soru sorma zamanı geldiğinde sorulmasını istediğin sorunu sorarsın. Savunma yapan kişiye müdahale etme." diyerek Erhan Tuncel'e müdahalede bulundu.

Mahkeme başkanının müdahalesinin ardından tekrar savunmasına devam eden Demir, Erhan Tuncel'in söz konusu el yazısı ile yazdığı yazıya değinerek, "Ailemi ve şahsımı sorgulamak kimsenin haddi de cürreti de değildir. Erhan Tuncel bunları tutuklu olduğunda yazıyor. Birisi bir şey getiriyor ki söylüyor." dedi.

Tutuklu sanık Ercan Demir, "Bir masum öldü. Kabul edilebilir değil. Emeğimiz gayretimiz var. Masum öldü diye masumiyeti de öldürmenin anlamı yok. Cinayeti önlemeye çalıştık. Birileri bu gayretimizi görmeyebilir. Ama çalışmalarımız ortada." diye konuştu. FETÖ'ye üye olmadığını tekrarlayan ve kendi telefonlarının da dinlendiğini söyleyen Demir, "Benim ne olduğumu Engin Dinç bilir. Engin Dinç Allah'tan korkuyorsa çıksın söylesin." şeklinde konuştu.

"KİMİN KİMİNLE GÖRÜŞMÜŞ. HODRİ MEYDAN"

Twitter'da fenomen olan Fuat Avni'nin hesabından kendisini "derinlerin kullandığı kişi" diye yazdığını, bazı sitelerde "Ergenekoncu" diye haber yapıldığını, mahkemede ise FETÖ üyesi olmakla suçlandığını söyleyen Demir, örgüt üyeliği iddialarını reddetti.

Yargılanan 26 kamu görevlisinin 2007 yılındaki telefon görüşmelerinin TİB'ten istenmesini talep eden Demir, "Kimin kiminle görüşmüş. Kim kiminle kanka, kim kiminle dost ortaya konur. Hodri meydan. Kimin FETÖ üyesi olup olmadığı belli olur. Biz Engin Dinç ile hasımız. Ancak insanın birbirini sevmemesi başka bir şey, doğruları söylemesi başka bir şey." diye konuştu.

Erhan Tuncel'in görevine son verilerek, bilgi akışının kesildiği iddialarına hakkında konuşan Demir, "Bir bilgi akışı olacak ki kesilsin. Olan bir şeyi kesebilirsiniz. Erhan Tuncel ile çalışan ilgililerin beyanları ortada. Buna bakabilirler. Astlar üstleri yönetmez. Astlar düşüncesini sunar, üstler kabul eder ya da reddeder." şeklinde konuştu.

Kendisi hakkında ortaya atılan belgeleri imha ettiği iddialarını da reddettiğini belirten Demir, Erhan Tuncel'in de cinayetten sonra yasa dışı gözaltına alındığı iddialarına yönelik, şunları söyledi: "Erhan Tuncel cinayetten sonra gözaltına alınmadı, misafir edildi. Erhan Tuncel'in de misafir oluğuna ilişkin ifadesi mevcuttur. Erhan Tuncel'e nescafe de ikram ettik, normalde gözaltındakine nescafe ikram etmiyoruz. Ayrıca istihbarat şubede nezarethane yoktur. Erhan Tuncel ifadesinde Ogün Samast'ı tanımadığını söylüyor. Ogün'ün babası ise "Televizyonda gördüğüm kişi benim oğlum" diyor. Ogün Samast'ın, Yasin Hayal ve Ersin Yolcu da işin içine girince Erhan Tuncel'e "Gel, bunlar senin konuştuğun insanlar" diyoruz. Sonuç olarak Erhan Tuncel'e gözaltı yok."

Sanıklar Ercan Demir ve Erhan Tuncel arasındaki gerginlik davaya ara verildikten sonra da devam etti. Erhan Tuncel, Demir'e hitaben, "Delikanlı ol, doğruları konuş" dedi. Demir de "Belgelerle konuşuyoruz" diye cevap verdi. Gerginliğin devam etmesi üzerine jandarma mahkeme salonundaki herkesi dışarı çıkardı. Duruşma Demir'in ifadesiyle devam etti.

Duruşmaya verilen aranın ardından Ercan Demir'in avukatı, Dink'in öldürülmesine ilişkin jandarma personeli hakkında soruşturmanın devam ettiğini hatırlatarak, "Askerler hakkındaki soruşturmada gizlilik var. Ne olup olmadığını bilmiyoruz. Biz yargılanmayalım demiyoruz. Asker de yargılansın biz de yargılanalım. Gerçek öyle ortaya çıkar" diyerek askerler hakkındaki soruşturma sonucunda ortaya çıkacak yeni delillerin müvekkili Demir'in lehine olabileceğini belirterek tahliye talep etti.

Söz alan tutuklu eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in avukatı Adnan Şeker, müvekilinin ilk olarak savcının çağrısı üzerine İstanbul Adliyesi'ne gelerek ifade verdiğini, 2015 yılında ise aynı dosya kapsamında gözaltına alındığını belirtti. Avukat Şeker, zaman içinde müvekkiline yöneltilen suçlamaların değiştiğini belirterek, en son 4 Aralık 2015'te iddianamede "Silahlı terör örgütü kurmak yönetmek ve kasten adam öldürmeye dönüştü." suçunun müvekkili Akyürek'e yöneltildiğini belirtti. Avukat Şeker, müvekkiline yöneltilen suçlamaların bugüne kadar ifade veren 3 sanığın ifadesiyle de çürüdüğünü savundu.

Diğer tutuklu Ali Fuat Yılmazer ise iddianamede bazı evraklarda sahtecilik yapıldığını kaydetti. Kendisi aleyhine bazı dellilerin çarpıtılarak aleyhine kullanıldığını kaydetti. Yılmazer, C5 bürosunu kendisi tarafından kurulduğu iddiasını yalanladı. "C5 Büroyu ben kurmadım. Ancak medyada "Ali Fuat Yılmazer C5 Büosunu kuduğunu itiraf etti" diye haberler çıktı. Bunlar doğru değil nerde itiraf etmişim?" dedi. Yılmazaer, "İddianamede Aydınlık'ta ve ODATV'deki dedikodular yazıyor." dedi.

Yılmazaer, Nedim Şener'in kitabından bir bölüm okudu. Yılmazaer kitapta cinayet sonrası emniyet yetkillileri arasında Ogün Samast'ın fotoğraflarının basına sızıdılıp sızdırılmaması yönünde 2 farklı görüş çıktığını belirterek, "Ben de fotoğraf basına verilsin diyenlerdeydim. Fotoğrafın basına verilmesi için uğraştım. Çünkü yayınlanırsa bir tanıyan çıkar diye düşündüm" dedi. Buna ilişkin söz alan Celalletin Cerrah, fotoğrafı basına verilmesini ilk olarak kendisinin basına verilmesini teklif ettiğini savundu.

Savcı Evliya Çalışkan söz alarak Ali Fuat Yılmazaer hakkında savunmasında dile getirdiği "iddianamede sahtecilik yapılmış" sözleri için suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Yılmazaer, tutukluluğa devam kararlarının gerekçesinde somut bir unsur gösterilemediğini savunarak, "Bana şu anda densin "şu delil senin aleyhine" densin." ifadelerini kullandı. 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Gündem