AĞRI - AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz Ağrı Dağı'nın eteklerinde barışın olmasını istiyoruz. İki siyaset var; biri bütünleştirici, birleştirici, kuşatıcı. Biri de bölücü, parçalayıcı, tahkir edici. Bu bölücü zihniyetin, baskıcı zihniyetin ikiz kardeşi HDP'dir. Dikkat edin 12 Eylül rejimi nasıl vardı? Baskılarla bu yörede halkımıza nasıl zulmettiyse, bugün de aynı mantıkla hareket eden HDP de baskı yaparak sandıkları belirlemek istiyor." dedi.

Başbakan Davutoğlu, Ağrı Havalimanı terminali açılış törenine katıldı. Havalimanına Ahmed-i Hani isminin verileceğini söyleyen Davutoğlu, açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından, yoğun güvenlik önlemleri altında miting alanına geçti.

'HDP BASKI YAPARAK SANDIKLARI BELİRLEMEK İSTİYOR'

Başbakan Ahmet Davutoğlu, açık hava mitingindeki konuşmasında "Tarihin kırılma noktasında yeni seçime gidiyoruz. 7 Haziran seçimi bir iktidarın tespit edileceği seçim değildir. Her zaman yer yerde, Türkiye'nin her yerinde inadına kardeşlik, özgürlük ve barış diyoruz. Bu topraklarda dinin, imanın, vicdanın bekçileri sizler bu topraklara yabancı akımlara izin verir misiniz? Bu topraklara yabancı olanlara Diyanet'e, imam hatipe karşı çıkanlara izin verir misiniz? 'Kudüs Yahudilerindir' diyenlere izin verir misiniz? Çözüm Süreci derken bizim kastetiğimiz, Malazgirt'te bin yıl önce başlayan bir kardeşliğin kıyamete kadar devam etmesidir. Bu topraklara güzel Türkçemizle Kürtçemiz birlikte güzel yaşadı. Ahmed-i Hani'ye, Mem-u Zin'e selam olsun. 12 Eylül rejiminin yasaklarını kim kaldırdı? Meraları, köyleri kim şenlendirdi? Boşaltılan köylere dönüşü kim başlattı? Yol kontrollerini, Olağanüstü Hal'i kim kaldırdı? Onlar konuşur, AK Parti yapar. Bu memlekette Türkçe - Kürtçe asırlarca yan yana yaşadı. Biz Ağrı Dağı'nın eteklerinde barışın olmasını istiyoruz. İki siyaset var; biri bütünleştirici, birleştirici, kuşatıcı. Biri de bölücü, parçalayıcı, tahkir edici. Bölücü siyaset bazen 12 Eylül gibi çıkar, ya da CHP'nin tek parti zihniyetinde olduğu gibi Türk ulusalcılığı adına gelir, yerel lehçeleri, dilleri yasaklar. Kürtçe şarkı yasaklanan bir dönem gördü bu millet. Bu bölücü zihniyetin, baskıcı zihniyetin ikiz kardeşi HDP'dir. Dikkat edin 12 Eylül rejimi nasıl vardı? Baskılarla bu yörede halkımıza nasıl zulmettiyse, bugün de aynı mantıkla hareket eden HDP de baskı yaparak sandıkları belirlemek istiyor." şeklinde konuştu.

'ÇÖZÜM SÜRECİ HEDEFİNE ULAŞACAKTIR'

CHP ve HDP'nin aynı dili kullanmaya başladığını iddia eden Başbakan Davutoğlu, "Birisi Türk, diğeri Kürt Baas'ı. Tek parti döneminde olduğu gibi onların olduğu yerde başkalarının olmasını istemez. Türkiye'de artık baskı ile insanları susturmak mümkün mü? 7 Haziran'da barış, demokrasi ve özgürlük için gür ses bekliyoruz. Çözüm Süreci milletimize mal olmuştur. Çözüm süreci hedefine ulaşacaktır. Millete mal olmuştur. Millete mal olmuş hiçbir süreç durdurulamaz. 12 yıl içinde Türkiye'de özgürlükler teminat altına alındı. Baskı altındaki grupların özgürlük alanı genişledi. Türkiye ekonomik büyüme yaşadı. Bunu istemeyen şer bir cephe oluştu. Bir tarafta CHP, HDP ve onun arkasında paralel çete. Dikkat ediniz Diyarbakır'da bu paralel çetenin önemli sözcüsü, Diyarbakır Belediye Başkanı ile kapalı kapılar ardından konuşuyor. Ne konuştuğunu açıklamıyor. Hepsinin hedefi AK Parti iktidarını zayıflatmak. Artık dev ayağa kalktı. Bütün bunların oyunları, tuzakları bozulacak. Biz çözüme, milli birliğe inanıyoruz, etle tırnağı ayıramayacaklar. Buradan HDP'ye ve onun etrafındakilere, bütün taraflara sesleniyorum; iki şey bir araya olmaz. Silahla demokrasi bir arada olmaz. Yine baskı ile sandık yan yana olmaz. Tercihinizi açık ve net şekilde yapmak zorundasınız. Çıkmışlar, Kürt vatandaşımızın temsilcisi gibi konuşuyorlar. Kabe'yi, Taksim'i karıştıranlardan Kürt kardeşimin temsilcisi çıkar mı? Kudüs'e Yahudi diyenden Kürtlerin temsilcisi çıkar mı? Bu millet bunlara prim vermeyecektir." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu daha sonra bütün mitinglerinde yaptığı gibi ahitleşti. Milletvekillerinin tamamını seçmenlerden istedi. Sandığa sahip çıkmalarını ve baskılara boyun eğmemelerini istedi. CİHAN