Çocuklarını göremeyen, görmekte zorlanan, süresiz ve gelire orantısız nafaka gibi yaptırımlara maruz kalan insanlar İstanbul'da da dernek kurdu. Parçalanmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği (PA-DER) adı altında organize olan kişiler, kendilerini mağdur eden uygulamalara karşı örgütlenip mücadele veriyor. Kimisi 5 yıl, kimisi 2 yıl kimisi de doğumundan beri çocuklarını görememiş durumda.

Çocuklarını göremeyen, yahut çocuk haczine maruz kalan babalar, sosyal paylaşım sitelerindeki platformların ardından dernek kurarak seslerini duyurmak için harekete geçti. İzmir'deki Babasız Bırakılan Çocuklar Çocuksuz Babalar Derneği'nin ardından İstanbul'da da Parçalanmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği (PA-DER) kuruldu. Basın açıklaması ile derneğin kuruluşunu duyuran PA-DER Başkan Yardımcısı Hasan Çakır, şunları söyledi: "Parçalanmış Aileler ve Çocuk Hakları Derneği, kısaca (PA-DER), en başta çocukların temel hakları olmak üzere, cinsiyet ayırt etmeksizin boşanma sırasında ve sonrasında mağdur edilmiş insanların haklarını aramak için kuruldu.

Temel amacımız dayanışma olmakla birlikte, üyelere hukuki yardım, mağduriyetlere sebep olan kanun ve uygulamalara karşı ortak mücadele vermektir. Bugün binlerce çocuk, kanun ve uygulamalardan kaynaklı ebeveynlerinin en az birinden mahrum büyümektedir. Ayrıca süresiz nafaka, nafaka hapsi, çocuk haczi gibi insan haklarına aykırı uygulamalar yüzünden çok sayıda insan hayattan kopma noktasında gelmiştir.

PA-DER, çocuklarını göremeyen yahut mevcut uygulama ve içtihatlar nedeniyle görmekte zorlanan tüm insanları bir araya getirmeyi amaçlayan bir dernektir. Bunun yanı sıra, nafaka hapsi, gelire orantısız nafaka gibi uygulamalarla karşı karşıya kalan insanların da hak aramak için başvuracağı birkaç dernekten biridir."

'ÇOCUKLARIMIZ ELLERİMİZDEN ALINIYOR'

Çocuğunu görmekte zorlanan ve sık sık haczetmek zorunda kalan Mehmet Medeni Kemaloğlu, "Bayana dayalı olarak, hiç bir gerekçe gösterilmeden ailelerimizden koparılıp sokağa atılıyoruz. Çocuklarımız ellerimizden alınıyor, her türlü hukukumuz gasp ediliyor. Tamamen pozitif ayrımcılık adı altında bizlere zulüm edilmektedir. Mahkeme ilamına aykırı hareket ediliyor. Cumartesi günü sabah saat 08.00'dan Pazar günü akşam 09.00'a kadar almamız gereken çocuklarımız alamıyoruz. Hem ben hem de çocuğum mağduruz." İfadelerini kullandı.

'7 AYLIK ÇOCUĞUMUN YÜZÜNÜ BİLE GÖREMEDİM'

Çocuğunu doğumundan beri hiç göremeyen Hasan Çakır da "İlk evladım benim. Bir yıldan beri dava aşamasındayız. 7 Aydan beri ne görebildim ne koklayabildim ne de babalık vazifesini yerine getirebildim. Kanunlar buna izin verdi ama icra kanunların da önüne geçtiği için göremedim." şeklinde konuştu.

'ANNESİNİN BİRLİKTE YAŞADIĞI ADAM KIZIMI 1,5 YIL TACİZ ETTİ'

Kızının tacize uğradığını iddia eden Erol Şahin de şöyle konuştu: "Eşimle boşanma davam gerçekleşti. Bir kızım bende bir kızım da annesinde kaldı. Yaklaşık 2 sene kızımı hiç göremedim. Okul nakli yapılırken kızımın okulunu gördüm ve aradım. Konuşmak istediğim de kızım ağlayarak geldi ve "baba beni acil buradan kurtar" dedi. Eski eşimin yanında bulunduğu şahıs tarafından yaklaşık 1,5 senedir tacize uğradığını öğrendim. Annesinden alınıp Niksar Kız Yurdu'na yerleştirilmiş. Yaklaşık bir aydır uğraşıyorum yanıma almak için ama hala gerçekleşen bir şey yok."

'HAYVAN BİLE HACZEDİLEMEZKEN ÇOCUKLARIMIZI HACİZLE GÖRÜYORUZ'

Cengiz Dinçer ise 2010 yılından beri eşinden ayrı olduğunu, 6284 sayılı yasa nedeniyle sürekli uzaklaştırma alarak çocuğunu göremez duruma geldiğini söyledi. Dinçer, "Ben şu an Silivri'de ikamet ediyorum. Oğlum Çekmeköy'de yaşıyor. Yaklaşık 5 yıldır çocuğumu görmekte zorlanıyorum. İcra ile görmeye çalışıyorum, maddi gücüm yettiğince. Bir hayvanın bile yasalar önünde haczedilmesi yasakken, çocuğunuzu görmek için bir hafta önceden icraya başvuruyorsunuz. Yaklaşık 300 liraya yakın para ödüyorsunuz. Özel bir araç tutup, pedagog, polis eşliğinde çocuğunuzu görüyorsunuz. 3 defa icra yolu ile gitmeme rağmen yine göremedim. Maalesef hakimler her zaman kadına mağdur gözü ile bakıyor." ifadelerini kullandı.