Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakılmasına ilişkin, “İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’yi arasam bana 2 saat hikaye anlatacak. Gıyabında söylüyorum ama kusura bakmasın. Ne diyecek ‘İfade özgürlüğü, bizim ülkemizde özgürlük var.’ PKK’ya sahip çıkarken de böyle söylüyor" dedi.   

Bakan Çavuşoğlu, Macaristan Dışişleri ve Dış Ticaret Bakanı Peter Szijjarto ile ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Bakan Çavuşoğlu, Macaristan’da gerçekleştirilen seçim sonuçlarından dolayı Peter Szijjarto’yu ve başbakanı tebrik ederek, “Yeni dönemde de ilişkilerimizin güçleneceğine inancımız tamdır. Macaristan ile köklü ilişkilerimiz ve buna uygun şekilde her alanda ilişkilerimiz güçleniyor. Önümüzdeki dönemde atabileceğimiz somut adımları değerlendirdik. 6 milyar dolar hedefimize ulaşmak için emin adımlarla ilerliyoruz. Karşılıklı yatırımlarımızı attırıyoruz” diye konuştu. 

Bakan Szijjarto ise, bugünlerde Ortadoğu Avrupa’da kritik günler yaşadıklarının altını çizerek, “Bir savaş var ve savaşın ekonomik, güvenlik sonuçları var. Türkiye’nin rolü, savaştan kaynaklanan güvenlik sebepleri ile daha da önem arz ediyor. Seçimlerden sonra ikili ziyaretlerimi yaptığım ilk ülkelerden birinin Türkiye olması tesadüf değildir. Macar insanları barış ve güvenlik istiyor. Türkiye’nin gayretlerini, aracılığını, barış çabalarını takdirle karşılıyoruz. Türkiye, Macaristan’ın doğal gaz taşımacılığında başta gelen transit ülkelerden biridir. Türkiye transit rolünü devam ettirecektir. Türkiye’nin üzerinden bu taşımanın sorunsuz gelmesini umuyoruz. Doğal gaz Macaristan’a Türkiye tarafından ulaşmaktadır. Yasa dışı göç, teröristlerin Avrupa’ya ulaşmasına olanak sağlamaktadır. Bunun için mücadele ediyoruz, bunun için Türkiye’nin de anahtar rolü vardır. Sınır güvenlik duvarının inşası için teşekkür ediyoruz” açıklamasında bulundu. 

“Bir an önce de bu savaşın sonlandırılması lazım” 

Basın açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bakan Çavuşoğlu, Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin soruya, “Elbette sahadaki şartlar değişse de diplomasi için bir fırsatın olduğunu düşünüyoruz. Tek çözümün de diplomatik yol ile sağlanacağını düşünüyoruz. Başından beri Türkiye olarak bir an önce savaşın sona ermesi için çaba sarf ettik. Tarafları bir araya getirdik. Cumhurbaşkanımız iki ülkenin liderleri ile sürekli görüşüyor. Elde ettiğimiz bilgileri, izlenimleri başta Macaristan olmak üzere dostlarımızla paylaşıyoruz. Bu sürece herkesin katkısı önemlidir. Rusya’ya karşı alınan tedbirler, biz de bu saldırıyı başından beri reddettik ama bir an önce de bu savaşın sonlandırılması lazım. İstanbul’daki toplantıdan sonra umutlarımız daha da artmıştı ama bazı şehirlerden gelen kabul edemeyeceğimiz insanlık dışı görüntüler, çatışmalar süreci olumsuz etkiledi” yanıtını verdi. 

"Irkçılığa karşı birlikte mücadele etmeliyiz" 

İsveç’te Kur'an-ı Kerim’in yakılmasına ilişkin de Çavuşoğlu, Ramazan ayında ırkçı ve İslam karşıtı saldırıların arttığını söyledi. İsveç’te bir siyasetçinin polis kontrolünde Kur'an-ı Kerim’i yaktığını hatırlatan Çavuşoğlu, “New York’ta bir vatandaşımız ırkçı saldırıya uğradı. Kanada’da cemaate ateş açıldı, bir caminin duvarına Müslüman karşıtı yazılar yazıldı. Mescid-i Aksa’da ölen Filistinli sayısı 18 oldu. Ramazan ayında bu artışın tesadüf olmadığını düşünüyoruz. Özellikle Batı’da ırkçı ve İslam karşıtı saldırıların arttığını görüyoruz. Biz Türkler ve Müslümanlar olarak, İslam düşmanlığının insanlık suçu olduğuna inanıyoruz. Her türkü ırkçılığa karşı mücadeleyi birlikte yapmamız gerekiyor. Sadece bir günü Hristiyan, İslam düşmanlığı ile mücadeleyi anma günü olarak geçiştirirsek bu adımların önüne geçemeyiz, bu mücadeleyi birlikte sürdürmeliyiz” şeklinde konuştu. 

"Linde’yi arasam bana 2 saat hikaye anlatacak" 

Kur'an-ı Kerim’in polis gözetiminde yakılmasının İsveç’te düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü olarak değerlendirildiğini vurgulayan Çavuşoğlu, “İsveç Dışişleri Bakanı Ann Linde’yi arasam bana 2 saat hikaye anlatacak. Gıyabında söylüyorum ama kusura bakmasın. Ne diyecek ‘İfade özgürlüğü, bizim ülkemizde özgürlük var.’ PKK’ya sahip çıkarken de böyle söylüyor. DEAŞ’a da ülkenizde bu şekilde fırsat veriyor musunuz, o da terör örgütü, diğeri de terör örgütü. ‘Yok vermeyiz.’ Birine veriyorsunuz, diğerine vermiyorsunuz, ikisine de vermeniz lazım. Sayın Cumhurbaşkanımızın da İsrail Cumhurbaşkanı ile bir telefon görüşmesi olacak. Her türlü ırkçılığa karşı sadece kınama açıklaması yapmayıp mücadeleyi sürdürmemiz, işbirliği yapmamız lazım” ifadelerini kullandı.